Gazi katliamını unutmadık unutmayacağız.. - Nabız Gazetesi - Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

SON DAKİKA

Nabız Gazetesi – Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

Gazi katliamını unutmadık unutmayacağız..

Bu haber 12 Mart 2024 - 15:02 'de eklendi ve kez görüntülendi.
Gazi katliamını unutmadık unutmayacağız..

Gazi Katliamının yıldönümünde çok sayıda kişi anma etkinliğinde bir araya geldi. Alevilere yönelik asimilasyon ve inkar politikalarının devam ettiği vurgulanan anmada “Sorumlular cezalandırılsın” çağrısı yapıldı.

Kuzeyteve – İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te 22 kişinin katledildiği, yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın 29’uncu yıldönümünde anma etkinliği düzenlendi.

12 Mart Platformu’nun çağrısıyla çok sayıda kişinin Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cemevi) önünde bir araya geldiği anma etkinliğine, katledilenlerin yakınlarının yanı sıra, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Celal Fırat, DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, Emek Partisi (EMEP) İstanbul milletvekili İskender Bayhan ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

KİTLESEL YÜRÜYÜŞ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Cemevi önünde toplanarak o süreçte çok sayıda kişinin katledildiği Hüseyin Altın Parkı’na doğru yürüyüşe geçen kitle yürüyüşte, katledilenlerin fotoğrafları ile “Gazi’den Ümraniye’ye adalet istiyoruz” yazılı pankart taşıyarak, “Gazi şehitleri ölümsüzdür”, “ Gazi şehitleri onurumuzdur”, “Gazi halkı burada katiller nerede”, “Gazi için adalet herkes için adalet”, “Gazi’nin katili Susurluk devleti” sloganları attı. Sloganlarla yürüyen kitle ve katledilenlerin aileleri, katledilenler için Hüseyin Altın Parkı’na karanfil bıraktı.

‘AMAÇ HALKA GÖZDAĞI VERMEKTİ’

Katledilen Dilek Şimşek’in kardeşi Erkan Şimşek, katliamın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen yüreklerindeki öfke ve acının hala taze olduğunu belirterek, katledilenlere vefa borcunu ödemek için burada bulunduklarını belirtti. Meydana gelen katliam sürecini anımsatan Şimşek, kimliği belirsiz kişilerce kıraathane ve pastanelerin tarandığına işaret ederek, Gazi halkı için bu tür saldırıların ilk olmadığını vurguladı.

Saldırının amacına değinen Şimşek, “Gazi halkı provokasyonu yapanı da, yaptıranı da, nedenini de biliyordu. Amaç Gazi’de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti. Saldırı Alevi’si, Sünni’siyle tüm halkaydı. Katiller nasıl oldu da, Gazi gibi polis devriyelerinin her zaman çok yoğun olduğu bir yerde, ellerini kollarını sallayarak ortadan kayboldu. Bunun açıklamasını Gazi Halkı biliyordu. Bu nedenle öfkesi sel oldu ve Gazi Karakolu’na akmaya başladı” diye konuştu.

‘SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI’

Sonrasında polis tarafından halkın tarandığını ve devamında 18 kişinin katledildiği ve yüzlerce kişinin de yaralandığını hatırlatan Şimşek, şöyle devam etti: “Günlerce ülkenin gündemine oturan direnişte basında çok net görüldüğü üzere vuranların kim olduğu belli olmasına rağmen, açılan göstermelik davada yargılanan katiller cezalandırılmadı. Sadece katil polislerden Adem Albayrak’a dört kişiyi öldürmekten üç buçuk yıl, Mehmet Gündoğdu’ya iki kişiyi öldürmekten bir yıl sekiz ay ceza verildi. Gazi’de yaşanan bu katliamdan dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü-istihbarat Daire Başkanı Hanife Avci, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Agar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve bunların tetikçileri sorumludur ve cezalandırılmalıdır.”

‘İNKAR DEVAM EDİYOR’

Geçmiş dönemde farklı kentlerde yaşanan katliamlara da değinen Şimşek, gelinen aşamada toplumun yoğun bir tecrit altında olduğunu ifade etti. Şimşek, Alevilere yönelik asimilasyon ve inkar politikalarının da hala devam ettiğini hatırlatarak, “İnanç diktası ve asimilasyon cenderesinde zorunlu din dersleri, ÇEDES projesi adı altında her okula imam atanması Alevilere ve inanç kimliklerine zulüm uygulanmasıdır. Ayrıca Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Alevi- Bektaşi Cemevi Başkanlığını kabul etmiyoruz. Güncelde de cemevlerimiz hakkında yıkım kararı alınmakta, inancımız yargılanmak istenmektedir” dedi.

Açıklamanın ardından kitle, taranan kahvehanenin önüne doğru yürüyerek katliamın yapıldığı yere karanfiller bırakıldı. Ardından Gazi Mezarlığı’na yürüyen kitle katledilenleri mezarı başında andı.

NE OLMUŞTU?

12 Mart 1995 Pazar günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevilerin çoğunlukta yaşadığı Sultangazi ilçesinde yer alan Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı.

Saldırılar sonucu Halil Kaya adlı Alevi dedesi öldü, beşi ağır 25 kişi yaralandı. Saldırganların olay yerinden uzaklaştıktan sonra gasp ettikleri taksinin şoförünü öldürdükleri ve taksiyi ateşe vererek kaçtıkları anlaşıldı.

Olayların ardından çok sayıda Alevi Gazi Mahallesi’nde toplandı, emniyet kuvvetlerinin olaya geç müdahale ettiklerini öne sürerek polis karakoluna yürüdü. Polis halkın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu Mehmet Gündüz adlı bir vatandaş öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

13 Mart 1995 tarihinde olayı protesto etmek için İstanbul’un dört bir yanından gelen yaklaşık 15 bin kişi, polis karakoluna tekrar yürüyüşe geçti, çevik kuvvet ve özel timlerle desteklenen polislere tekrar ateş açılınca çatışma başladı.

Çatışmalar sonunda 15 kişi öldü, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi yaralandı. Aynı gün İstanbul Valiliği, Gazi Mahallesi ile iki mahallede (Zübeyde Hanım ile Esentepe) daha sokağa çıkma yasağı ilan etti. Gazi Mahallesi’ne giriş ve çıkışlar polis kontrolüne alındı.

14 Mart 1995 Salı günü cemevi önünde toplanan kitlenin kendi arasından çıkardığı komite 4 maddelik bir istek listesi hazırladı ve istekleri yerine getirilmezse protestoların devam edeceğini belirtti.

Yapılması istenen 4 madde şöyleydi:

* Cenazelerin verilmesi

* Sokağa çıkma yasağının iptal edilmesi

* Gözaltındakilerin geri verilmesi

* Asker ve polisin bölgeden çekilmesi

Fakat bu istekler devlet yöneticileri tarafından reddedildi. 14 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi’nde konan sokağa çıkma yasağına rağmen olayların bir türlü yatıştırılamaması üzerine bölgeye askeri birlikler sevk edildi. Yine aynı gün Ankara Kızılay Meydanı’nda çıkan olaylarda 36 kişi yaralandı.

15 Mart 1995 Çarşamba günü olayların sıçradığı İstanbul’un Ümraniye ilçesinde 5 kişi öldü, 20’den fazla kişi yaralandı. Mustafa Kemal Mahallesi’nde çıkan olaylar nedeniyle bu bölgede de sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

16 Mart 1995 tarihinde dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu olayların yatıştırıldığını söyleyerek bölgedeki sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını açıkladı. Ancak gayriresmi bilgilere göre, 40’a yakın ölü ve yüzlerce yaralı vardı.

İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun, Emniyet Amiri Necdet Menzir’in, Mehmet Ağar’ın ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’nin istifaları istendi. Ancak istifa yerine Kozakçıoğlu ve Menzir, bir sonraki dönemde Tansu Çiller’in genel başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi’nden (DYP) milletvekili oldu.

Dönemin kamu görevlilerinin isimleri şöyle:

Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel

Başbakan: Tansu Çiller

İçişleri Bakanı: Nahit Menteşe

İstanbul Emniyet Genel Müdürü: Mehmet Ağar

İstanbul Valisi: Hayri Kozakçıoğlu

İstanbul Emniyet Müdürü: Necdet Menzir

YARGI SÜRECİ

Olaylardan sonra yapılan otopsi sonucu ölen 17 kişiden 7’sinin polis mermisiyle öldüğü belirlendi. Gaziosmanpaşa Savcılığı’nın olayla ilgili fezlekesiyle Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında ‘müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek’ iddiasıyla dava açtı.

İstanbul Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan dava kamu güvenliğinin sağlanamayacağı gerekçesiyle Trabzon’a gönderildi. 11 Eylül 1995’te Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılama süreci, 5 yıl içinde 31 duruşma yapılarak 3 Mart 2000 tarihinde karara bağlandı.

Yargılanan 20 polis memurundan Adem Albayrak, 4 kişiyi öldürmekten 6 yıl 8 ay, Mehmet Gündoğan 2 kişiyi öldürmekten 3 yıl 9 ay hapse mahkum edilirken (cezalar ertelendi), diğer 18 sanık polisin ise beraatine karar verildi.

Fakat Yargıtay, Albayrak ve Gündoğan hakkında verilen kararı ‘haklarında adam öldürme ile ilgili net bir açıklığın olmadığı’ gerekçesiyle bozdu. Yargıtay, sanıkların Türk Ceza Kanunu 49. maddesine göre yargılanmasını istedi. Bunun üzerine dava Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülmeye başladı.

Polis kurşunuyla ölenlerin aileleri ve avukatları, Yargıtay kararıyla devletin bir kere daha kendini aklayacağı gerekçesiyle davadan çekildiklerini bildirdi. Tekrar görülmeye başlanan dava 3. celsede karara bağlandı. Mahkeme heyeti Albayrak ve Gündoğan’a toplam 4 yıl 32 ay hapis cezası verdi.

AİHM, TÜRKİYE’Yİ TAZMİNATA MAHKUM ETTİ

Kararın 11 Temmuz 2002 tarihinde Yargıtay tarafından onanması üzerine yakınlarını kaybeden 22 kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Yargılama sonucunda mahkeme 27 Temmuz 2005’te açıklanan kararda Türkiye‘nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde düzenlenen, ‘yaşama hakkı’ ve 13. maddesinde düzenlenen ‘milli makamlara başvuru yollarının kapatılması’ hükümlerine aykırı davrandığı sonucuna vardı.

Mahkeme, Gazi Mahallesi’nde ölen 12 kişi ile Ümraniye’de ölen 5 vatandaşın ailelerine tazminat ödenmesine karar verdi. Olaylarda ölen 17 kişi için ayrı ayrı 30 bin euro tazminat verilmesine hükmeden mahkeme, böylece Türkiye’yi toplam 510 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti.

Eski Diyarbakır BDP Milletvekili Gültan Kışanak ve 19 BDP milletvekili, 1995 yılında meydana gelen İstanbul Gazi Mahallesi olaylarının araştırılması amacıyla 12 Mart 2008 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na önerge verdi fakat önerge reddedildi.

GAZİ OLAYLARINDA ÖLENLERİN İSİMLERİ

* Halil Kaya

* Mehmet Gündüz

* Zeynep Poyraz

* Fadime Bingöl

* İsmihan Yüksel

* Ali Yıldırım

* Dilek Sevinç

* Reis Kopal

* Fevzi Tunç

* Mümtaz Kaya

* Genco Demir

* İsmail Baltacı

* Hasan Pugan

* Hasan Sel

* Sezgin Engin

* Dinçer Yılmaz

* Hasan Gürgen

* Hakan Çabuk

* Yaşar Aydın

* Dilek Şimşek (HABER MERKEZİ)

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
betnis giriş
betnis
yakabet giriş