Gençağa Karafazlı-Emre Koç – Özel Haber

RİZE- Rize de Millî Görüşün kalesi olarak bilinen ve Türkiye’ye adını 1982 Anayasası’na verdiği yüzde 98 “Hayır” oyu, yıllarca televizyonun izlenmesinin bile yasak olduğu o tarihten sonra Refah, Fazilet sonrasında Saadet Partisi’ne son yerel seçimde ise AKP ye verdiği destekle dikkat çeken Kendirli Beldesinde vatandaşların camiye bağışladığı arazının belediye satıldığı iddiası ortalığı karıştırdı.

Rize merkeze bağlı Kendirli beldesinde AKP kurucusu ve eski yöneticisi Mehmet Demir ,22 yıl önce beldenin merkez camisi önünde bulunan dedesinden intikal eden arazilerini caminin önünde daha geniş bir alan oluşsun diye cami vakfına bağışladıklarını vekalet verdikleri cami derneği başkanı ve belediye yazı işleri müdürü Hüseyin Özgün’ün kendilerinin haberi olmadan araziyi camiye değil Belediye ye sattığını kendisinin ise para almadığını iddia etti.

Kendirli cami ilim yayma vakfı yöneticisi ve belediye yazı işleri müdürü Hüseyin Özgün her şeyin yasal çerçeveler içerisinde gerçekleştiğini ifade ederek hakkında ki iddiaları ret etti.

Cami vakfına bağışladıkları arazinin sahiplerinden Mehmet Demir, vekalet verdikleri kendirli camii ilim vakfı başkanı olan Hamza Özgün’ün aynı zamanda belediye de yazı işleri müdürü olarak görev yaptığını ve satışı kendi adına yaparak para aldığını iddia ederek müdür Özgün ve Kendirli belediye başkanı Alaattin Serdar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Camiye bağışladıkları arazinin 2 kez belediye ye satılması karşısında şaşırdıklarını ve sorunun çözülmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da çağrıda bulunduklarını ifade eden AKP kurucusu Mehmet Demir yaşananları şu şekilde anlattı;

“BİZ ARAZİMİZİ CAMİYE BAĞIŞLADIK CAMİ DERNEK BAŞKANI BELEDİYE YE SATTI”

“Beldemizin en büyük camisinin önü çok dar olduğundan cenaze namazları kılınamıyordu. Dedemden intikal eden cami önündeki 1.150 metre kare araziyi hayır işlemek amaçlı kendirli camii ilim vakfına verdik.

Bu alanda genişletme çalışmaları belediye yapacağı için belediye yazı işleri müdürü olan Hüseyin Özgün’u görevlendirdi. Bizde arazi sahipleri olarak vakfın başkanı olan müdür Özgür’e vakfa devir için 1997 yılında vekâlet verdik. Hemen ardından belediye kamulaştırma işlemleri başlattı ve kamulaştırma bedellerinin ödenmesi için meclis kararı aldı ödemeyi ise cami dernek başkanı ve belediye yazı işleri müdürü olan Hüseyin Özgün’e yaptı.

Aradan yaklaşık 20 yıl geçtikten sonra öğreniyoruz ki bizim camiye bağışladığımız bu arazi için ailece vekalet verdiğimiz cami vakfı başkanı, Kendirli belediyesi yazı işleri müdürü Hamza Özgün bize danışmadan araziyi vakfa değil belediye ye sattı karşılığında ise yaklaşık 25 milyar lira para aldı.”

Hakkını aradığı için belediye başkanı ve yazı işleri müdürü tarafından çeşitli kurumlara şikâyet edildiğini ifade eden Demir, hukuk mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu belirterek şunları söyledi;

“CAMİYE BAĞIŞLADIĞIMIZ ARAZIMIZI İKİNCE KEZ BELEDİYE YE SATTILAR”

“Aradan geçen 20 yılın ardından 2017 yılında belediye tarafından yeniden yetkilendirilen müdürü Özgün bu kez belediyeye sattığı arazimizi 2017 yılında 20 yıl önce verdiğimiz vekâletle 2.kez sattığını öğrendik.

Bu durumu öğrendikten sonra belediye başkanı Alaattin Serdar ve yazı işleri müdürü Hüseyin Özgün hakkında suç duyurusunda bulundum. Hukuk mücadelesi başlattım. Ardından müdür Özgün ve Başkan Serdar beni cumhurbaşkanı ve çeşitli bakanlıklara şikâyet etti.

Yazı işleri müdürü Özgün bana “ben sorumlu değilim belediye başkanı sorumludur” diyor.

Belediye başkanı Alaattin Serdar ise bana “benim bu işlerden haberim yok ve sizi cumhurbaşkanı başta olmak üzere CİMERE şikâyet eden Hüseyin Özgün’dür belediyenin bilgisayarından yazıları yazdığı için ben yazmışım gibi gözüktü” diye bana mesaj gönderdi.

Bir yandan “müdür Özgün sorumludur” diyen başkan diğer yandan arazi ile ilgili işlemlerin yürütülmesi için müdür Özgün ’ün yetkilendirildiği yazıyı imzalıyor. Bu anlaşılır gibi değil.” Dedi

Başlattıkları hukuk mücadelesindeki amaçlarının bağışladıkları arazının camiye devrini sağlamak olduğunu kaydeden Demir açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;

“ÖLÜMÜNE ERDOĞAN DEDİK AMA BİZİ ÖLDÜRDÜLER”

“Caminin vakfı bağışlanan arazinin kendilerinin olduğunu biliyor ancak onlara da baskı ediyorlar konuşamıyorlar. Vakıf ve belediye sorumluları allaha savaş açmışlardır çünkü biz sevap almak için allah adına verdiğimiz adak ettiğimiz arazimizi gasp ettiler.

Kansızoğlu ailesinin acı günü

Ben bu arazileri camiye bağışladım madem belediye ye bu arazimiz satıldı ben bir hissedar olarak neden para alamadım? Para verildiyse ki “benim de aldığım iddia ediyorlar” o zaman para aldığıma dair bir belge olmaz mı? Belediye önüne gelen paramı dağıtıyor belge olmadan. Bu kadar hukuksuz işlemleri nasıl yapmışlar anlamış değilim.

Ben şimdi buradan soruyorum Türkiye Cumhuriyeti devleti sayın cumhurbaşkanım AKP hükümeti, biz ölümüne recep Tayyip Erdoğan dedik ama biz öldürüldük. Adalet aradık dibine kadar adalet dedik bizi yerin dibine soktular. Ben AKP kurucularındanım bir zat Erdoğan’ın talimatlarıyla milli görüşün kalesi olan Kendirli beldesine AKP’yi kuranlardan biriyim ve yönetimlerde yer aldım.

Geldiğimiz noktada ihale bizim başımıza patladı böyle adalet böyle hukuk olmaz daha önce verdiğim suç duyurusu dilekçeme savcılık kovuşturmaya yer yok diye karar almış. Arazi tapusunda babamın adı dahi geçmezken deden kalan arazimle ilgili vekalet veren ben ama ölmüş babamın adı soruşturmada yer alıyor sanki babam şikâyet etmiş gibi babamın adı gerekçe gösterilerek soruşturmaya gerek yok kararı alınıyor böyle adalet olur mu? Adalet yerini bulana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi

“BU ARAZİLER CAMİ VAKFININ DEĞİLDRİ DİYENLER YALAN SÖYLÜYOR”

Bir önceki dönemde Kendirli belediye başkan yardımcılığı görevinde bulunan İbrahim Öz adlı esnaf vatandaş konuyla ilgili sorumuza;

“Bu arazilerin camiye vakf edildiğini tüm kendirli halkı biliyor bizde biliyoruz. Bunun böyle olmadığını söyleyenler yalan söylüyor.

Caminin önü daracıktı ve alan oluşturulsun diye bahse konu arazilerin camiye bağışlanması konusunu çözdük ve arazi sahipleri ikna edildi hiçbir para talep etmeden arazilerini caminin ilim yayma derneğine bağışladılar. İşlemlerin yapılması için derneğin başkanı belediyemizin yazı işleri müdürü Hüseyin Özgün’e de belediye yetki vererek hukuki işlemleri sürdürmesi sağlandı. Daha sonra bu arazinin 2 kez belediye ye nasıl satıldığını bende anlamış değilim”

AKP Kurucularından ve belediye başkan aday adaylarından olan İlyas Gör ise camiye arazilerini bağışlayan Mehmet Demir’in haklı olduğunu söyleyerek;

“O tarihlerde cami önünde eski dükkanlar vardı. Onları da alıp camiye vakfedilen araziyle birlikte orada vakıf adına dükkanlar ve kütüphaneler yapılıp hizmete sunulacaktı. Bunu burada kime sorarsanız sorun bunu zaten herkes biliyor” diye konuştu.

Suçlamaların odağındaki isim Cami derneği başkanı ve Kendirli belediyesi yazı işleri müdürü Hüseyin Özgün’e telefonla ulaştık.

Bahse konu caminin vakıf yöneticiliği görevini halen sürdürdüğünü yapılan satışın yasal olduğunu öne sürerek şunları söyledi;

“BEN HER İŞLEMİ YASAL ÇERÇEVEDE YAPTIM BELGE VERMEM SUÇTUR”

“Ben hala bahse konu caminin vakfında yöneticiyim. Vakfa verilen bir arazi yoktur. Burada konu olan Arazi belediyemize verilmiştir. Belediye beni yetkili kıldı ve ben işlemleri gerçekleştirdim. Yapılan kamulaştırma ücreti de hak sahiplerine çek olarak verilmiştir. Bizim hakkımızda iddialarda bulunan Mehmet Demir para almamışsa onu kardeşlerine sorsun. Belediye ye satılacak diye bana vekâlet veridiler ben buna göre işlem yaptım.” Dedi

Belediyenin verdiği çek ve arazinin belediye ye satışı için vekaletnamenin bir örneğini vermeniz mümkün mü şeklindeki soruya müdür Hüseyin Özgün, belediye den bir belgenin fotokopisi dahi olsa verilmesi suç olduğunu veremeyeceğini ifade ederek, “eğer bu haberi yayınlarsanız sonradan sıkıntı yaşarsınız bunu da bilmenizde yarar var “diyerek uyardı bulunmayı da ihmal etmedi.