5:01 pm - Van Protestolarında Tutuklanan İki Kadına Cezaevinde Saldırı
4:53 pm - 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI ARTVİN’DE KUTLANDI…
3:39 pm - İsrail’de Polise Bıçaklı Saldırıda Bulunan Türk Vatandaşı Öldürüldü
12:59 pm - 16 yaşındaki Son Yolculuğuna Uğurlandı
12:54 pm - TÜSİAD’dan Müfredat Uyarısı: ÇOCUKLAR VE GENÇLER VASAT BİR EĞİTİME MAHKUM EDİLEMEZ
12:50 pm - İHD’den seçim raporu: ‘Hayalet seçmen’ sayısı 44 bin
12:24 pm - Türkiye Vatandaşı İsrail Polisini Bıçakladı
Hızla ilerleyen teknoloji ve nüfus artışı, doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı arttırmış, bunun sonucu olarak, kaynaklar tüketilmiş veya tahrip edilmiştir. Turizm bile klasik (deniz, kum, güneş ) anlayışım değiştirip, doğa ağırlıklı alternatif turizme ağırlık vermeye başlamıştır. Oysa, bir ülkenin kalkınmasında en belirleyici faktör olan doğal kaynakların korunarak kullanılmasının ülke geleceğinin de teminatı olduğu düşüncesinden hareket eden yeni görüş, korumaya önem vermeye başlamıştır. Bu düşüncenin ana fikri; doğal kaynakların bulunduğu ortamda, bir bütün olarak korunması ve gelecek kuşaklara ulaştırılmasıdır. Bu yüzden kaynak değerleri yüksek alanlar, çeşitli kategorilere ayrılarak korunan alanlar yada koruma alanları olarak sınıflandırılmaktadır. Tüm korunan alanlar içinde en zengini, en değerlisi, gelecek için bir yatırım olan milli parklardır. Bu çalışma, bir alanın milli park olarak değerlendirilmesinde önerilen bir yöntemin, kaynak değerleri çok yüksek olan Elevit Vadisine uygulanmasını içermektedir. Yapılan arazi çalışmaları ve yöntem gereği yapılan istatistiksel denetlemeler sonucunda Elevit Vadisinin Milli Park Olabilirlik Yüzdesi (MPOY) ‘Çok Yüksek’ çıkmıştır.