Cemaatlerin okul yönetimleri üzerinden öğrencilerin seçimlerine müdahale etme çabaları içerisinde oldukları bilgisi aldıklarını belirten Eğitim Sen Samsun şube başkanı Arzu Topaloğlu, okul yönetimlerini uyardı
“ÖĞRENCİLERİN ÖZGÜR İRADELERİNE MUDAHALE ETMEYİN”
Gençağa KARAFAZLI –
SAMSUN –
Eğitim Sen Samsun şube başkanı Arzu Topaloğlu, Öğrencilerin seçmeli dersleri tercih etmeleri dönemine girdiklerini, öğrencilerin cemaatlerin kıskacına alınmaya çalışıldığını belirterek şunları söyledi;
ÖĞRENCİLERİN KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE DERSLERİ SEÇMELERİNE MÜDAHALE ETMEYİNİZ.
“Ders tercihleri 4-22 Ocak tarihleri arasında yapılacaktır. Her seçmeli ders tercih döneminde olduğu gibi bazı grup ve cemaatlerin okul yönetimleri üzerinden öğrencilerin seçimlerine müdahale etme çabaları içerinde oldukları bilgisi sendikamıza ulaşmıştır. Okul yönetimlerini uyarıyoruz. Öğrencilerin kendi özgür iradeleriyle dersleri seçmelerine müdahale etmeyiniz.
“İLGİLİ YÖNETMENLİĞE GÖRE DAVRANILMALIDIR”
Ders seçiminin sağlıklı yapılabilmesi için MEB ilgili yönetmeliği 1. maddesine uygun davranmalıdır. Seçmeli derslerin öğrencilerin ilgi ve yetenekleri ile öğretmen durumuna göre belirlenmesi gerekmektedir. Seçmeli dersler, öğrencilerin hayata hazırlanması, ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması açısından elbette önemlidir. Seçmeli derslerin okul programlarının ayrılmaz bir parçası olarak öğrencilerin gelişimlerine destek olması, ayrıca bilişsel (bilgi, beceri), duyuşsal (ilgi, tutum) ve sosyal gelişimlerine katkı sağlaması gerekmektedir.
“DİNİ İÇERİKLİ DERSLER SEÇİLMESİ İÇİN BASKI YAPILIYOR”
MEB, her ne kadar seçmeli derslerin öğrencilerin istek ve tercihlerine göre belirlenmesi gerektiğini ifade etse de geçtiğimiz yıllar içinde eğitimde yaşanan yoğun siyasal kadrolaşmanın ve yandaş atamaların bir sonucu olarak bazı dini içerikli derslerin seçilmesi için öğrenci ve velilerin yönlendirilmeye çalışıldığı bilinmektedir. Nitekim okullara gönderilen yazıda öğrencilerin seçmeli ders seçmediği hallerde ders seçimini okul yönetiminin yapacağı belirtilmiştir. Pandemi koşullarında bu kararın nasıl sonuçlar ortaya çıkaracağını tahmin etmek zor değildir.
“CEMAATLER DEVLET DESTEKLİ FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYORLAR”
Kaldı ki yıllardır iktidarın eğitim politikalarını belirleme noktasında dayanak olarak kullandığı ve yaptıkları protokoller mahkeme kararı ile defalarca iptal edilen vakıf, dernek, sivil toplum örgütü ve cemaatlerin ( Ensar, Tügva,İHH vb.) Eğitimi Destekleme Platformu (EDP) adı altında Vali, Kaymakam, Milli Eğitim Müdürleri, Müftüler, kurum amirleri ile düzenli toplantılar gerçekleştirdikleri, Türk Milli Eğitimi’nin ve öğrencilerimizin gelecekleri ve eğitim faaliyetleri üzerinde kararlar alma haklarını kendilerinde buldukları, broşürler bültenler yayınladıkları, sosyal medya hesaplarındaki boy boy resimlerle hiç çekinmeden bu faaliyetleri yürüttükleri ortadadır.
“MEŞRU OLMAYAN TOPLANTILARDA KARARLAR ALDILAR”
Geçtiğimiz yıllarda bazı okul yöneticilerinin öğrenci ve velilere bilgilendirme yapmadan, onlar adına ders seçimi yapmaları ve sadece seçilen dersleri imzalamaları için velilere tebliğ etmeleri, din eğitimi içerikli derslerden zorunlu paketler hazırlamaları, yukarıda bahsettiğimiz meşru olmayan toplantılarda alınan kararların bir yansıması olarak karşımızda durmaktadır. Anlaşıldığı üzere yine bu dernek ve vakıflar, kendilerini yasaların üzerinde görmektedirler. Acı olan taraf bu olmakla birlikte Milli Eğitim sistemimizin içler acısı hali de gözler önünde durmaktadır. Eğitim sistemimiz; bilimsellikten, araştırmacılıktan, sorgulayıcı yaklaşımdan, sanattan, spordan ve üretimden uzaklaşarak, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini hızla bir karanlığa doğru sürüklemektedir.”
