Cengiz “anamızı sana yedirmeyeceğiz”

 Artvin’in Cerattepe Mevkiinde, altın maden arama çalışmaları kapsamında Cengiz Holding’e tahsis edilen alandaki ağaç kesme işlemine karşı nöbetli direniş gösteren Artvinliler, bu kez de Türkiye’nin en geniş katılımlı çevre davasını açtı.

Yaklaşık 22 yıldır Artvin’in zirvesindeki maden arama-çıkarma çalışmalarına karşı mücadele eden Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde, 61 Avukat ve 763 davacıyla Rize İdare Mahkemesinde açılan davada, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından verilen ‘ağaç kesme ve yer tahsisi’ işleminin ‘iptali’ talep ediliyor.

Artvinliler ile bölgedeki direnişe destek veren çeşitli çevre oluşumları ve yaşam savunucularının 15 güne yakındır, gece-gündüz nöbet tuttuğu Cerattepe’de önceki gün, Orman Müdürlüğü ve şirket yetkililerinin iş makineleriyle birlikte jandarma eşliğinde bölgeye girmek istemesi gerginlik yaratmıştı. Bölgeye giden devlet karayolunun jandarma tarafından kesilmesine karşın çevreciler ve yurttaşlar, işyerlerini kapatarak, direnişe destek vermiş ve akşam saatlerinde önce çevik kuvvet, ardından da Orman Müdürlüğü ve şirket yetkilileri, iş makinelerini alarak jandarma eşliğinde bölgeyi terk etmişti.

Yaşanan gerginliklerin ardından, Artvin’deki maden çalışmalarına karşı yaklaşık 22 yıldır mücadele eden ve 2 kez maden ruhsatını ve ÇED Raporlarını iptal ettiren Yeşil Artvin Derneği, bu kez de bölgedeki ağaç kesme işlemine karşı, Rize İdare Mahkemesinde Türkiye’nin en geniş katılımlı çevre davasını açtı.

            Dava nedeniyle sabah saatlerinde Artvin Adliyesi önünde, Türkiye Barolar Birliği ve TMMOB’nin de desteklediği, toplam 61 Avukat ve 760’ın üzerinde davacısı bulunan, 100 sayfanın üzerindeki dava dosyası hakkında bir basın açıklaması yapıldı.

            Davaya ilişkin konuşan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, “Artvin halkı ve yaşamı savunanlar alarak bir kez daha direnerek kazandık. Kararlılığımızı gösterdik. Ancak, yasal olarak savunma ve koruma hakkımızı sonuna kadar kullanıp, her türlü saldırıya karşı da nöbet tutmaya devam ediyoruz. Yasalara aykırı ve hukuksuz bir şekilde yapılmak istenen işlem için yargı yoluna gidip, davamızı da açıyoruz” dedi.

Cerattepe Geçilmez

Avukatlar adına açıklama yapan Yeşil Artvin Derneği avukatı Bedrettin Kalın ise, “Maden çalışmaları için daha önce iptal ettirdiğimiz ÇED raporuyla ilişkili olarak yeni alınan ÇED Olumlu Raporu için de yine Rize İdare Mahkemesinde, ‘yürütmenin durdurulması ve iptali’ için davayı açtık. Bugün de Orman Bakanlığının maden çalışmasının yapılacağı Cerattepe’deki alanda ağaç kesimi için verdiği izin ve yer tahsisine karşı dava açıyoruz. Hiç kimse unutmasın ki Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez” diye konuştu.

Dava Rize İdare Mahkemesinde Açıldı

Artvin Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasının ardından, Artvin Barosu Başkanı Ali Uğur Çağal ile birlikte bazı avukatlar, Rize’ye hareket ederek, öğlenden sonra Rize Adliyesine ulaştı.

Baro Başkanı Çağal ve Yeşil Artvin Derneği avukatları, İdare Mahkemesi Başkanını ziyaret ettikten sonra 2 klasör ve yaklaşık 100 sayfadan oluşan dava dilekçesini teslim ederek; 61 avukat ve 763 davacının olduğu Türkiye’nin en kalabalık çevre davasını açmış oldu.

Dava dosyasını teslim ettikten sonra Rize Adliyesi önünde kısa bir açıklama yapan Artvin Baro Başkanı Çağal, “Çerattepe’deki işlem ve hukuksuz bir şekilde alınan yeni ÇED Olumlu Raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle davamızı açtık. Elimizde aynı işlemler için daha önceden alınmış yargı kararları var. Şirketin elinde olmuş olsaydı böyle bir karar bizi Artvin’den silerdi. Rize İdare Mahkemesinin Türk Milleti adına vermiş olduğu bu iptal kararını tanımayan bir idareyle karşı karşıyayız. Bütün yasa ve yönetmelikler ve yargı kararlarına karşı işi oldu-bittiye getirmeye çalışan bir şirket ve ona yardım eden idareciler var karşımızda. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

“Devletin Valisi Olsa…”

Artvin Valisi’nin tutumunu da eleştiren Çağal, “Vali’nin tutumu da şirketten aşağı kalmıyor. Hukuk bilgisini inkâr edercesine, kendini de yok sayan bir yöneticinin Artvin Valisi olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Mahkeme kararlarını uygulamayan, yok sayan, arkasından dolaşan bir idare var karşımızda. Bu kuralları bilmiyor ise hukukçularına danışabilirdi. Birilerinin değil de Devletin Valisi olsa böylemi davranırdı? Gidip de Artvinlilerin husumeti olduğu, başına bela açan bir şirketten yardım mı alırdı” şeklinde açıklamalarını sürdürdü.

Valiye ‘Görevi Kötüye Kullanma’ Davası

Yapılan işlem ve uygulamaların hukuksuz ve yasadışı olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Çağal, “Bundan sonra artık biz de boş durmayacağız. Bu tür hukuksuz, yasalara aykırı işlemlere izin veren uygulayan idareciler hakkında suç duyurularında bulunup dava açacağız. Özellikle de Mahkemelerin, Rize İdare Mahkemesinin vermiş olduğu kararları uygulamayan, gereğini yapmayan, yerine getirmeyen yönetici ve idareciler ile Artvin Valisi hakkında da ‘görevi kötüye’ kullanmaktan dava açıyoruz. Bu yönde elimizde benzer ve emsal oluşturacak birçok yargı kararı var. Bundan sonra onlar uğraşsın” ifadelerini kullandı.

“Yanlışsa Mahkeme Düzeltir!”

Artvinlilerin doğa ve yaşam mücadelesini yakından takip ederek sürekli destek olmaya çalıştığını kaydeden HDP İstanbul Milletvekili Prof.Dr.Beyza Üstün de, Cerattepe’deki direniş için Artvin Valisi ile görüştüğünü kaydederek; “Halkın anayasal haklarını kullandığını, jandarmanın oradan çekilmesi gerektiğini, yapılan işin yaşam alanını yok etmek olduğunu, madenin işletilmesinin orada yasayan tüm canlılar ve halk için ölüm demek olduğunu belirttim. Kendisi de mevzuatı uyguladığını, halkın burnunun bile kanamasını istemediğini belirtti. Yanlışsa yapılan işi mahkeme ile düzeltilir, dedi. Kendisine, şirketin değil halkın yanında olması gerektiğini de belirterek, yanlış kararları uygulamama anayasal görevini hatırlattım ve umarım halka müdahale olmaz, dedim. İzleyeceğimi, halkın yaşamını ve yaşam alanlarını koruma mücadelesine destek olduğumu belirttim. Uğur Beyle de görüştük, ayni çabaları Uğur Bey de yürütüyor. Durum çözülmezse, geri adım atmazlarsa ben de geleceğim ve Artvinlilerle birlikte direniş nöbeti tutacağım” diye konuştu.

Mücadele ve Direniş Nasıl Başladı?

Bilindiği gibi, daha önce aynı bölgede maden arama-çıkarma çalışmaları yapan Kanadalı Inmet Mininng firmasının ruhsatı, Yeşil Artvin Derneğinin uzun yıllar verdiği mücadele sonrası yine Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

AKP iktidarı zamanında yapılan yasa değişiklikleri sonrası 2011 yılında yeniden ihale edilen maden arama çalışmalarını önce Cengiz Holding’in de ortak olduğu Özaltın şirketi almış, daha sonra ise şirket bu çalışmalarını tamamen Cengiz Holding’e ait Etibakır’a kiralamıştı.

Bu gelişmeler sonrasında çalışmalara başlayan Cengiz Holding’in, 2013’te almış olduğu ÇED Olumlu Raporu, Yeşil Artvin Derneğinin açmış olduğu dava sonrasında Rize İdare Mahkemesi tarafından, eksiklikler gerekçe gösterilerek iptal edilmişti.

İptal kararının ardından şirket, bir genelgeye dayanarak, iptal edilen ÇED Raporu yerine, eksiklikleri ortadan kaldırdığını öne süren yeni bir rapor hazırlattı ve doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunarak, yeniden ÇED Olumlu Raporu aldı.

Yeni ÇED Raporuyla birlikte, hem yasaları ve hem de Rize İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararını etkisiz hale getirerek arkasından dolanan şirket, yeni ÇED Raporunu, herhangi bir denetlenme olmadan doğrudan Bakanlıktan onaylatmış oldu.

Şirket buna istinaden, Orman İl Müdürlüğünün olumlu görüşü ile Orman Bakanlığının onayladığı izni gerekçe göstererek, bölgede ağaç kesme işlemi yapmak istedi. Şirkete ağaç kesimi için yer tahsisi yapmak isteyen Orman Müdürlüğü yetkilileri ile şirket yetkilileri ise yöre halkının ve çevrecilerin direnişi ile karşılaşınca devreye kolluk kuvvetleri girdi.