Ezgi YILDIZ

İSTANBUL – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uzay Mühendisliği Bölümü’nün eski öğrencisi Okan Bayram’ın, okulun Ayazağa Kampüsü’ndeki inşaat halinde olan bir binadan atlayarak intihar etmesine dönük tepkiler sürüyor.

İTÜ’lü öğrenciler okul arkadaşlarının intihara sürüklenmesine yönelik Ayazağa Kampüsü önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada için alana gelen öğrenciler, “Okan Bayram isyanımızdır” yazılı pankartı taşırken, “İntihar değil bu bir cinayet”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Gençliğin katili saray rejimi” sloganları attı.

ÖĞRENCİLER İHMALLERE DİKKAT ÇEKTİ

Okan Bayram’ın intiharına ihmallerin yol açtığı vurgulanan ve genç intiharlara da dikkat çekilen basın metnini öğrenciler adına Ceren Yünel okudu. Bayram’ın intiharından İTÜ yönetimi de sorumlu tutuldu.
Yünel, Bayram’ın daha önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda umutlu bir kişilikten umutsuzluğa sürüklendiğini şu sözlerle ifade etti:

“Paylaşımlarında, bir gün çıplak gözle uzayı görmek isteğinden, bir gün çok iyi dans etmek istediğinden söz etmişti. Son paylaştığı gönderide ise; o bir gün hiç gelmeyecek’ demişti. Okan, 24 Ocak’ta Ayazağa’daki inşaattan atlayarak intihar etti.

NEDEN GÜVENLİK GÖREVLİLERİ YOKTU?

Yapımı süren bina etrafında inşaatına girilmemesi için önlem alınmadığına dikkat çeken Yünel, kadın öğrencilerin yurtları etrafında sevgilileriyle olup olmadıklarını kontrol eden güvenlik görevlilerinden söz ederek, “Neden her şeyin olabileceği inşaat çevresinde güvenlik görevlileri yoktu?” dedi.

İTÜ YÖNETİMİ SORUMLU TUTULDU

Okan Bayram’ı olaydan sonra güvenlik görevlisi veya inşaat görevlilerinin görmediğini hayvanları beslemek için gelen birinin bulduğuna dikkat çeken açıklamadan öne çıkanlar şöyle:

“Kampüs içerisinde birçok inşaat devam ediyor. Fakat hiçbirinin çevresinde güvenliğimizi sağlayacak ne bir güvenlik görevlisi ne de bir araç var. Bu inşaatların çevrelerinde güvenlik önlemlerinin alınması için daha ne bekleniyor?

Bu sorularımızın muhatabı İTÜ yönetiminin ta kendisidir. Olayın üstünü örtbas etme girişimlerini, okulda böyle bir şey yaşanmamış gibi canlı yayın açmaları ve Okan’ın çalıştığı İTÜ kahve mekanından videolar atmaya devam etmesini kabul etmiyoruz.

MEB “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” Yeni Müfredat Taslağını Kamuoyuyla Paylaştı

ÖĞRENCİ İNTİHARLARI HATIRLATILDI

Okan Bayram’ın sınıfta kaldığından kaydının silindiği belirten öğrenci Yünel, okulda kalmak ve geçimini sağlamak için üniversitenin kahve mekanında baristalık yaptığını ifade etti.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Okan’ın ölümü, ‘Gidecek yerim yok, yaşamaya değere hayatım da’ diyen İstanbul Üniversitesi’nden arkadaşımız Sibel’in, borçları yüzünden bankadan kredi çekmek zorunda kalan Anadolu Üniversitesi’nden Resul’ün, ‘Tüm bunlar yaşama hevesimi alıyor. özgür hissetmiyorum’ diyen Enes’in ve daha nice arkadaşımızın ölümlerinden bağımsız değil.

Üniversitelerimiz artık kendimizi ifade edebildiğimiz yerler, ait ve güvende hissettiğimiz yerler olmaktan uzak. Kulüplerimiz kapatılıyor öğrencilerin ve hocaların sesleri birer birer kesiliyor. Daha çok ders çalışarak o işsiz kesime dahil olmayabileceğimizi düşünüyoruz. Yemeklerimize ve yurtlarımıza art arda yapılan zamlarla yoksullaşıyoruz. Tüm bunlar yaşanırken kendimizi ifade edebileceğimiz alanlardan yoksun bırakılarak yalnızlaştırılıyoruzç

‘DÜZEN BİR ÖLÜM MAKİNESİ GİBİ ÇALIŞIYOR’

Yetkililer arkadaşımızın ölüm haberinin ardından sanki bu arkadaşlarımız intihara sürüklenmemiş gibi ve politikalarının hiç payı yokmuş gibi bir de utanmadan arkadaşlarımız hakkında ‘Psikolojik sorunları vardı’ diyebiliyorlar. Bu sorunlar yalnızca Okan’ın sorunları değil hepimizin sorunlarıdır. Sizin gençliği mahkum etmek istediğiniz düzen bu ve bir ölüm makinesi gibi çalışıyor.

Genç intiharları her geçen gün artıyor. Okan, gençlere dayattığınız bu ölüm düzeni tarafından, aynı yoksullukla gelecek kaygısıyla umutsuzlukla yalnızlık hissiyle karşı karşıya bırakılarak hayattan koparılan arkadaşlarımızdan biri.

‘EĞİTİM HAKKIMIZDAN MAHRUM KALMAK İSTEMİYORUZ’

Bizden gençliğimizi geleceğimizi çalıyorsunuz İTÜ’deki bütün sıra arkadaşlarımız adına sesleniyoruz; Bütün gençliğimizi işsizlik kaygısıyla yaşamak istemiyoruz. Biz geçim sıkıntısı nedeniyle yarı zamanlı işlerde çalışarak eğitim hakkımızdan mahrum kalmak istemiyoruz. Her gün başka bir arkadaşımızın ölüm haberini almak istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Bize sunduğunuz yoksulluk ve ölüm arasında tercih yapmak istemiyoruz.”