Çaykur Bildiğimiz Gibi;

Bu yazı, bir arkadaşın güzel bir önerisi üzerine yazıldı.

Arkadaş diyor ki, ‘Çaykur, devasa bir kurum, kendi elektriğini neden üretmiyor? Diye soruyor.

Elbette üretebilir. Fabrikaların çatıları değerlendirilse bile olur.

Ancak bu işi yapmadan önce yapılacak başka işler vardır. Şöyle ki;

1- Çaykur ARGE çalışmaları yapmalı,

2- Çaykur, maliyet düşürücü yatırımlar yapmalı,

3- Çaykur, kaliteyi yükseltmeli,

4- Çaykur, üreticiyi bilinçlendirmeli ve kaliteyi tarladan başlatmalı,

5- Çaykur’da, ‘Çay Kanunun’ çıkması için çaba göstermeli(çünkü bunun kendi lehine de olacağını bilmeli).

Çaykur, gerek yönetimsel anlamda yani liyakatlı insanlarca yönetilmemesi, gerekse üretim sürecinin doğru yönlendirilememesi sonucu, zararını büyütmektedir.

Çaykur, derhal ‘Varlık Fonun’dan çıkartılmalı, özerkleştirilmeli, demokratikleştirilmeli ve iktidarın/siyasetin arka bahçesi olmasından çıkartılmalıdır.

Çaykur, fiyat anlamında özel sektörle yarışabilmek için kaliteden vaz geçmiştir.

Katliteli üretim yapılmamaktadır.

Çaykur, ürettiği kuru çayları muhavaza edecek/saklayacak siloları bile yoktur.

Açık sahada, çadır ve nalyonlarla korumaya çalıştığı için ürünlerin nemlenmesine, ıslanmasına sebep olmaktadır.

Çaykur, üreticiye borcu yoktur ama, bankalara milyarlarca kredi borcu vardır.

Kuru çayı satamadığı için depolarında hattından fazla stoku mevcuttur.

Çaykur, fabrikalarını yenilemediği için geri bir üretimin temsilcisi durumundadır.

Vb vb nedenlerle Çaykur için söylenecek çok söz vardır.

Biz, üretici ve duyarlı insanlar olarak söylemezsek, eylemezsek vicdanlarımızı kanatmış oluruz…

Çay Üreticileri Adına Çiftçi Sen Üyesi Recep Memişoğlu…21/03/2022