Arhavi halkı Cengiz holdingin katliamlarına karşı şehitlerini korumaya çalışıyor
Arhavi halkı Cengiz holdingin katliamlarına karşı şehitlerini korumaya çalışıyor
Arhavi halkı Cengiz holdingin katliamlarına karşı şehitlerini korumaya çalışıyor GENÇAĞA KARAFAZLI-ÖZELHABER (ARTVİN- ARHAVİ)- Cengiz Holding’in Artvin’in Arhavi ilçesi Pilarget vadisinde 10 köyü içine alan maden arama iznine karşı Arhavi halkı..
Arhavi halkı Cengiz holdingin katliamlarına karşı şehitlerini korumaya çalışıyor
GENÇAĞA KARAFAZLI-ÖZELHABER
(ARTVİN- ARHAVİ)- Cengiz Holding’in Artvin’in Arhavi ilçesi Pilarget vadisinde 10 köyü içine alan maden arama iznine karşı Arhavi halkı adeta ayaklandı.
MAPEG’nün (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) geçen ay yaptığı maden arama sahası ihalesini AKP yandaşı olarak bilinen Türkiye de en çok kamu ihalesi alan , trilyonlarca lira vergi borcu af edilen Cengiz Holding’e ait, Eti Bakır 5 milyon TL bedelle, dokuzu Arhavi, biri Hopa’dan olmak üzere, toplam 10 köyü içine alan 1930,92 hektarlık alanın ihalesini kazandı.
“Oğuz Kurdoğlu Arhavi halkını uyardı”
O günden bu yana da Arhavi’de yakın gelecekte yapılması muhtemel madencilik çalışmalarıyla ilgili neler olacağını Arhavili bilim insanı Doç Dr. Oğuz Kurdoğlu mahale ve köyleri dolaşarak halka gerçekleri şöyle anlattı. “Bu çalışma ile doğa harikası coğrafyamızda telafisi mümkün olmayacak geri dönülmez zararlar verecek, tarım ve hayvancılığımız yok olacak, yer altı ve yer üstü sularımız kirlenecek, tarım tamamen bitecek artık Arhavi yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak göç etmek zorunda kalacağız” diyerek halkı maden çalışmaları karşısında dayanışmaya ve mücadele etmeye çağırdı.
“Arhavi halkı büyük yürüyüş başlatıyor”
Bu gelişmelerin ardından Arhavi halkı bir yandan kitlesel protesto eylemleri diğer yandan imza kampanyalarıyla Cengiz holdingin doğa talanına karşı mücadele başlattı. Gelecek cumartesi günü Arhavi halkı maden sahası ilan edilen köylerdeki halkın öncülüğünde maden karşı “büyük yürüyüş” başlatıyor. Bu yürüyüşün etkilerini daha sonra göreceğiz ancak, Arhavi halkı bu kez Cengiz holdingin muhtemel katliamlarına karşı Balıklı ormanlarında bulunan şehitlerinin mezarlarının da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu yüksek sesle seslendirmeye başladı.
“Balıklı Ormanları’nın “SİT Alanı olarak ilanı” ve “Balıklı Şehitleri Ormanı” olarak ilan” edilsin “
Pilarget doğa ve yaşam derneği onursal başkanı Hazım Kurdoğlu’nun başkanlık görevini sürdürdüğü 03/11/2020 tarihlerinde, Biyolojik çeşitliliği, ekosistem zenginliğiyle bilinen Balıklı Ormanları ve Pilarget Havzası olarak isimlendirilen bölgede I. Dünya Savaşı sürecinde çetin çarpışmaların gerçekleştiği bölgenin stratejik bir bölge olma özelliğine sahip olduğunu bu nedenle Balıklı Ormanları’nın “SİT Alanı olarak ilanı” ve “Balıklı Şehitleri Ormanı” olarak ilan edilmesi ve şehitlik abidesi yapılması için Cumhurbaşkanlığı yanı sıra Genel kurmay başkanlığına ve ilgili bir çok kuruma dilekçeyle baş vurarak şehitlerinin mezarlarını koruma altına almak istediği ortaya çıktı.
İşte hazım Kurdoğlu’nun o tarihli dilekçesi:
“Balıklı Ormanları, Doğu Karadeniz’in Çanakkale Cephesi’dir demek mümkündür”
Konu: Balıklı Ormanları’nın “SİT Alanı olarak ilanı” ve “Balıklı Şehitleri Ormanı” olarak ilan edilmesi ve şehitlik abidesi yapılması Artvin ili Arhavi ilçesinde bulunan Balıklı Ormanları ve Pilarget Havzası olarak isimlendirilen bölge yakın tarihimizde yer alan I. Dünya Savaşı ve vatan müdafaası sürecinde çetin çarpışmaların gerçekleştiği ve aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış stratejik bir bölge olma özelliğine haizdir. Balıklı Muharebesi Şehitleri Abidesi yaptırılarak bölgenin sit alanı ilan edilmesi zaruri bir mesuliyet olarak kabul görmelidir. Bölgede yapılacak araştırmalarda bu mücadeleden kalan insan kemikleri, siperler, kazonlu yollar, boş kovan ve mühimmat kalıntıları kolaylıkla tespit edilebilir. Bu açıdan, Balıklı Ormanları, Doğu Karadeniz’in Çanakkale Cephesi’dir demek mümkündür.
“Ruslara karşı en stratejik yer Balıklı Tepeleridir”
Birinci Dünya Savaşında batıda Çanakkale Savaşları devam ederken Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda Ruslarla Sarıkamış cihetinde savaşa girmiştir. Aralık 1914 – Ocak 1915’te tüm Çoruh Havzası Türk kuvvetlerinin hâkimiyetine girmişken, Sarıkamış’tan sonra, kuvvetlerini art arda takviye eden Ruslar Karadeniz’de üstünlüğü ele geçirerek Rus Donanması’na bağlı gemiler, sahil kısmında, Gönye ve Sarp arasındaki Kemalpaşa, Hopa ve civarındaki kuvvetlerimizi hemen her gün topa tutarak, birliklerimizi çekilmek zorunda bırakmıştır.
Sahildeki kontrolü ele geçiren Ruslara karşı en stratejik yer Balıklı Tepeleridir. Çünkü Borçka, Murgul, Potocur ve Hopa’dan karadan gelen kuvvetlerin kilit noktası Balıklı Tepeleridir. 1915’te şubat ve mart aylarında Balıklı Tepelerinde çok şiddetli direniş ve çatışmalar yaşanmıştır. Rusya ile savaşan Osmanlı’nın savaşacak askeri, donanması, ağır ve hafif silahları, üniformaları ve yiyecekleri yoktur. Ancak Teşkilat-ı Mahsusa merkez komite üyesi Binbaşı Yusuf Rıza Bey Artvin’e gelerek ciddi bir teşkilatlanmaya girmiştir. Binbaşı Yusuf Rıza Bey vatanın her yerinden gelen gönüllülerden bir ordu meydana getirmiştir, Murgul’daki Bakır İşletmeleri fabrikasının malzemelerinden seyyar bir silah fabrikası kurmuştur. Seyyar bir hastane kurarak Arhavi’de okuyan öğrencilere yaralılara ilk yardım ve hastaneye taşımak gibi işleri öğretmiştir. Yine Arhavili gençlere Rus donanmasının hareketlerini gözetleyerek haber vermek için Mors alfabesi, flama, düdük ve fenerle haberleşme tekniklerini göstermiştir. Gönüllü gençlere gözetleme noktalarında nöbet tutmak, telefon telgraf hatlarının geçtiği Yerlerde Muhafızlık yapmak gibi görevler verilirken, ulaşım faaliyetlerinde görev yapanlara da köprücülük eğitimi verdirmiştir.
Osmanlı donanmasına ait İstanbul’dan III. Ordu için silah ve malzeme taşıyan gemiler Rus Donanması tarafından batırılmaya başlayınca Trabzon’dan Arhavi’ye kayıklarla taşımacılık yapılmaya başlanmıştır. Arhavi’ye gelen levazımatlar yol ve yük hayvanı olmadığı için gönüllü Arhavili Köylü kadınlar tarafından sırtlarında hudut boylarına ulaştırılmıştır.
Gönüllü milis güçler kendi imkânları ile silahlanıp, iaşelerini karşılayıp cephe karargâhına ulaşıyorlardı. Bir iki ay içinde sayıları on binleri bulan gönüllüler hudut bölgelerinin yanı sıra, savaş esnasında Rusya içlerinde hareket yapmak üzere Hopa’dan Marsis Kayalığına doğru uzanan hudut çizgisi boyunca, Sultan Selim Dağı ve Balıklı Dağı sırtlarında mevzilenmişlerdi. Rusların işgali sonucu Arhavi’de görev yapan 8. Alay sahilden çekilip Arhavi’nin Kordelit köyüne Karargâh kurmuştur. Burası Ulukent, Üçırmak, Dülgerli (Potocur) ve Boyuncuk mevkileri ile irtibatı kolay ve Rus donanmasının ateşinden korunan bir yerdi.
“Balıklıda binlerce askerimizi şehit etmişlerdir”
2 Mart 1915’te Ruslar Balıklı Tepesini işgal etmiştir. Kordelit’teki karargâh da Pilarget’e taşınmıştır. 7 Mart sabahı topyekûn bir taarruzla yüklenen Ruslar birkaç saat içinde Balıklı Tepelerin ’de bütün mıntıkaları işgal etmişlerdir. Kuvvetlerimiz Balıklı Tepelerini ele geçirmek için 12 Mart günü karla kaplı Balıklı Tepeleri ‘ne koltuklarına kadar battıkları karların içinde ancak tepenin dörtte birini tırmanabilmiştir. 13 Mart günü şiddetli bir yağmur başlamış ve ardından tepeleri sis basmıştır. Ruslar ise bir tabur askerle siperlerin gerisinde ellerinde 3 Maksim makinalı tüfekle pusuda bekliyorlardı. Süngü ile yaklaşan kuvvetlerimize Ruslar sağ ve sol siperlerden maksim makinalı tüfeklerle iki yandan ateş altına alarak binlerce askerimizi şehit etmişlerdir. Kara ve deniz topçusunun ateş desteğinde bütün cephelerden taarruza geçen Ruslar iki gün iki gece devam eden muharebeden sonra Balıklı Tepelerini tamamen ele geçirmişlerdi. Gündüz koltuklarına kadar çıkan kar içinde tepeye tırmanan ve gece Rus siperlerine ani bir baskın vermek için süngü takarak kar üstünde yatıp, gün ve gece boyunca aç savaşmış binlerce askerlerimizden şehit olanlar en şanslı olanlarıydı.
“Balıklı savaşlarında dedelerimiz cephede savaşırken, ninelerimiz onlara sırtlarında cephane ve yiyecek taşıdı”
Çekilmeyi başaran askerlerden çoğu da zatürreden şehit olmuştur. Balıklıdaki çarpışmalarda Pilargetli Milis Kuvvetleri köylerimizin insanlarından dedelerimiz Ziya, Kamil, İbrahim ve Halil Efendiler milis komutanlar olarak kendi cephelerinde muazzam kahramanlıklar göstermişlerdir. 12 – 13 Mart 1915 tarihli Balıklı Tepeleri savaşlarından sonra Hopa Hudut Tabur kumandanı Binbaşı Ali Bey akşam yaptığı yoklamada elinde sadece 70 asker kaldığını derin bir acı ve kederle görmüştür. Teşkilat-ı Mahsusa Kuvvetlerinin kayıpları bilinmemektedir. Cepheye giden Gönüllü, Hopa Hudut Tabur, Seyyar Jandarma ve 8. Alay’a mensup binlerce askerimiz Balıklı Tepelerinde şehit düşmüştür. ( kaynak yayın, Dr. Mehmet
Bilgin “Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya Misyonu ve Operasyonları” kitabı)
Balıklı savaşlarında dedelerimiz cephede savaşırken, ninelerimiz onlara sırtlarında cephane ve yiyecek taşıyarak topyekûn muharebenin içinde bulunmuşlardır. Bizler için Balıklı Ormanları ve Havzası, Doğu Karadeniz’in Çanakkale Cephesi’dir demek mümkündür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi çeşitli birliklerden oluşan ve on binlerce gönüllülerden çok sayıda askerimiz burada şehitlik mertebesine ulaşmışlardır. Temennimiz bu bölgenin “Balıklı Şehitleri Ormanı” olarak ilan edilip, Şehitlik Abidesi yapılarak ecdadımıza olan namus borcumuzu ve vicdani vazifemizi yerine getirmektir.” İfadelerini kullandı.
Hazım Kurdoğlu’nun bu müracaatları sonrası bahse konu alan 2023 Kasım Ayında Tarihi Sit Alanı Olarak ilan Edildi .Şimdi merak edilen şu. Acaba Cengiz holding bu şehitliklerin bulunduğu alanlarda maden arama çalışmaları yapıp yapmayacağı.
Saygılarımızla 03/11/2020 Hazım KURDOĞLU Başkan..
EK:1- 1 SAYFA
BALIKLI MUHAREBELERİNDE ŞEHİT DÜŞMÜŞ ASKERLERİMİZİN BİR KISMININ LİSTESİ
