Deniz Poyraz davası | Katil Gencer: 5 dakika daha erken gelseydim daha kanlı bir cinayet olacaktı - Nabız Gazetesi - Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

SON DAKİKA

Nabız Gazetesi – Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

Deniz Poyraz davası | Katil Gencer: 5 dakika daha erken gelseydim daha kanlı bir cinayet olacaktı

Bu haber 24 Ocak 2022 - 17:25 'de eklendi ve kez görüntülendi.
Deniz Poyraz davası | Katil Gencer: 5 dakika daha erken gelseydim daha kanlı bir cinayet olacaktı

Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik 17 Haziran’da gerçekleştirilen ve partili çalışan Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer hakkında açılan davanın ikinci duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 saat gecikmeli başladı. İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi salonun küçük olması nedeniyle mahkeme heyetiyle yapılan müzakere sonucunda salona 100 kişinin alınması kararlaştırıldı.

Bianet’ten Ruken Tuncel’in aktardığına göre, mahkeme başkanı, duruşmaya başlamadan önce 29 Aralık’taki ilk duruşmada yaşanan gerilimi hatırlattı ve “Bir önceki celsede arbede yaşandı ve duruşmayı sonlandırmak zorunda kaldık. Bu dava Türkiye ve  dünya kamuoyunun gözünün olduğu bir dava. Duruşmada düzen ve disiplini sağlamalıyız. Önceki celsede olduğu gibi bir arbede ve gerilim yaşanırsa duruşmayı bundan sonra Şakran’daki duruşma salonunda devam etmek zorunda kalacağız” dedi.

Mahkeme başkanının konuşmasının ardından taraf ve tanık yoklamalarına geçildi.

SANCAR DURUŞMA SALONUNDA

Duruşmayı, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, SYKP Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğur, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, HDP milletvekilleri, MYK, PM ve Kadın Meclisi üyeleri, Yeşil Sol Parti Eş Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de izledi.

SANCAR: İKTİDARIN HDP’Yİ HEDEF GÖSTERMESİNİN SONUCU

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, katılma talebine ilişkin “Bu davaya katılma talebimiz vardır. Bu acı öncelikle bizim acımızdır, bu öfke öncelikle bizim öfkemizdir. Bu dava bizim davamızdır” dedi.

Sancar, “sanığın sadece belli bir kişiyi hedef almadığını” belirtti ve ekledi: “Soruşturma savcısı katılma taleplerimizi iş yeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme suçları ile sınırlandırmaktadır. Oysa ki dava konusu ve zararımız bunlardan çok daha fazladır. Bu sebeple katılma taleplerimizin dikkate alınmasını talep ediyoruz.

“Biz parti üyemizi, çalışanımızı, canımızı kaybettik. Bu nedenle bizim yalnızca mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığı yönünden mağduriyetimiz olduğu tespiti yerinde değildir. Mahkemenizin sorumluluğu yalnızca bize karşı değil tüm insanlığa karşıdır. Bu saldırı siyasi iktidarın HDP’yi hedef göstermesinin sonucudur.”

AİLE AVUKATI ANNENİN ‘KIZIMA DENİZ GEZMİŞ’İN İSMİNİ KOYMUŞTUM’ SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Duruşmada söz alan Poyraz ailesi avukatlarından Gurbet Uçar, “Anne Fehime Poyraz’a ‘ben kızıma Deniz Gezmiş’in ismini koydum’ diyordu. Baba Abdulillah Poyraz’da ‘Benim kızım bu halkın evladıdır’ diyordu. Öfke kusabilirlerdi. Ama etrafındakilerini sakinleştiriyorlardı. Poyraz ailesi 1990’lı yıllarda köyleri yakıldı, baba koruculuk dayatması ile karşı karşıya kaldı. Bu baskı ve zulme boyun eğmediler. İzmir’e göç etmek zorunda kaldılar. İzmir’e gelen aile yaşam mücadelesi verdiler” diyerek, ailenin yaşam öyküsünü anlattı.

Avukat Uçar, “Poyraz ailesi şahsında Kürt halkının gerçekliğini anlatmaya çalışıyorum. Aile acılarla ilk defa karşılaşan bir aile değil. 90’larda köyleri yakıldı, İzmir’e göç etmek zorunda kaldılar.İzmir’de de politik bir aile olmaları nedeniyle gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldılar” diyerek şunları söyledi:

“Bu katil sosyal medya hesaplarından bu şekilde bir katliam hazırlığında olduğunu belli ederken emniyet ve sorumlu güçler bunun önlenmesi için herhangi bir önlem almamıştır. Oysaki sosyal medyada düşünce özgürlüğünü açıklayan bir çok kişi gece yarısı gözaltına alınmaktadır.

Sıradan bir suç isnadında dahi günlerce gözaltı işlemi uygulanmaktayken bu dosyada başkaca araştırma yapmanın önüne geçmek adına sanık emniyette yalnızca 24 saat kalmış sonrasında tutuklanmıştır.

Bu saldırının bir sebebi de HDP binası önündeki provokasyon amacıyla bulunan çadırlardır. Oysa ki; HDP’nin amacı bu topraklarda barışın inşa edilmesini sağlamakken bu amaç devlet tarafından çeşitli yollarla engellenmektedir.”

‘DOSYADA GÖRÜNTÜLER VAR, MAKAM ODASINDA OTURTULMUŞ’

Katil Gencer’in gözaltına alınma biçimine değinerek sözlerini sürdüren avukat Uçar, “Bu gözaltına alma biçimi dahi yargılamadaki cezasızlık politikasının göstergesidir. Dosyada görüntüleri var. Makam odasında oturtulmuş. Fotoğraflarını çekmişler. Büyük bir konfor sağlandı kendisine. Bu konforun cezaevinde devam edip etmediğini bilmiyoruz. Emniyette kalma süreci 24 saat hiçbir delil toplanmadan cezaevine gönderildi. Etkili bir soruşturma yapılmadı. Katil katliamı tek başına gerçekleştirdiğini söylüyor ama ona kapıları açanları, konfor sunanların tespit edilip yargı önünde hesap sorulmasını istiyoruz” diye konuştu.

ÇOK SAYIDA BARO VE BİLEŞENDEN MÜDAHİLİK TALEBİ

Sancar’ın konuşmasının ardından İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Avukat Özlem Yılmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği adına Avukat Erdoğan Akdoğdu, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Rosa Kadın Derneği adına Avukat Berfin Polat, Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, Genç LGBTİ+ Derneği adına  Avukat Mahmut Şeren, Yeşil Sol Parti adına İbrahim Akın, Devrimci İşçi Partisi adına Avukat Şiar Rişvanoğlu, ESP adına Avukat Doğukan Taşdan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği adına Aryen Turan, Demokrasi İçin Hukukçular adına Zöhre Dalkıran, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, Şırnak Barosu adına Dilan Nas, Bursa Barosu adına avukat Cahit Kazak, İstanbul Barosu adına Burcu Arslan, Trabzon Barosu adına Nihan Göktürk, davaya katılma talebinde bulundular.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Taleplerinin tamamlanmasının ardından Savcı, katılma taleplerine dair görüş bildirdi. Savcı, Poyraz ailesinin, HDP yetkilerinin ve vekillerinin katılma taleplerinin kabulüne diğer gerçek ve tüzel kişilerin olaydan doğrudan zarar görmediklerinden katılma taleplerinin reddini talep etti.

Savcının talebini değerlendiren Mahkemeye heyeti, Deniz Poyraz’ın annesi, babası, kardeşleri ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP il eş başkanlarının katılma taleplerinin kabulüne, diğer kurumların ise; katılma taleplerinin reddine karar verdi.

GENCER: PİŞMAN DEĞİLİM

Duruşmaya ara verildikten sonra sanık Onur Gencer’in savunmasına geçildi.

Gencer’in takım elbiseyle katıldığı duruşmada, etrafı jandarmayla donatıldı. Gencer, “Sayın Başkan öncelikle kanlı baskının evveliyatı çok geçmişe dayanıyor. 1998 yılında annemin HDP’liler tarafından tehdit edilmesiyle başladı. Annemi, beni öldürmekle, annemin ruh sağlığı az da olsa bozulmuştur. Kobanê olaylarında önümün kesilmesi. Suriye’de suikasta uğramam. Bir şey yapılmaması nedeniyle PKK ile yaşadığım birçok travma ve bu travmalardan kurtulmak için gerçekleştirdiğim kanlı baskın bakımından pişman değilim. Deniz Poyraz’ın kendisi ve ailesinin araştırılmasını istiyorum. Bazı istihbaratçıların öldürülmesinden sorumlu olanın Deniz Poyraz olduğunu düşünüyorum” dedi.

Mahkeme Başkanı’nın “eylemi gerçekleştirme nedenin neydi?” şeklindeki sorusuna Gencer, “İçimi soğutmak, travmalarımdan kurtulmak ve kendimi hissetmek için yaptığım baskında HDP/PKK örgütünün durdurulmaması için yaptım. Kendim yaptım” diye konuştu.

‘İNTİKAM ALMAK İÇİN FIRSAT BEKLEDİM’

Mahkeme başkanının “Bu kararı nasıl aldın, eylemi gerçekleştirene kadar neler yaptın?” sorusuna da Gencer, “Suriye’de YPG’nin bizzat bana yaptığı suikast sonrası misilleme yapılmaması nedeniyle intikam zamanın geldiğini fark ettim. Hem annemin hem de kendi intikamımı almak için fırsat bekledim. Daha kısa yoldan masumlara zarar vermeden HDP binasını uygun gördüm. Son gün hem Atatürk’e hem bayrağa millete, tüm kutsallarıma küfür eden bir HDP’linin attığı son damla ile birlikte ‘kin yuttum’ paylaşımını yaptım. 16 Haziran Çarşamba günü saat 5 sıralarında o HDP’linin son damlayı taşırması ile birlikte ok yaydan çıktı” ifadelerini kullandı.

‘ERKEN GELSEYDİM, DAHA KANLI BİR CİNAYET OLACAKTI’

“Atış eğitimi alman, silah ruhsatı alma sürecin var bunları ayrıntısıyla anlat” sorusuna Gencer, şu cevabı verdi: “İntikam planı 5 yaşından itibaren kafamda vardı. Şekillenmemişti. Biraz daha doğaçlama bir şekilde beklentim vardı. Av tüfeği alma sebebim atış zevkim sebebiyleydi. Atış eğitimi aldım, poligonlarda kendimi geliştirdim. Tüfek almam eğlence içindi ama tabanca intikam içindi. Ta ki 16 Haziran’a kadar. İntikam dayanılmaz bir noktaya gelmişti. 16 Haziran gecesi sinirden uyuyamamıştım, 10.30 civarı taksi ile binanın önüne geldim, 11.00’e doğru ve tabanca ile içeri girdim. 5 dakika daha erken gelseydim, daha kanlı, bol leşli bir cinayet olacaktı” sözlerini sarf etti.

Bunun üzerine salonda tepkiler yükseldi. Salonda “Bol leşli” cinayet tepkilerine baba Abdüllillah Poyraz, “Alçak” sözleriyle tepki gösterdi.

ÇEPNİ’Yİ TEHDİT ETTİ

Savunmasına devam eden Gencer, “Gönlümden geçen Öcalan ve Demirtaş harici hepsi bir. Abdullah Öcalan ve Demirtaş özel ilgi alanım. Ha Deniz Poyraz ha Murat Çepni” sözlerini sarf etti.

Salonda duruşmayı izleyenler “Buna adil yargılama mı?” diyorsunuz sözleriyle tepki gösterdi.

Gencer, “Benim Kürt kardeşlerimle sorunum yoktur. Asıl alçaklar onlardır” sözlerine Deniz Poyraz’ın babası Abdüllillah Poyraz, “Alçak sensin” sözleriyle karşılık verdi.

BABA POYRAZ: KATLİAMIN ARKASINDAKİ KARANLIK GÜÇLERİN AÇIĞA ÇIKARILMASINI İSTİYORUM

Baba Abdülillah Poyraz, şikayetlerini Kürtçe tercüman aracılığı ile beyan ederek sanığın IŞİD üyesi olup olmadığını bilmediğini, sanığın bir katil olduğunu ve hiçbir şekilde, hiçbir kadına el uzatmaya hakkı olmadığını dile getirdi.

Baba Poyraz, “Kızımın öldürüldüğü gün orada bulunan polisler bizi koruması gerekirken sanığı korudu. Bu nedenle bu davada katliamın arkasında bulunan karanlık güçlerin açığa çıkarılmasını istiyorum” dedi.

ANNE POYRAZ: HİÇBİR ANNE BÖYLE BİR ACI YAŞAMASIN, BARIŞTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Anne Fehime Poyraz da Kürtçe ve Türkçe olarak ”Ben bir anneyim hiçbir anne böyle bir acı yaşamasın, biz barış istiyoruz, anneler ağlamasın, babaların yürekleri yanmasın. İlaçlarla yaşıyorum, gece kabuslar görüyorum” dedi ve devam etti:

“Biz barıştan yanayız, biz kan dökülmesini istemiyoruz. Ama biz barıştan vazgeçmeyeceğiz. Burada barışın temsilcisi olanlar bizleriz. Terörist ise bu katil ve zihniyetidir. Arkasındaki karanlık güçlerdir.

Savunmasız bir kadını öldürüp ölü bedenine işkence eden bu katilin cezalandırılmasını istiyorum. Benim kızım Deniz, karıncayı incitmeyen bir insandı. Ben davamı halkıma bırakıyorum. Buradaki herkes benim için Deniz’dir.”

KARDEŞLER: EN AĞIR CEZAYI TALEP EDİYORUZ

Deniz Poyraz’ın kardeşilerinden Süleyman Poyraz ise ”Deniz hem ablam, hem yoldaşımdır. Sanık eylemi tek başına gerçekleştirmiş olamaz, böyle bir güce sahip değildir. SADAT’la ilişkisi olup olmadığının araştırılmasını istiyorum. HDP terörize edilerek bu saldırıya sebep olundu” dedi.

Poyraz’ın diğer kardeşleri; İbrahim, Rahşan, Yıldız ve Kardelen Poyraz da sanıktan şikayetçi olduklarını, en ağır cezayla cezalandırılmasını talep ettiklerini belirtti.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
betnis giriş
betnis
yakabet giriş