betnis giriş
betnis
betnis
yakabet giriş
nisbar giriş
nisbar

Arhavi halkı Cengiz holdinge karşı var olma yok olma mücadelesi başlatıyor

Artvin, Arhavi halkı HES, Taş Ocağı, derelerin tabutluğa dönüştürülesi derken şimdi de maden gerçeğiyle karşı karşıya. Cengiz holding yüzde 71’i madenlere ruhsatlı Artvin Arhavi2de Pilarget vadisinde 10 köyü içine alan..

Arhavi halkı Cengiz holdinge karşı var olma yok olma mücadelesi başlatıyor
Son Güncelleme: Whatsapp

Artvin, Arhavi halkı HES, Taş Ocağı, derelerin tabutluğa dönüştürülesi derken şimdi de maden gerçeğiyle karşı karşıya.

Cengiz holding yüzde 71’i madenlere ruhsatlı Artvin Arhavi2de Pilarget vadisinde 10 köyü içine alan ve 2 bin 704 futbol sahası büyüklüğündeki alanda maden arayacak. Arhavi halkı ise sularının zehirleneceği ve yaşam alanlarının yok olacağı gerekçesiyle    top yekin mücadeleye hazırlanıyor.

GENÇAĞA KARAFAZLI

Arhavi Pilarget Vadisi’ne AB Enerji Üretim Şirketi tarafından yapılmak istenen Rize Bölge İdare Mahkemesi tarafından, “mevzuata ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir olmadığı” gerekçesiyle  28.03.2022 tarihinde  iptal edilen Saka-1-2 Regülatörü ve HES projesi için şirket Artvin valiliğiyle Taş ocağı adı altında protokol yaparak gerçekte HES projesi için yeniden çalışma başlatmasına karşı Arhavi halkı yeniden hukuk mücadelesi başlatırken , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce Arhavi’nin 10 Köyünü Maden arama sahası ilan etmesinin ardından (23.07.2024 tarihinde) gerçekleştirdiği maden arama ihalesini Cengiz holdingin aldı. İhalenin ardından Arhavi halkı Cengiz holdinge ve maden arama çalışmalarına karşı var olma yok olma mücadelesi başlatıyor.

“Bizi göçe zorluyorlar”

Pilarget doğa ve yaşam derneği yönetim kurulu üyesi Bilgin Algül, “Şimdi HES’le uğraşırken bir de maden durumu. Şimdi maden sahaları şu anda düşünülen, bizim üst bölgelerimiz o bölgede yapılacak maden çalışması direkt bizim su kaynaklarımızı etkileyecek. Suyunuz zehirlendikten sonra maden kaynakları nedir? Su kaynağı olmayan bir insan neyle yaşar? Taşıma suyuyla mı yaşayacağız? Doğamızda ormanımız, çayımız, mısırım, fındığım olmazsa nerede yaşayacağız? Bizi göçe zorluyorlar gidecek yer arayacağız mecburen göç etmek zorunda kalacağız Arhavi halkı olarak mücadele edeceğiz” dedi.

Artvin’in Arhavi ilçesi Pilarget Vadisi’nde AB Enerji Üretim Şirketi tarafından yapılması planlanan Saka 1-2 HES projelerine karşı hukuk mücadelesi vererek HES projelerini iptal ettirten Pilarget vadisi halkı bu kez Cengiz holdingin maden arama çalışmalarına ve yeniden hayata geçirilmek istenilen HES projelerine karşı harekete geçti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce Arhavi’nin    Pilarget vadisinde bulunan, Ulukukent, Derecik, büçe, Kestanealanı Aşağışahinler, Yukarışahnler, Güvercinli, Tepeyurt, Şenköy, Konaklı 10 köyünu 13 Haziran 2024 tarihli ve 32575 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan yazısına göre; 6592 Sayılı Kanun’la Değişik 3213 Sayılı Maden Kanunu’nun 30 uncu maddesi kapsamında Maden arama sahası ilan etmesinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce 23.07.2024 tarihinde gerçekleştirdiği ihaleyi Cengiz holding bünyesindeki ETİ BAKIR firması kazandı. İhaleyi 5 milyon TL’ bedel ile kazanan firmanın arama yetkileri 6 Ağustos 2024 tarihi sonrası kesinlik kazanacak.

“HES projesi yapıldıktan sonra can suyunun bile akması mümkün değil”

Pilarget doğa ve yaşam derneği yönetim kurulu üyesi Bilgin Algül, “Bu bölgede en son Balıklı Ulukent, en son köy. Bu köyden yukarısı doğal orman ve sit alanı. Şu anda sit alanı olarak doğal sit alanı ilan edilmesine az kaldı. Ne demek bu? Doğa harikası demek. Peki, bir süreç böyle bir doğa harikası böyle bir yerde HES olursa ne olur? Bir, o bölge talan olacak. İki, çünkü bu HES projesi bir tek, yani orada borular geçmiyor. Bakın, hizmet alım sözleşmesinde taş ocakları deniyor. Orada demek ki taşocağı açılacak. Orada yeni Servis yolu, yeni yollar. Yani, tabiat bir yerde yok edilecek. Bir de oradan akan dere zaten debisi düşük. Şu anki iklim şartlarından dolayı bundan 20 sene önceki su debisinde değil. Ya da bu ÇED raporu alındığı 10 sene önceki debide değil. Çünkü 10 sene önceki rapora göre olsa bence yine geçerdi. HES projesi yapıldıktan sonra can suyunun bile akması muhtemel değil. Ya da bu proje yapılsa HES’in çalışması muhtemel değil. Sadece doğaya zarar verilecek. Sadece burada ya bu iş için oluşacak bir rant var, bunun peşindeler. Yoksa bu iş yapılıp da bu işin sonunda bu ülkeye ekonomisine kazanılacak hiçbir şey yok. Ve HES projelerinin büyük bir kısmında da böyledir. Bunu ben söylemiyorum, sonuçta bakılsın, incelensin.

“Biz sadece atadan babadan kalan toprağın gelecek gelecek nesillere devredilmesini istiyoruz”

Yaşamı yok ediyorsunuz orada. Bu şekil olursa insanlar da oradan ne derler çıkmak zorunda kalacak. Benim çocukluğum o derede geçti, bu projeyi yapan arkadaş da çocukluğu o derede geçti. Biz birlikte büyüdük ama demek ki bunu sadece maddi kazanç ya da güncel şey olarak bakılıyor. Biz sadece atadan babadan kalan toprağın aynı şekilde gelecek nesillere aynı güzelliklerde biz yaşadığımız şekilde devredilmesi, dediğiniz gibi ekonomik olarak çayımız, fındığım, ne bileyim işte mısırım, şuyum var, bu çay fındık oradan geçen derenin doğal yapısı veya oradaki nem ortamından kaynaklanacak o dereyi kestiniz ya da kendi şeyinize çıkarını yöneltiniz, doğanın yapısı veya şekli değişecek.” İfadelerini kullandı.

“Sularımız zehirlendikten sonra gidecek yer arayacağız bunu istiyorlar”

HES projelerine karşı mücadele ederken şimdi de maden olayı ile karşılaştıklarını dile getiren Bilgin Algül, “Şimdi HES’le uğraşırken bir de maden durumu çıktı. Şimdi maden sahaları şu anda düşünülen, bizim üst bölgelerimiz. Yani yukarıdaki yaylalarımız diyelim, su ne olacak? Yani o bölgede yapılacak maden çalışması direkt bizim su kaynaklarımıza, direkt yapımıza, tabiatımıza. Yani bizim yaşamamız mümkün değil. Bunun örneği var o bölgede, Murgul da var. Suyunuz zehirlendikten sonra maden kaynakları nedir? Su kaynakları zaten yok olacak. Su kaynağı olmayan bir insan neyle yaşar? Su havayla mı, su olmadıktan sonra neyle yaşarız? Taşıma suyuyla mı yaşayacağız? Doğamızda ormanımız, ne bileyim çayımız, mısırım, fındığım olmazsa ne yaşayacağız? Yusufeli ‘de baraj olunca nereye geldiler? Hopa’ya, Arhavi’ye, Borçka’ya geldiler. Biz de gidecek yer arayacağız. Bu isteniyorsa bilmiyorum. Yani biz bunu istemiyoruz. Göç etmeyeceğiz. Göçe mecbur kalacağız. Yani mecburen göç etmek zorunda kalacağız. Yaşam için. Nefes almanız lazım. Nefes alacak yere gideceğiz.” Diye kaydetti.

“Taş ocağı izni alınıyor, burada aslında bir HES yapılacak”

Arhavi Pilarget Vadisi’ne AB Enerji Üretim Şirketi tarafından yapılmak istenen Rize Bölge İdare Mahkemesi tarafından, “mevzuata ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir olmadığı” gerekçesiyle 28.03.2022 tarihinde iptal edilen Saka-1-2 Regülatörü ve HES projesi için şirketin yeniden çalışma başlattığını taş ocağı adı altında aslına bir HES projesinin hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Bilgin Algül, “Bu protokol ön sayfası, bu sayfada da valiliğin hangi kanuna göre yaptı? Protokolün ne tarihi var? İlk sayfası son sayfasına bakıyoruz. Ne tarih ve ne de sayısı var? Ve bunun valilik tarafından valinin şurada olur olarak imzalaması lazım. Böyle bir şey yok. Ve bu bakın gördüğünüz gibi ek 14 olarak mevcut. Şu anda alınan, alınması düşünülen dosyanın içerisinde. İkinci protokol bununla ilgili. Orada hizmet alan, nedir? Firmayla taş ocağı çimento fabrikası bulunan firmadan orada oluşacak işte taş, mıcır ya da hafriyatın alınması. Orada bu kanunda burada sözleşmede de deniyor taş ocakları. Yani HES yapılırken taş ocağının ne alakası var? Demek ki burada potansiyel bir taş ocağı da var. Yani bunun izni alınıyor, burada aslında bir HES var, bir taş ocağı var anladığımız. Bu taş ocağını satacağı kişiyle olan sözleşmesi. Burada bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor veya bir taşla ne kadar vurabilirsin.

En son bu Danıştay 6. Dairesinin son nihai kararı. Bakın, arka sayfası da bunun heyetinin imzası. Burada oy birliğiyle diyor, bakın, oy çokluğu demiyor, bütün oradaki üyelerin oy birliğiyle. Bizim bütün bu bilirkişi raporumuzda oy birliğiyle alınmış. Hiçbirinde oy çokluğu yok yani. 5 kişiden, 3 kişiyi onaylayıp, 2 kişi reddetmiş yok. Hepsi bizi burada doğrulamış yeniden mücadele edeceğiz. Kanunlar çerçevesinde, hukukun çerçevesinde, bakın, biz bunu hukuk çerçevesinde yaptık. Başka bir şey yapmayacağız. Biz kanunsuzluk peşinde değiliz. Biz hakkımızı hak yolunda arama peşindeyiz. Ve bunu sonuna kadar devam edeceğiz. Değerli hemşerilerim, abilerim, ablalarım, birlikte olalım. Birlikten güç doğar. Burası hepimizin. Çocuklarımıza bırakacağız bize babalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımıza emanet edeceğimiz yerler bize miras kaldı. Babalar nasıl aldıysak çocuklarımıza da öyle bırakalım. Onun için bize güç olun, destek olun. Hep birlikte bu işin sonunu getirelim.

“Bu ihale, bölgemizin tarımına, çevresine ve halk sağlığına ciddi zararlar verecektir”

Arhavi Ziraat Odası Başkanı Sadık Yıldız bayrak, maden sahasının bölgedeki tarım ve çevreye olumsuz etkileyeceğini bu konuda gereken tepkiyi göstereceklerini belirterek şunları söyledi, “Bu ihale, bölgemizin tarımına, çevresine ve halk sağlığına ciddi zararlar verecektir. Gereken tepkiyi tüm muhtar arkadaşlarımız, tüm sivil toplum kuruluşları ve üreticilerimizle birlikte ortaya koyacağız.” Dedi.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.