Recep Koyuncu-Recep Usta birlikteliğiyle yayına hazırlanan eserle ilgili ilk intibam; bu konuda farklı görüşlere sahip olanların, farklı değerlendirme yapmasına imkân verecek zenginlikte mutlaka okunması gereken bir eser.

Kitap okunduğunda her iki yönde de bazı ezberlerin bozulacağı muhakkak. Örneğin; Kitabı yayına hazırlayanların önceden öne sürdüğü gibi ben de Hamidiye Kruvazörünün isyan denilen hadisede Rize’ye geldiğinde sadece varlığını belli etmek için birkaç kuru sıkı atmış olabileceğini belirtmiştim. Oysa kitapta Hamidiye’nin Rize açıklarına geldiğinde 15 pare selâmlama atışı yaptığını, daha sonra da Aksoroz deresi açıklarına gelerek top atışı yaptığı belirtilmekte. Bu top atışlarının isyancıları korkutmak, teslime zorlamak amacıyla yapıldığı belirtilmiş olsa da bu amaçla ne kadar ve nereye top atıldığı belirsiz!

Kitabın dip notunda bu bilginin jurnal defterine dayandırıldığı ve Hamidiye’nin Rize’de bulunduğu süreleri de kapsayan jurnal defteri digital kopyalarının Rize İhtisas Kütüphanesinde bulunduğu belirtilmekte..

Okurken, kitabın başlarındaki dikkatimi çeken bu bilgiyi aktarmak istedim.

Kitap, bölgemizin tarihinde yaşananları anlama açısından son derece yararlı bir kitap.

Bu kitap, Rize’deki şapka isyanıyla başlayan olayları öğrenmek isteyenlerin yanı sıra, bu tartışmalara girenlerin de mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.

Şapka konusu üzerinde birkaç yazı yazmak, ayrıca bu kitabı da ileride genişçe değerlendirmeyi düşünüyorum.

Şimdiden söyleyeyim, bu kitabı okumayanlar kulaktan dolma bilgilerle benim ve kimsenin kafasını şişirmesin, sağda solda yazmasın.

Öncelikle, kitabı yayına hazırlayan Recep Koyuncu ve Recep Usta’yı tebrik eder, bu önemli eseri okuyucuyla buluşturan HEYAMOLA yayınevinin sahibi Of’lu hemşehrimiz Ömer Asan’a teşekkür ederim.