ÇAYKUR  ÇAY ALIMINDA KOTA VE KONTENJAN UYGULAMASI ARTVİN KEMALPAŞA İLÇESİNDE ÇAY ÜRETİCİLERİ TARAFINDAN PROTESTO EDİLDİ. Özel sektörün devletin verdiği çay satın almasını da protesto eden çay üreticileri Çaykur yöneticilerine şöyle seslendi ” Bizi korona değil Çaykurun uyguladığı kota ve kontenjandan öldüreceksiniz ”

Gençağa Karafazlı

Hüseyin Altun

17 Mayıs 2021 tarihinde 1. Sürgün çay kampanyasını başlatan Çaykur, kampanyanın 4. günü kontenjan uygulamasına başlaması çay üreticilerinin tepkisine neden oldu

Artvinin Kemalpaşa İlçesi Çaykur Kemalpaşa çay fabrikası önünde toplanan onlarca çay üreticisi Çaykur’un uyguladığı kota ve kontenjanı protesto etti.Üreticiler” Kemalpaşa ve Hopa halkı bu ülkenin üvey evlatları mıdır? Çay kampanyası başlıyor 4. gün kontenjan uygulanıyor Çaykur ise üreticilere acele etmeyin çayınızı alacağız diyor. Nasıl acele etmeyelim toplama zamanı gelen çayı dalında nasıl bekletelim. Çayı toplamadığımız zaman. Çay kartlaştığı zaman bu çayı kime satacağız. Çay üreticisi aç, çay üreticisi perişan. Çayımızı devlete satamadığımız zaman özel sektör firmaları çayımızı devletin verdiği 4tl’nin altında 2.80 kuruşa  satın alıyor. Çaykurun kota ve kontenjan uygulaması bizi özel sektörün kapısına mahkum ediyor. Özel sektör devletin verdiği fiyatın altında çay satın almasın.

Bizi bu gidişle koronadan değil. Çaykurun kota ve kontenjanından öleceğiz”

Rize’deki cinayetin Faili ve Arkadaşı Salarha Beldesi Küçükçayır Köyünde Yakalandı

Çay üreticileri daha sonra yanlarına getirdikleri çuval çayı Kemalpaşa Çay fabrikasının kapısına döktüler. Üreticiler ardından Çaykur’dan kotaya kontenjana hayır, Çaykur halkındır satılamaz şeklinde sloganlar attı. Ardından Gürcistan Hopa karayolunda oturma eylemi gerçekleştirerek yolu bir süre trafiğe kapattılar. Üreticiler trafiğe kapattıkları karayolunda tulum eşliğinde horona durdular. Burada da çeşitli sloganlar atan üreticiler yolu trafiğe açarak eylemlerine son verdiler.

EMEP’TEN TEPKİ

Emek Partisi Rize İl Başkanı Hasan Zorlucan ÇAYKUR’un kontenjan uygulaması nedeniyle 210 bin üreticinin mağdur edildiğini söyledi. “’Üretici özel sektörün uygulamalarına isyan ediyor. İktidardan çıt yok” diyen Zorlucan, “ÇAYKUR muhtemeldir ki birkaç özel şirketle çay fiyatını 3.87 lira olarak belirledi. Çay üreticileri fiyat belirlenirken dikkate alınmadı. Üreticilerin taban fiyat talebi dağınık da olsa çeşitli kesimlerce dile getirilmişti. Üretici hem özel sektöre, hem de kendilerini özel sektöre mahkum eden uygulamalara isyan ediyor. İktidardan çıt yok” dedi. “Seçim meydanlarında konuşurken, basın yayın organlarında konuşurken, ‘Vatandaşın problemlerine çözüm üreteceğiz’ dediniz. Hani çözüm üretecektiniz?” diye soran Zorlucan şöyle devam etti: “Yoksullukla, yasaklarla ve yolsuzluklarla mücadele sözünü verdiniz. Nerede bıraktınız bu 3Y’yi? Yoksullara aktaracağınız paraları hangi çıkar çevrelerine yağmalattınız? Ekonomik kriz, pandemi vb. ile birlikte azalan gelir kaynaklarını paylaşmada anlaşamayan çeşitli çıkar çevrelerinin bir bölümünün son günlerdeki karanlık serüvenlerini izliyoruz. Resmi ve gayriresmi gelir kaynaklarının hangi güçlere gittiği saçılmış durumda. Halkın doğal istemlerine acımasızca saldırgan olan kurumlar nerede? Cinayetler, rüşvetler, uyuşturucu ticareti yapanlar yasak kapsamında değiller mi?”

“Kolları uzun olan güçler bu girdaptan yararlanarak fırsatları değerlendirip kârlarına kâr katmaya çalışırlar” diyen Zorlucan, “Bir de karşısındaki güçler zayıf ve dağınıksa sorun büyüyor. Ne yazık ki çay üreticileri olarak dağınığız. Birlikte hareket edemiyoruz. Temel taleplerimizi belirleyememişiz. Özel çay sanayicileri bu durumu fırsata çeviriyor. Taban fiyat hakkını almamışız. Kayıtsız alımlara karşı sesimizi çıkarmamışız. Özel şirketlere ‘Sen belirlenen fiyatın altında çay alamazsın, köyüme, mahalleme giremezsin’ diyememişiz. O zaman çay işvereni kârını katlamak için ham maddeyi ucuza kapatır. Öyle de yapıyor. Bu durum doğal hakkıymış gibi yapıyor. Halbuki bu durum çayımızdan bir bölümüne haksız el koymaktır. Buna fırsat vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Zorlucan, “Ne yapmalıyız” sorusunu şöyle yanıtladı: “Kısa vadede özel sektöre düşük fiyatla çay vermemeliyiz. Bunun içinde emek sarf etmeliyiz. Ancak yeterli değil. Bir araya gelip işverenimiz olan ÇAYKUR’la masaya oturup sözleşme yapacak gücü oluşturmalıyız. Sendikal örgütlülüğü yaratmalıyız. Bunun için kollarımızı hep birlikte sıvamalıyız. Emek vermeliyiz. Örgütlenmeliyiz. Başka bilinen bir seçenek yok. Son söz en kötü örgütlülük örgütsüzlükten 1000 kat daha iyi ve güçlüdür.”