5:52 pm - YAPAY KALP CİHAZI İLE YAŞAMINI SÜRDÜREN ESİLA TÜFEKÇİ YOĞUN BAKIMDA KALP NAKLİ BEKLİYOR
3:04 pm - ORÇEV ” 5 HAZİRAN EKOLOJİK YIKIMA KARŞI MÜCADELE GÜNÜDÜR”
2:58 pm - EMEP, “Seçim bitti zamlar başladı.”
2:15 pm - Almanya’dan geldiler, Ayder’de tekvando kampı yaptılar
12:04 pm - karavin “Meğer,Allah Rizespor şampiyon olsun diye bizlere bir fırsat sunmuş”
11:19 am - CHP’de parti içi demokrasi isyanı: Olağanüstü çağrı
11:13 am - DEVA, GELECEK VE SAADET VEKİLLERİ DE KENDİ PARTİLERİNE DÖNDÜ
10:59 am - Cumartesi Anneleri’ne ters kelepçeli gözaltı
Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş olayı TBMM Gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Camilerin fatura borcundan dolayı elektriğini kesmek AKP dönemine denk gelmiştir.” dedi. Hiçbir kamu kurumunda ısıtma/soğutma giderlerinin karşılanması için halktan para toplanmazken camilerin ısıtılması için cemaatten para toplandığını, kırsalda az sayıda cemaati olan camilerde ise yeterli para toplanamadığını ve faturaların din görevlilerinin sırtında kaldığını belirten Bekaroğlu, elektrik dağıtımının özelleştirilmesinin tamamlandığı 2013 yılında çıkarılan 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ibadethanelerin aydınlatma giderlerinin genel bütçeden karşılanmasının hüküm altına alındığını hatırlattı. 2013’ten itibaren ibadethanelerde aydınlatma ile ısıtma-soğutmaya ait elektrik sayaçlarının ayrıldığını ve ısıtma giderlerinin cemaatten toplanan paralarla karşılandığını belirten Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği yazılı soru önergesinde, “Toplumun her kesiminin giderek yoksullaştığı bu ekonomik kriz ortamında din görevlilerine bir de ısıtma-soğutma giderlerini yüklemek adil bir uygulama değildir. Özellikle kış aylarında ısıtma ihtiyacından dolayı elektrik faturaları kabarmakta, cami görevlileri için altından kalkamayacağı bir yük haline gelmektedir. Faturaların ödenememesi nedeniyle camilerin elektriğinin kesildiğine yönelik haberlerin ise son günlerde yazılı ve görsel medyada çoğalmakta olduğu gözlemlenmektedir.” dedi.
Camilerin elektriği kesildiği için yahut faturaların kabarmaması için ısıtma sistemleri kullanılmayan camilerde vatandaşların soğukta ibadet etmek durumunda kaldığını veya camilerden uzaklaştığını belirten Bekaroğlu, “Cumhuriyet tarihi boyunca borcundan dolayı camilerin elektriğinin kesilmesi, ibadet için camilere giden vatandaşların soğukta bırakılması Hükümetiniz dönemine denk gelmiştir. Bu aynı zamanda çok kârlı durumda bulunan elektrik dağıtım faaliyetinin özelleştirilmesi işleminin tüm sonuçlar düşünülmeden gerçekleştirildiğini de göstermektedir.” dedi.
DEVLET, ‘İBADETHANELERİN ISITILMASI BENİ İLGİLENDİRMEZ’ DİYEMEZ
Hiçbir kamu kurumunda ısıtma-soğutma giderlerinin vatandaşlara ya da o kurumda görevli memurlara yüklenemeyeceğini, hastanelerin, okulların, vergi dairelerinin, karakolların, Diyanet İşleri Başkanlığının, il ve ilçelerde müftülüklerin ısıtma giderlerinin olması gerektiği şekilde genel bütçeden karşılandığını, camilerin ve diğer inançlara ait ibadethanelerin ısıtılmasına devletin ‘beni ilgilendirmez’ deme hakkı olmadığını kaydeden Bekaroğlu, “Din ve vicdan özgürlüğünün gereği olarak camilerin ve farklı inançlara ait ibadethanelerin genel giderlerinin karşılanması devlet için yük değil bir görevdir.” diyerek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’dan şu sorularına yanıt istedi: