4:11 pm - Eski bakan Mehmet Ali Yılmaz Evinde Kızı Tarafından Ölü Bulundu
4:04 pm - Emine Şenyaşar:”Bu zulmün altında kalın”
3:59 pm - DEM Parti Batman İl Örgütü Binasına Polisler Tarafından Baskın Düzenlendi
3:55 pm - MHP’den Devralınan Borçlar Belediye Binasına Asıldı
11:22 am - Dolar/TL Rekora Yakın!
11:13 am - Ahmet Davutoğlu,MHP ve AKP’deki Ayrışmalara da Dikkat Çekti
11:09 am - CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut: Saray’ın harcamaları ilk 3 ayda yüzde 120 arttı
11:02 am - Rize’deki cinayetin Faili ve Arkadaşı Salarha Beldesi Küçükçayır Köyünde Yakalandı
10:57 am - Rize Ardeşenli Murat Hacıoğlu’nun başarısı…
10:51 am - Rize Ülkü Ocakları’ndan 23 Nisan Etkinliği
İzmir’in Bayraklı ilçesi Necdet İlhan Ketenci İlköğretim Okulu’nda okuyan çocukların sözleri aileleri dehşete düşürüyor.
Son beş yıldır müfredatta yapılan değişikliklerle eğitmin dindarlaşması gerek sivil toplum kuruluşları,gerekse muhalefet cehpesinde tartışma yaratırken, din dersi müfredatları yurttaşlardan da ağır eleştiriler alıyor.
Uzmanlar, özellikle ilköğretim çağındaki çocukların maneviyat başlığı altında aldıkları dini eğitimin psikolojileri üzerinde ciddi derecede olumsuz etkiler yarattığı görüşünde birleşiyor.
Veliler de çocuklarının ölüm ve öteki dünya kavramları karşısında psikolojilerinin olumsuz şekilde etkilendiğini dile getirerek, gelecek için kaygılarını ifade ediyor.
Evrensel Gazetesi bu iddiaları somut bir örnek üzerinden manşetine taşıdı.
Habere göre, İzmir’in Bayraklı ilçesi Necdet İlhan Ketenci İlköğretim Okulu’nda okuyan çocukların velilere yönelttikleri sorular ve düşünceleri aileleri, okulda verilen eğitime dair endişe içinde bırakıyor.
“Anne ben çok küfür ediyorum. Günahım çoğalmadan ölmem gerek” ve “Anne sevgisi için ölmek gerekirmiş, ben senin için balkondan atlarım” gibi sözler aileleri tedirgin ediyor.
Ağır dini eğitime maruz kalan çocukların travma yaşadığı belirtilen haberde, ölüm ve öteki dünya kavramları karşısında çocuk psikolojisinin mekanizme geliştiremediği belirtiliyor.
Haberde ayrıca çocuklara sevgi ve saygı değil, itaat kültürünün aşılandığı belirtiliyor.
Dini eğitimin kontrolsüz ve erken yaşlarda başladığına belirten uzmanlar bu durumun yarattığı tehditlere dikkat çekiyordu. Başta Eğitim Sen olmak üzere eğitimin laik ve bilimsel olması yolunda çağrılar bu dönem başında da dile getirilmiş ancak veliler laik eğitim için devlet okullarında alan kalmadığını belirtmişlerdi.