Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Rize Fındıklı’da öğretmenler, “Eğitimde şiddete yönelik” yeter artık diyerek bir günlüğüne işi bıraktı.

GENÇAĞA KARAFAZLI

İstanbul Eyüp Sultan’da özel bir liseden atılan 17 yaşındaki yabancı uyruklu öğrenci tarafından öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan ile ilgili eğitim camiasının tepkileri çığ gibi büyüyor. Rize Fındıklı’da görev yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyesi öğretmenler, “Eğitimde şiddete karşı” basın açıklaması yaptı.

Yapılan açıklamada; “Bugün burada öğrencisi tarafından hunharca katledilen meslektaşımız, itibarsızlaştırılan, can güvenliği sağlanamayan mesleğimiz ve eğitim emekçilerine uygulanan her türlü baskı, tehdit ve şiddete karşı gür bir sesle hayır demek için bulunuyoruz.

İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan Millî Eğitim Bakanlığı’ndan emekli öğretmen İbrahim Oktugan bir öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonrasında hayatını kaybetmiştir. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızı da sarmış olmasını, çok sayıda meslektaşımızın şiddetin hedefi haline gelmesini endişeyle karşılıyoruz. Öğretmenlerin ve idarecilerin veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakılması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.

“Şiddeti önleyecek, etkili tedbirleri getirecek yasal düzenlemeler için ne bekliyorsunuz?”

Doğu Karadeniz’de Konut Satışları Gerileyerek 5 bin 857’ye Düştü

Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, okullarımızı ve öğretmenlerimizi de hedef almış durumdayken şiddeti önleyecek, etkili tedbirleri getirecek yasal düzenlemeler için ne bekliyorsunuz? Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Eğitim emekçilerinin, başta MEB olmak üzere eğitim sendikalarının ve tüm toplum kesimlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Eğitim kurumlarının tümünde, bakanlık tarafından, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, şiddeti önlemek için ne yapılacağını ve şiddetin nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı oluşturulmalıdır.