betnis giriş
betnis
betnis
yakabet giriş
nisbar giriş
nisbar

Hayrat kaymakamı 250 keçiyi ölüme terk etti iddiası

GENÇAĞA KARAFAZLI-SÜMEYYE ÇELİK (TRABZON) – Mehmet Baş ve Temel Baş 250 adet keçi sürüsünü Dağönü mahallesi hudutları içerisinde bulunan Cihali yaylasına otlatmaya götürdü. Temel Baş, sürüsünü otlatmak istediği yaylaya Hayrat kaymakamının ‘yaylayı kullanma..

Hayrat kaymakamı 250 keçiyi ölüme terk etti iddiası
Son Güncelleme: Whatsapp

GENÇAĞA KARAFAZLI-SÜMEYYE ÇELİK

(TRABZON) – Mehmet Baş ve Temel Baş 250 adet keçi sürüsünü Dağönü mahallesi hudutları içerisinde bulunan Cihali yaylasına otlatmaya götürdü. Temel Baş, sürüsünü otlatmak istediği yaylaya Hayrat kaymakamının ‘yaylayı kullanma hakkınız yok’ yazısı ile alınmadıklarını belirtti.  Yaylaya gelen jandarma ise Trabzon Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ‘mera arazisinde tespit edilen kaçak otlatmaya devam ettikleri’ gerekçesiyle Temel Baş’ı uyardı. Baş, konuyla ilgili “Ben hayvanları otlatıyordum, ‘Hayvanı süreceğiz’ dediler. Beni yakalamaya çalıştılar, ben de kaçtım malı bıraktım ‘mal size teslim dedim’ dedim. Akşam saatlerinde hayvanı getirmişler. Beni kimse aramadı, koymuşlar buraya, hayvanı ahıra götürmüşler, hayvanlar telef olacak” dedi.

Trabzon’un Hayrat ilçesi Yeniköy mahallesinde ikamet eden Mehmet ve Temel Baş, 03.06.2024 tarihinde 250 keçisini otlatmak için Dağönü mahallesi Cihali Yaylasına gitti. Temel Baş, Hayrat kaymakamı tarafından ‘yaylayı kullanma hakkınız yok’ yazısı ile yaylaya alınmadıklarını belirtti. Baş, Trabzon Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ‘mera arazisinde tespit edilen kaçak otlatmaya devam ettikleri’ gerekçesiyle yayladan zorla çıkarılmak istendiğini söyledi. Yeniköy mahallesi sakinleri yaşananlara tepki göstererek sürü sahiplerine destek oldu.

Sürülerinin sahibi Temel Baş, Jandarmanın hayvanlarını yayladan zorla çıkarmasına karşı çıktığını ifade ederek yaşadıklarını şöyle anlattı, “Ben yaylaya çıktım, dün geldiler. Jandarma 5-6 araba ile Trabzon’dan geldiler, yanıma geldiler. Ben hayvanları otlatıyordum, “Hayvanı süreceğiz” dediler, fotoğraf çektim, yasaktır dediler, çekemezsin dediler. Ben de “Senin yaptığın yasak değil mi? Buradan aşağı hayvanı indireceksin” dedim. “Yok” dediler, “savcılığa söyleyeceğim seni.” Beni yakalamaya çalıştılar, ben kaçtım, malı bıraktım, “Malı size teslim dedim,” dedim, ben yaylaya geldim, onlar yaylaya koymadılar, içeri hayvanı saymaya çalıştılar, sayamadılar, çıkardılar hayvanı sargıdan, sürdüler hayvanı aşağı. Küçükbaş, büyükbaş, oğlak toplam 250 hayvanım var. Jandarma getirdi, orada çok kalabalıktılar, 8 kişi hayvanın başına vardı. Akşam saatlerinde hayvanı bana getirdiler, ben sahip çıkmadım, buraya koydular, beni aramadılar, arkadaşlar aradı beni, hayvanı koymuşlar, oraya gitmişler, kimse teslim etmedi, dünden beri hayvan aç, dün 12’de çıkmış yayladan, hiçbir şey vermediler. Beni kimse aramadı, koymuşlar buraya, hayvanı ahıra götürmüşler.

 

“Tarım müdürü WhatsApp’tan sorumlu olmadıklarına dair mesaj attı”

WhatsApp’tan Tarım Müdürü şunları yazdı, “Hayvanını ahıra koyduk, saydık, 205 tane hayvanın var orada, hayvanını teslim al” dedi. 24.06.2024 tarihinde saat 12’de Çihali Yaylası’nda tespit edilen 205 adet küçükbaş hayvan (keçi), 42/43 sayılı kanunun 19. ve 22. maddeleri gereğince Jandarma eşliğinde Yeniköy Mahallesi’ndeki işletmeme eksiksiz olarak indirilmiştir. “Adınız” altına alınıp ahır kapısı kapatılmıştır. İlgili video ve fotoğraflar tarafınıza gönderilmiştir. Bundan sonraki süreçte keçilerinizle ilgili meydana gelecek herhangi bir olumsuz durumda sorumlu şahsınız olup, Hayrat Kaymakamlığı, Hayrat İlçe Jandarma Komutanlığı ve Hayrat İlçe Tarım Müdürlüğü sorumlu değildir. Mehmet Baş’a ait WhatsApp olmadığı için tarafınıza gönderilmiştir”

İmkân yok burada otlatmaz bu hayvan, alışmış yaylaya gitmesi lazım. Şu anda aç hayvan, zaten ölür bu sıcakta, kapalı. Burada barınmaz bu hayvanlar” dedi.

Sayın Cumhurbaşkanım, köşkte oturmakla olmuyor bu hayvanlar ölüyor”

Yeniköy mahallesi sakinlerinin de tepki gösterdiği olayla ilgili  Cumhur başkanına seslenen Salih Altıner adlı köylü yurttaş,” Bunlar öldükten sonra, bunun hesabını kim verecek? Allaha bunun hesabını kimse ödeyemez, sayın Cumhurbaşkanı, sayın Vali, sayın Kaymakam, sayın İçişleri Bakanı, sayın hayvan hakları, Tarım Müdürü neredesiniz? Bu hayvan öldükten sonra kim hesap verecek bunun? Sayın Cumhurbaşkanım, köşkte oturmakla olmuyor. İnsanlar burada mahvolmuş, hayvanların peşine düşmüş, bu hayvanlar ölüyor, yara bere içinde. Bu hayvanlar ne olacak? Ortalama 25 kilometre bu hayvan iki gündür yürüyüp gidip geliyor, nedir bunun perişanlığı? Bunları Jandarma gidiyor getiriyor, 4 kilometre uzaklıktan Jandarma alıyor peşlerine sürüp getiriyorlar. Jandarmanın yapacağı iş midir bu? Hayvanı ne otlatmış ne içirmiş, nedir bu hayvanın hali? Söyleyin bana, kim hesap versin bize, kime gidelim? Devletten başka kimimiz var bizim? Sayın Kaymakam, sayın Vali, söyleyin bana kime gidelim?” dedi.

Cumhurbaşkanı bizi saymıyor. Niye saymıyor bizi?”

Mustafa Demirci, “Allah korkusu olsaydı, Jandarma bunu oradan saat 12’de alıp buraya getirmezdi. Demek ki Cumhurbaşkanı bizi saymıyor. Niye saymıyor bizi? Bizim Allah’ımız var, başka kimsemiz yok. Ben bu gece hiç uyumadım, sabaha kadar Allah korkusu yok. Gazze’de çocukları yazıyorlar, burada da bizi bu malı yazıyorlar “dedi.

“Bu işe siyaset karışmıştır, birileri orada baskı yapıyor”

Yazık, günahtır. İnsanlara bu kadar eziyet etmesinler diyen Ahmet Altıner,” Bu hayvanların bu vaziyete getirilmesi inanır mısın vicdansızlıktır? Bu hayvanların gübresinden, sütünden ve her şeyinden bu halk faydalanıyor. Devlet de bu hayvancılığı teşvik ediyor ama nerede? Sadece sözde, televizyonlarda veya başka bir yerde değil. Bu insanların hiç kimseye zararı yok, vicdan sahibi olsunlar ya, getirdi bu ahıra kıstırdı ne ot verdi ne hiçbir şey bunlar saat 12’ye kadar burada şimdi ölürler bunlar ya. Yazık, günahtır. İnsanlara bu kadar eziyet etmesinler. Ama ben şunu söyleyeyim ki bu işe siyaset karışmıştır. Vali’de falan altında kaldı, Kaymakamlarda, karakolda, birileri orada baskı yapıyor. Böyle bir şey var mı?

 Ahmet Şahin,” Zavallı ezilir. Gazze’yi anladık, anladık Yahudi vuruyor ama burayı Anlayamadım Ne vurdu buraya”

“Hiç kimse buna sahip çıkmıyor. Kaymakamın yazısız, emirlerine müdahale etmeye çalışıyoruz”

Kaymakamın yazısız, emirlerine müdahale etmeye çalıştıklarını kaydeden Mevlüt Baş,” Yazık günah, şu hayvanlar burada zulüm çekiyorlar. Telef olsa bir tane köpek bir yerde ölse hemen üzülürler ama buradaki hayvanlar 250 baş hayvan zarar görüyor. Hiç kimse buna sahip çıkmıyor. Kaymakamın yazısız, emirlerine müdahale etmeye çalışıyoruz; elimizde herhangi bir belge yok. Hayvanları kesinlikle teslim almadım ben, gerekli videoları belirli zamanlarda çektim, müdahale edilirken belirli videolar çekilirken elimizden Jandarma aldı sildi. Bu hayvanları buraya getirip bıraktılar, “Biz sorumlu değiliz” diyoruz, bize teslim edildi ne hiçbir şekilde teslim almadık bu hayvanlar burada ölecekler, öldüğü zaman sorumluları kimlerse, Jandarma kontrolünde getirildi buraya tıkatıldı” dedi.

“. WhatsApp’tan bu hayvan doymaz, Facebook’tan yazı yazmayla, cep telefonuna mesaj atmayla bunlar doymaz”

Biz devlete güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz. Askerlere güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz?  Diyen İsa Yılmaztürk,” Jandarma zorla gidiyor, Temel Baş’ın mallarını Çihali Yaylası’ndan alıyor, zorla getirip bu ahıra tıkıyor. Yemek vermiyorsun, ot vermiyorsun, kimseye resmi bir tutanakla bu malı teslim etmiyorsun. Sen kimden emir aldın? Kimin malını gasp ediyorsun devlet olarak?  Vatandaşın malını mı gasp ediyorsun? Biz devlete güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz. Askerlere güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Askerlere güveniyoruz, rahat uyuyoruz evimizde. Asker gelip benim malımı zorla yayladan alıp getirip bu ahıra ne olduğu belirsiz bir ahıra getirip kapatıp aç susuz bırakıp öldürmeye çalıştıktan sonra kimden emir aldın sen? Bu bölge nemli bir ortam, buraya kışın gelir hayvan. Nemli olmayan yaylalarda dağlarda bu hayvanın şu anda otlaması lazım, gezmesi lazım, tırnaklarının aşınması lazım ki bakımı olsun hayvanın ayaklarının kendinin ilaçlanması lazım. Diyelim yaylalarda sen şu anda aldın nemli ortamda hayvanı tıkadın ana mal yavru malı ezecek burada telef edecek tamamen milli servete ihanet ediyorsun. Kimden emir aldın, kim torpiliyle jandarmayı yaylaya yolladın da kimden rica ettin de jandarma topladı bu mali ahıra tıkadı? Sen aldın benim malımı yayladan zorlan sürüp getirdin 35 kilometre orası, bu hayvanları buraya kim getirip teslim ettiyse kendi kafasına göre. Kim bu ahıra tıktıysa o arkadaşlar gelip jandarmaysa jandarma, tarımsa tarım, kaymakamsa kaymakam getirip yedirip içirip sulaması lazım, yemini vermesi lazım hayvan ahırın içerisinde nemden şu anda yanıyor. WhatsApp’tan bu hayvan doymaz, Facebook’tan yazı yazmayla, cep telefonuna mesaj atmayla bunlar doymaz. Gelecek buraya yetkililer, bu hayvanların bakımını üstlenecek nasıl dağdan alıp buraya getirdiyse kusura bakmayacak bunlar. Kime teslim ettin sen bunları yedirip içirecek, kimseye teslim etmediğin malı. Demek ki sen yedirip içireceksin, başkası yedirip içirmeyecek” dedi.

Hayvanları ölüme terk ettiler ne su ne yemek, şu ana kadar bir şey yok”

Hayvanların ölmesi durumunda bunun sorumlusunun emri verenler olduğunu ifade eden Hasan Demircan,” Komşumuzun hayvanları nedeniyle buraya geldim, vicdan azabı çekiyorum. Bir hayvanı 24 saat ahıra koyup da kaymakam veya jandarma koydu gittiyse sorumlusu Hayrat Kaymakamı ve Trabzon Valisidir. Hayvanları ölüme terk ettiler ne su ne yemek, şu ana kadar bir şey yok. Şu an kaymakam da yok, yerinde değildir. Yazı İşleri Müdürü söylediği bu kadardır, jandarmadan aldı götürdü, bizden ilgisi yoktur” dedi.

“Jandarmanın el koyduğu malları teslim almam için Kaymakam beni 5 kez aradı tehdit etti”

Jandarmanın el koyduğu sürüleri teslim alması için ilçe kaymakamı tarafından tehdit edildiğini öne süren Yeniköy mahallesi muhtarı Hızır Aydın’a Anka haber ajansı telefonla ulaştı. Muhtar Hızır Aydın şunları söyledi, “Kanun ne derse o dedikleri oluyor. Ak Partili isim var Erol Kara eski milletvekili sanırım Üstten kaymakamla bunlar yaylaya giremez diye bir karar aldırıyorlar. Tabii çocuk da yaylaya çıkıyor, savcılığa veriyor falan. Yolunu kesiyorlar, geri çeviriyorlar. Aradan biraz geçiyor, savcılığa gidiyor. Tekrar yaylaya çıkıyor, bir hafta falan kalıyor. Bugün tekrar karar çıkıyor, yayladan indirilecek diye. Kaymakam arıyor beni, diyor ki, “Senin amirin benim. Sana emrediyorum, hayvanları alacaksın. Almazsan soruşturma açacağım sana.” Emri itaatsizlikten soruşturma açıyor bana. Yazılı emir göndermiyor bana, sözlü söylüyor bana. Kaymakam beni 3-4 sefer aradı. Köylüler ve sürü sahibi malına sahip çıkmıyor “teslim almam diyor” ben nasıl teslim alayım 250 keçiyi ve teslim almadım” dedi.

“Kaymakamlık önünde tartışma”

Sürü sahipleri ve Yeniköy mahallesi sakinleri yaptıkları açıklamanın ardından hayrat ilçe kaymakamlığına giderek kaymakamla görüşmek istedik. Görevlileri kaymakamın programı olduğu bu nedenle makamında bulunmadığı belirtilmesinin ardından Yeniköy mahallesi sakinleri burada “biz vatandaşız sorumlu arıyoruz kaymakam yok diyorlar devlet nerede devletimizi arıyoruz “diye tepki gösterdi. Görevli polis memurları ise yurttaşlara kaymakamlık alanında açıklama yapmalarının suç olduğu gerekçesiyle kaymakamlık önünden uzaklaşmalarını istemesi tartışmaya neden oldu.

NE OLMUŞTU:

Trabzon ili Hayrat ilçe kaymakamlığı 15.05.2024 tarihinde Sürü sahiplerine, Cihali yaylasında kullanım haklarının olmadığına yönelik tebligat göndererek keçileri yayladan çıkartmaları istendi.

Sürü sahipleri bu duruma itiraz ederek Trabzon idare mahkemesine başvurarak yürütmeyi durdurma talebinde bulundular. Trabzon idare mahkemesi, “Dava konusu işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının onaylı ve okunaklı bir örneğinin istenilmesine, davanın durumu ve olayın niteliğine göre, davacının yürütmenin durdurulması isteminin, bu ara kararına cevap ve davalı idarenin birinci savunması alındıktan veya cevap ve yasal savunma verme süreleri geçtikten sonra incelenmesine, cevap verme süresinin ara kararının tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün olarak belirlenmesine, ara karar gereği süresinde yerine getirilmediği takdirde, dosyada mevcut belge ve bilgilere göre istem hakkında karar verileceği hususu ile işlem dosyasının süresinde mahkememize ibrazının zorunlu olduğunun davalı idareye bildirilmesine” karar verdi

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.