Sansür 2 Haziran 2021: Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik “Daha dur, bunlar İyi günler” sözlerinin kadına şiddeti azmettirme anlamı taşımadığını iddia eden RTÜK, bu yönde eleştiri yapan Şirin Payzın’ın sözleri Nedeniyle Halk TV’ye yüzde 2 idari para cezası verdi.

İŞTE ÇGD NİN AÇIKLADIĞI RAPORUN DETAYLARI

4 Haziran 2021: Bodrum Yalıkavak Mahallesi’nde bulunan Delta Hotel’in kıyı kesimine kimyasal madde olan borik asit dökmesiyle
İlgili iddiaların yer aldığı Oda Tv ve Halk TV’de ki haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce
Erişime engellendi.
4 Haziran 2021: Elazığ depreminin ardından afetleri “zinanın yasal olmasına” ve “çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına” bağlayan
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Bedri Gencer’in odasının öğrenciler tarafından mühürlenmesinin aktarıldığı BirGün, Cumhuriyet ve Halk TV’de yer alan haberler, Erişim Sağlayıcıları Birliği‘nin kararı ile erişime engellendi.
16 Haziran 2021: Yıldırım Demirören’in yeğeni Manolya Demirören Tekin’in, AKP İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Ekonomi
İşler Birim Başkanı ve Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı olarak çalıştığını içeren Oda TV’deki haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle Beykoz Sulh Ceza Hakimliği‘nin kararı ile erişime engellendi.
17 Haziran 2021: AKP Ankara İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Teşkilat Başkan Yardımcısı Hakan Arol‘un genel müdür yardımcılığını yaptığı Efor Etkileşim Merkezi Yönetim Sistemleri A.Ş’nin çok sayıda kamu ihalesi aldığını aktaran Cumhuriyet ve Artıgerçek’teki haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği‘nin kararı ile erişime engellendi.
18 Haziran 2021: İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) terör örgütü İŞID kampına yardım gönderdiği iddialarının
Aktarıldığı BirGün’deki haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, erişime engellendi.
18 Haziran 2021: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli General Adnan Tanrıverdi’nin kurucusu olduğu askeri
Danışmanlık şirketi SADAT hakkında verilen soru önergelerinin yanıtsız kaldığı ile ilgili Cumhuriyet’te yer alan haber, “kişilik hakları
İhlali” gerekçesiyle, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nce erişime engellendi.
22 Haziran 2021: Kadın haber ajansı Jin News, iki kez daha “millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle, Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararlarıyla erişime engellendi.
25 Haziran 2021: HDP İzmir İl Örgütü’ne silahlı saldırıda bulunarak Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer’in sıklıkla gittiği iddia edilen Balçova Termal Otel‘in mülkiyetinin İzmir İl Özel İdaresi’nde olduğu ve yönetiminin İzmir Valiliği tarafından yapıldığı ile ilgili haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliği‘nin kararı ile erişime engellendi.
29 Haziran 2021: İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi‘nin, şair ve yazar Haydar Ergülen’in İzmir Atatürk Lisesi’ndeki etkinliğini
Baskı yaparak iptal ettirdiği iddiasıyla ilgili haberler ve bir GSM operatörünün 400 bin TL’lik bağışıyla tatile gittiği için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası aldığı ile ilgili BirGün, Gazete Duvar ve Halk TV’de yer alan haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliği‘nin kararı ile erişime engellendi.

Gözaltı, Tutuklama, Dava ve Yargı Kararları

2 Haziran 2021: Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri ve muhabir Mehmet Baransu’nun yargılandığı davanın görülen 35. duruşmasında, savcı esas hakkında mütalaasını sundu. Savcı mütalaasında, tutuklu yargılanan Mehmet Baransu’nun “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek, hile ile almak veya çalmak”, “gizli kalması gereken bilgileri temin etmek”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçlarından cezalandırılmasını istedi. Savcı, Mehmet Baransu’nun “örgüt üyeliği” suçunu da işlediğini savundu ancak bu suçlamayla hakkında daha önce Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 yıl 6 ay hapis cezası verildiği için “örgüt üyeliği” suçlaması yönünden davanın reddini istedi. Savcı, gazetenin eski yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur hakkında “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçlamasıyla hapis cezası talep etti. Mahkeme, Mehmet Baransu’nun tutukluluğunun devamına ve savunma avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerinin reddine hükmederek davayı 18-19 Ekim’e erteledi.
3 Haziran 2021: Nevruz alanı girişinde Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla vurulmasını görüntüleyen Abdurrahman Gök’ün “örgüt
Üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Abdurrahman Gök aleyhine ifade veren gizli tanık, Abdurrahman Gök’ü 2013
yılından beri tanıdığını, yaptığı haberlerin örgütün haber sitelerinde yayınlandığını, Kemal Kurkut adlı örgüt üyesinin Nevruz alanında örgüt talimatıyla fotoğrafını çektiğini iddia etti. Abdurrahman Gök, beyanların gerçeği yansıtmadığını, ölmüş bir kimse hakkında kullanılan örgüt üyesi tanımının gerek ailesi gerek mahkeme nezdinde incitici olduğunu, kendisinin talimatla orada bulunduğu iddiasının absürt olduğunu ifade etti. Mahkeme, dosyanın mütalaa için savcılığa gönderilmesine karar vererek davayı 30 Eylül 2021’e erteledi.
3 Haziran 2021: Gazeteci Alican Uludağ hakkında Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tutukluluk incelemesinin avukatlarına haber verilmeden yapılmasını “kumpas” olarak nitelendirdiği sosyal medya paylaşımı nedeniyle “kamu görevlisi ne hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.
3 Haziran 2021: Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan hakkında 18 ayrı iddianame
birleştirilerek “basın yoluyla örgüt propagandası yapmak” ve “terör örgütlerinin açıklamalarını basmak veya yayınlamak” suçlamalarıyla açılan davanın 19. duruşması, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, davanın bazı sanıkları hakkında çıkarılmış olan yakalama kararlarının infazının beklenmesine karar vererek, davayı 30 Kasım 2021 tarihine erteledi.
4 Haziran 2021: Bloomberg muhabirleri Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç ile araların da Sedef Kabaş, Merdan Yanardağ, Mustafa
Sönmez’in bulunduğu 36 kişi hakkında “Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet” suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. Mahkeme, bilirkişi raporunda Fercan Yalınkılıç ve Kerim Karakaya hakkında atılı suçun maddi unsurlarının oluşup oluşmadığı konusunda değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle ek rapor düzenlenmesine karar vererek, davayı 9 Temmuz 2021 tarihine erteledi.
5 Haziran 2021: Bitlis Tatvan’da çocuk istismarını haberleştiren Bitlis News gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül’e verilen
hapis cezası, İstinaf Mahkemesi tarafından onaylandı. Sinan Aygül, erteleme kararı verilmediği için cezaevine girecek.
8 Haziran 2021: Mezopotamya Ajansı muhabiri Ruken Demir’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın 7. duruşması, İzmir
19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ruken Demir’in el konulan dijital materyallerine dair siber raporun beklenmesine karar veren nöbetçi mahkeme heyeti davayı 5 Ekim 2021’e erteledi.
8 Haziran/11 Haziran 2021: Rüstem Batum’un “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması görüldü. Mahkeme, yurt dışında bulunan Rüstem Batum’un adresinin belirlenmesi halinde ifadesi için istinabe evraklarının hazırlanmasına karar verdi ve davayı 21 Ekim 2021’e erteledi. Rüstem Batum’un “devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” suçlamasıyla yargılandığı davanın 14. duruşması ise İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Batum hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar verdi ve davayı 12 Kasım 2021 tarihine erteledi.
8 Haziran 2021: Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu’nun “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandıkları davanın 4. duruşması, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı 21 Eylül 2021’e erteledi.
8 Haziran 2021: Kapatılan Taraf gazetesi yöneticisi ve yazarı Ahmet Altan’ın 2008 tarihli “Darbe hazırlığı ya da Kemalizm’i kapatmak”
başlıklı yazısı nedeniyle dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya “görevinden dolayı hakaret ettiği”
suçlamasıyla yargılandığı davada 5. duruşması görüldü. Mahkeme, dosyanın yeniden açılmasına gerekçe oluşturan İstanbul. 32. Asliye Ceza
Mahkemesi kararına ilişkin Yargıtay incelemesinin beklenmesine karar verdi ve davayı 18 Kasım 2021 tarihine erteledi.
8 Haziran 2021: Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma hakkındaki haberler nedeniyle Canan Coşkun, Can Uğur
ve Ali Açar’ın “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın 5. duruşması görüldü.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, gazeteciler hakkında aynı suçlamadan ceza istedi.
8 Haziran 2021: Avrupa İnsan Hakları Mah kemesi (AİHM) Zaman gazetesi eski köşe ya zarı Ali Bulaç’ın tutukluluğuna ilişkin yapılan
başvuruda özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlâl edildiğine hükmetti. Bulaç’a 12 bin 240 Euro tazminat ödenmesi ne karar verdi.
8 Haziran 2021: Can Dündar hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeni bir yakalama kararı çıkarıldı. Mahkeme ayrıca Can Dündar’ın iadesi hakkında kırmızı bülten çıkarılması için işlemleri yapılmasına hükmetti.
8 Haziran 2021: Jinnews İzmir muhabiri Melike Aydın, yaptığı haberler nedeniyle “örgüt adına faaliyette bulunma” suçlamasıyla İzmir
2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davadan beraat etti.
9 Haziran 2021: Nurcan Yalçın hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla açılan davanın 4. duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, Jinnews haber ajansının PKK/KCK ile iltisaklı olup olmadığının Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü’nden sorulmasına karar verdi. Mahkeme davayı, 29 Eylül 2021’e erteledi.
10 Haziran 2021: Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 2018’deki Afrin operasyonuna yönelik basın açıklamasını “Savaşın değil barışın
yanındayız” başlığıyla haberleştiren Bursa Muhalif yetkilisi ve ÇGD Bursa Şube yönetici si Ozan Kaplanoğlu’na “örgüt propagandası”
iddiasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. ÇGD, “Hem gazeteciliğinin hem Derneğimizin ilkeleri çerçevesinde, çatışma ve savaşlara karşı emekçilerin örgütlü mücadelesinin tek çıkış yolu olduğu bilinciyle barışı savunan Bursa Şube yöneticimiz Ozan Kaplanoğlu’na verilen hapis cezasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur” açıklaması yaptı.
10 Haziran 2021: Van’da serbest gazetecilik yapan Ruşen Takva hakkında kentte yapılmak istenen bir yürüyüşü takip ettiği gerekçesiyle “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla açılan dava, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Takva’nın “yürüyüşü düzenleyen ve yöneten konumunda olduğu” ve “uyarılara rağmen yasal olmayan gösteri ve yürüyüşe devam ettiği” öne sürülerek, hakkında 18 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Mahkeme, yapılan savunmaların ardından dosyanın esas hakkında mütalaanın hazırlanması için iddia makamına gönderilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 12 Ekim 2021 tarihinde görülecek.
11 Haziran 2021: Antalya Körfez gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve ÇGD Akdeniz eski Şube Başkanı Engin Korkmaz’ın sosyal medya paylaşımları nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 5. duruşması, Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Engin Korkmaz ve avukatının beyanlarının ardından mahkeme, dosyanın karar verilmek üzere incelemeye alınmasını,
bu nedenle bir sonraki duruşmanın 15 Aralık 2021 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.
15 Haziran 2021: İstanbul 32. Ağır Ceza Mah kemesi, “muhbirlerin kimliklerini açıklamak veya yayınlamak” suçlamasıyla yargılanan
Cumhuriyet gazetesi eski muhabiri Alican Uludağ ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Olcay Büyüktaş Akça’nın suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.
15 Haziran 2021: Die Welt gazetesinin eski Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu yeni bir iddianame hazırladı. Yücel, Die Welt’in Weltam Sonntag ismiyle 6 Kasım 2016’daki ekte, Recep Tayyip Erdoğan için “Darbeci (Der Putschist)” başlığı attığı gerekçesiyle suçlandı. Savcılık, çıkan manşet ve iç sayfa haberi nedeniyle Yücel’in “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan cezalandırılması istedi. Dosya, Yücel’in Ekim 2016’da yayımlanan “Kürt annesini göremesin” ile “Ermenilere yapılan soykırım” ifadesini içeren iki yazısı gerekçesiyle “devleti alenen aşağılama” suçlamasıyla açılan davayla birleştirildi. Birleştirme dava dosyaları arasında “şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunması” gerekçesiyle birleştirildi. Birleştirilen dosyaların ilk duruşması, 1 Temmuz’da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
18 Haziran 2021: Özgür Gündem gazetesi davasında “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla yargılanan Aslı Erdoğan hakkında verilen zaman aşımı nedeniyle “düşme” kararı bozuldu.
22 Haziran 2021: 27 gazetecinin yargılandığı ‘KCK Basın Davası’nın 22. duruşması, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanmasına karar verdi. Duruşma 23 Kasım 2021 tarihine ertelendi.
23 Haziran 2021: Bianet’in eski muhabiri Beyza Kural’ın haber takibini engelleyen polisler hâkim karşısına çıktı. Beyza Kural’ın 2015’te Beyazıt’taki YÖK protestosunu takip ettiği sırada şiddet uygulayan üç güvenlik şube polisine, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla açılan dava, İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesinde başladı. Kural’ın avukatının darp ve tehdit yönünden sanıklardan ek savunma alınması talebi reddedildi. Duruşmaya katılmayan bir sanığın sonraki duruşmaya zorla getirilmesine hükmeden mahkeme, davayı 24 Eylül 2021’e erteledi.
24 Haziran 2021: Kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın muhabiri Şerife Oruç’un “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davaya, Batman 2. Ağır
Ceza Mahkemesinde devam edildi. Savcı, eksik hususların tamamlanması için süre istedi. Mahkeme heyeti, bulunamayan tanık hakkın da yakalama kararı çıkarılmasına hükmederek, duruşmayı 11 Kasım 2021’e erteledi.
24 Haziran 2021: Jinnews muhabiri Kibriye Evren’in gazetecilik faaliyetleri ve sosyal medya paylaşımları sebebiyle “örgüt üyeliği”
ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın 13. duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Kibriye
Evren hakkında Mersin Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasının bu dava ile birleştirilmesi için davanın görüldüğü mahkemeden muvafakat istenmesine karar verildi. Duruşmayı 11 Kasım 2021’e ertelendi.
24 Haziran 2021: Cumhuriyet gazetesi muhabiri Hazal Ocak, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Olcay Büyüktaş, Yazı İşleri Müdürü İpek Özbey ve foto muhabiri Vedat Arık’ın “Boğaz’da Kaçak Var” haberi nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında ceza talep etti. Mahkeme, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için süre vererek duruşmayı 1 Aralık 2021’e erteledi.
29 Haziran 2021: Özgür Gazeteciler İnisiyatifi sözcüsü Hakkı Boltan’ın yaptığı bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 7. duruşması, Diyarbakır’da görüldü. Mahkeme, Hakkı Boltan’ı “cumhurbaşkanına hakaret” suçu uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’na yönelik ifadeleri gerekçesiyle ise “kamu görevlisine hakaret” suçu uyarınca 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme cezayı ertelemedi.
29 Haziran 2021: Azadiya Welat gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü İsmail Çoban’ın “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın 3. Duruşması, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, başka bir dosyadan tutuklu olan İsmail
Çoban’ı “örgüt propagandası yapmak” suçu uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Çoban daha önce aynı dosya kapsamında 5
yıl ceza almış, bu karar bozulmuştu.
30 Haziran 2021: Hayri Demir’in “basın yoluyla terör örgütü propagandası” ve “terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla yargılandığı davanın görülmesine Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkeme, adli emanette bulunamayan dijital materyallerin bulunması ve bilirkişiye gönderilmesi için gerekli araştırmanın yapılması gerekçesiyle duruşmayı 12 Ekim 2021’e erteledi.
30 Haziran 2021: KHK ile kapatılan DİHA’nın Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağı sırasında “Kuşatmanın adı ‘Bayrak 12’, başındaki isim
Musa Çitil” başlığıyla yayımlanan haberini sosyal medya hesaplarından paylaştıkları gerekçesiyle Ömer Çelik, Vahap Taş, Çağdaş Kaplan, Selman Çiçek, Hamza Gündüz, İnan Kızılkaya, Kemal Sancılı hakkında “kolluk görevlisini hedef göstermek” iddiasıyla açılan ve beraatla sonuçlanın davanın İstinaf duruşması görüldü. Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği beraat kararına savcının itirazıyla Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne taşınan davanın duruşmasında, beraat kararına onama çıktı.

Tehdit, Hakaret, Hedef Gösterme, Şiddet
31 Mayıs 2021: Osmaniye’de yedi yıldır gazetecilik yapan Hasan Tolga Balcılar’ın evi, Osmaniye Belediyesinde yaşandığı iddia edilen yolsuzlukları haberleştirmesinin ardından bir haftada üç kez basıldı. RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuşan Balcılar,
“Hakkımda hiçbir karar yok. Ters kelepçe yaptılar, eşime silah doğrulttular. Mesleği bırakıyorum, aileme bunları yaşatamam artık. Bu güne kadar karakol yüzü görmemiş eşimin hali ortada. 2,5 yaşında kızım var benim” dedi.
7 Haziran 2021: Karadeniz Radyo Gazeteciler Derneği Başkanı Cihan Çakır’ın anlattıklarına göre; 31 Mart yerel seçimlerinde Ünye Belediye Başkanlığına AKP’den Hüseyin Tavlı aday gösterildi. Cihan Çakır, çalıştığı gazete de Hüseyin Tavlı ile ilgili geçmişteki ilişkileriyle ilgili eleştirel yazılar kaleme aldı. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker bir kişi aracılığı ile haberin kaldırılmasını istedi. Telefon görüşmesinden sonra yazının yayımlandığı siteden bağlantı kaldırıldı. Tavlı hakkında yazılar devam edince Sedat Peker “Kardeşim sen dikiş tutmuyor musun, ne biçim adamsın. Biz sana demedik mi, bu adam hakkında yazma, dostlarımız var” diye tehdit etti. Cihan Çakır, dostlarının kim olduğunu sorduğunda ise Sedat Peker, bakanlığı işaret etti. Çakır, ikinci görüşmeden sonra yazılan yazıları kaldırmayacağını iletti ve yaşanılanları gazeteci gözüyle doğru bulmadığını bu nedenle ilk görüşmeden sonra bir haberin bağlantısını siteden kaldırsa da sonraki yazıları kaldırmayı reddetti. Sedat Peker de yaptığı paylaşımla tehdit ettiğini doğruladı. Peker, “Ordu’nun Ünye ilçesinde gazetecilik yapan Cihat Çakır’ın söyledikleri doğrudur. Kendisine bir dostumu yollayarak AKP Belediye Başkanı ve diğer yetkililerle ilgili yazı yazmaması için uyardım. Samimi ikrar yapıyorum. Bu konuyu da araştırın kardeşlerim, buradan çok suç çıkar” dedi.
10 Haziran 2021: Gaziantep, Karşıyaka Mahallesi’nde çıkan kavga, bıçaklı ölüm ile bitti. Haber takibi yapmak etmek üzere Adli Tıp
Kurumu morguna giden DHA muhabiri Ahmet Atmaca, cenaze teslim alınışını görüntülediği sırada bir grubun saldırısına uğradı. Şehitkâmil Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ahmet Atmaca tedaviye alındı. Tedavisi süren Atmaca, saldırganların yakalanması için şikâyette bulundu.
13 Haziran 2021: MHP’li İsmail Özdemir ve Semih Yalçın, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda Cumhuriyet, Sözcü,
Karar ve Yeniçağ’ı hedef aldı. MHP Medya, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, “Cumhuriyet, Sözcü ve Karar gazetelerinin ülkücü hareketle ilgili sürdürdüğü yayın politikası, şartlanmış şapşallığın daniskası” dedi.
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev
Coşkun’un ‘Suskunluk Politikası’ yazısına ilişkin “Alev Coşkun Bey; ‘Günümüzde tarihten ders almayan, gaflet dalalet ve hatta hıyanet içindeki
kimi ‘aydın’ların durumunu ve küreselleşmenin dayatması ile oluşan yeni mandacılar’a karşı’ diye devam eden milli duruşunuzdan, bölücü
hainleri kollama noktasına hangi saikle dönüştünüz” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın da “Ne var ki Sözcü, Karar, Fitneçağ gibi medyada yuvalanmış ve uyduruk sütre gerisinden efelik taslayan bir takım Ülkücü muarızları, fırsatı ganimet bilerek söz konusu hadiseyi kaşımaya, ‘siyasi etik’ üzerinden de MHP’yi hedefe koymaya çalışmaktadır” dedi.
14 Haziran 2021: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek, ‘’Cumhuriyet gazetesi Türkiye Cumhuriyetini yıkmak isteyenlerin sesidir, nefesidir, yuvasıdır’’ diye gazeteyi hedef aldı.
21 Haziran 2021: Samsun 19 Mayıs’ta kısmen açılışı yapılan devlet hastanesinin eksiklerini ve müteahhit hatalarını haber yapan İbrahim
Akkuş, hastaneyi yapan firma çalışanlarının saldırısına uğradı. İbrahim Akkuş, saldırganlardan şikâyetçi oldu.
22-25 Haziran 2021: İYİ Parti Grup Başkan vekili Lütfü Türkkan’ın Kocaeli Dilovası’ndaki çiftliğinin yıkım çalışmalarını takip eden İHA
muhabiri Mustafa Uslu darp edildi. Mustafa Uslu, saldırının ardından hastaneye kaldırıldı. İHA saldırının Lütfü Türkkan’ın korumaları
tarafından yapıldığını iddia etti. Olayla ilgili dört şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden üçü, muhabiri hiç görmediklerini iddia etti.
Şüphelilerden biri tutuklandı, üçü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Saldırının ardından Lütfü Türkkan, “Dilovası’ndaki ahırların
yıkımı esnasında, görevini yapan İHA Muhabiri Mustafa Uslu’yu yapılan saldırıyı büyük üzüntüyle öğrendim. Basın özgürlüğünün ve
emekçilerinin her daim yanında olmuş bir siyasetçi olarak, bu çirkin olayın takipçisi olacağım. Mustafa Uslu kardeşimize geçmiş olsun
diyor, yanında olacağımı ilan ediyorum” ifadelerini kullandı. İHA muhabiri Mustafa Uslu ve babası, yapılan açıklamayı yalanladı, kimsenin aramadığını söyledi.
29 Haziran 2021: Sosyal medyada gündem olan bir sokak röportajını haberleştiren TELE1, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından hedef alındı. Sosyal medya paylaşımı yapan Yıldırım, “Etik ve şeref yoksunu Tele1 isimli kurum, ahlaksız
haber anlayışı ile Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli Bey’i aklınca karalamaya çalışarak namussuzluğu habercilik anlayışı haline getirdiğini
gözler önüne sermiştir. Açık ve net uyarımızdır. Nefret dilinize, algı operasyonlarınıza boyun eğecek tek bir Ülkücü yoktur. Ülkücüler
bu şerefsizliğinizi unutmayacak ve hak ettiğiniz tepkiyi anlayacağınız şekilde gösterecektir” ifadelerini kullandı. TELE1’İn Ahmet Yiğit Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, sosyal medya hesabından, ‘’Suçluların telaşı içindesiniz… Utanmazlığınızı hiçbir kılıf örtemez… Tarih nehrinde sadece bir süprüntüsünüz… Ülkü Ocakları Genel Başkanıyla ilgili suç duyurunuz melanetinizin maskesi olmaya yetmez… Alçaklıkta kimsenin eline su dökemezsiniz, melun emellerinize karşı biriz…’’ ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek ise partinin gazetesi Türkgün’deki köşesinde “Ahlaksız sol
medyanın FETÖ taktikleri” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Çiçek, “Sokakta kahpenin tekini konuşturup ve bu kahpenin Cumhur İttifakı’nın birliğinden rahatsızlığını ‘Bahçeli kasetmi neyin varsa söyle affederiz, oy da veririz’ sözleriyle ifade etmesini haber diye sosyal medya sayfalarına, internet sayfalarına koyma ahlaksızlığını gösterdiler. Bu iftira FETÖ’nün bir mahsulü iken sözde Sol’un CHP’ye ve kuyruklarına hizmet eden televizyonu böyle bir alçaklığı, böyle bir kahpeliği haber olarak kullanabiliyor. Ülkücüler TELE- 1’i başlarına geçirse, yerle
bir etse sonra Ülkücüler suçlu oluyor. Ülkücüleri sürekli hakaretlerle, iftiralarla taciz ve tahrik ediyorlar sonra Ülkücüler tepki gösterince bu
sefer ‘Bize saldırdılar, bizi hedef gösterdiler’ diyerek toplaşıp hep beraber ağlıyorlar. Bir gün bu ahlaksızlıkları, alçaklıkları ve iftiraları yüzün den gerçekten başlarına büyük bir bela alacaklar. Demedi demesinler…” ifadelerini sarf etti.

GAZETECİ BÜLENT KILIÇ, HABER TAKİBİ SIRASINDA POLİS TARAFINDAN ‘NEFESSİZ BIRAKILMAK’ İSTENDİ!

AKP iktidarının, kontrolü dışındaki medyayı boğmak için yarattığı karanlık, meslektaşlarımıza yönelik sistematik şiddete dönüştü.
İçişleri Bakanlığının 1 Mayıs öncesinde sansür içerikli genelgesi, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere tüm Türkiye’de gazetecilerin yaşam hakkını ihlal eden saldırı girişimleri olarak kendini gösterdi. Bunun en ciddi örneği ni; İstanbul’daki Onur Yürüyüşü’nde AFP foto
muhabiri Bülent Kılıç’ın maruz kaldığı şiddet olayıyla yaşadık. İstanbul Valiliği; “genel ahlakın korunması”nı gerekçe göstererek, 26 Haziran’da Taksim’de yapılacak LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne izin verilmeyeceğini açıklarken, İstanbul LG BTİ+; sosyal medya hesabından “’Halkın’ huzur ve güvenliğini korumak’ ve ‘genel ahlakı bozmak’ için 26 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’da Taksim’de 19. İstanbul LGBTİ+ Onur
Yürüyüşü’nde bir araya geliyoruz” çağrısı yaptı. LGBTİ+’lar, yasak kararını birçok yerde protesto etti. Polis, bir araya gelen LGBTİ+’lara sert şekil de müdahale ederek, gözaltına aldı. Fransız haber ajansı AFP’nin foto-muhabiri Bülent Kılıç’ta Mis Sokak’ta müdahaleyi görüntülerken gözaltına alındı. Polis, gözaltına almadan önce yere yatırdığı Bülent Kılıç’ın boğazına bastırdı. Bülent Kılıç, öldürme girişimine karşı “Nefes alamıyorum” diye bağırdı. Diğer polisler de barikat yaparak bu anların görüntülenmesini engellemeye çalıştı. Aynı gün başka meslektaşlarımız da engellendi. Bülent Kılıç, o anları daha sonrasında şöyle aktardı: “Polis bileğimden tutup kamerayı yüzüme vurunca, ben de sinirlendim,
sakin olmasını istedim. O da bana kimliğimi sordu, elimi çantama attım, fırsat vermeden, pata küte barikatın öbür tarafına, yan sokağa sürüklemeye çalıştılar. Elimde kameram var, boynuma takmaya çalışıyorum ki kamera kırılmasın. Kamera kırılmadığı sürece biraz hırpalama, özür, kapanıyor bu işler, çok başıma geldi. Kamerayı boynuma atmaya çalışırken, polis özellikle kamerayı yere fırlattı. Bu işin kontrolden çıktığını anladım. Kontrolsüz, dehşet bir saldırganlık var. Hava çok sıcak, ağzımda maske var birkaç tane ve hava geçiren maske değil. Yerde dört polis üstümde, bir tanesi boynuma basıyor. Yerde nefesim kesildi. Kimsenin başına gelmesin bu. Bülent Kılıç’ın avukatı Zelal Pelin Doğan;
müvekkilinin resmi gözaltı yapılmaksızın hukuka aykırı şekilde tutulduğunu belirtirken, Bülent Kılıç, sağlık kontrollerinin ardından serbest bırakılmasının ardından, polisler hakkında şikâyette bulundu. Gazeteci meslek örgütleri, Bülent Kılıç’a yapılan müdahaleye nedeniyle üç ilde eylem kararı aldı. İlk eylemin yapıldığı yer olan Ankara’da, Ankara Valiliği önündeki açıklamaya izin verilmedi. Eylem, Valilik binasının yanında, öldürülen gazetecinin Abdi İpekçi’nin ismini taşıyan parkta yapıldı. Ardından İstanbul ve İzmir’de Valilik önün de eş zamanlı eylem başlatıldı. Üç eylemde de gazetecilere yönelik şiddet ve baskıya karşı çıkan birçok gazeteci yan yana gelerek, “Nefes alamıyoruz” diye ses yükseltti. Yapılan açıklamalarda, Anayasa ile güvence altına alınan protesto hakkının fiilen yasaklandığı ve polis şiddetinin arttığı belirtildi ve “Kolluk güçleri bu kanun tanımaz uygulamaları ile halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız
değil, halkın haber alma hakkıdır. Bu şiddet dalgasının amacı medya çalışanlarını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise,
bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha, gür bir sesle haykırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

İBB İmamoğlu’nun Siyasi Yasak Davası Ertelendi

Gazetecilik ve Gazetecinin Çalışma Yaşamı

7 Haziran 2021: Çağdaş Ulus, CHP’li belediyelerle ilgili attığı tweet’ler nedeniyle muhabir olarak görev yaptığı KRT TV’deki işine son verildiğini duyurdu. Çağdaş Ulus, Twitter hesabından CHP’li Maltepe ve Ataşehir belediyelerinin, İnternet Haber’in sahibi Hadi Özışık, kardeşleri Süleyman Özışık ve Baki Özışık’a özel araçlar tahsis edip, ‘ilan’ adı altında düzenli ödemeler yaptığını öne sürdü.
13 Haziran 2021: Ankara 21. İş Mahkemesi; beş yıldan az kıdemi bulunan gazetecilere kıdem tazminat ödenmeyeceğini ve bir yıl içinde altı aydan az olan çalışma süresinin tazminat hesabında dikkate alınmayacağını öngören düzenlemeleri anayasaya aykırı buldu. Kıdem tazminatına hak kazanma yönünden en güvencesiz işçilerin basında olduğuna vurgu yapan İş Mahkemesi, söz konusu düzenlemelerin iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, düzenlemeleri iptal ederse gazetecilerde diğer tüm işçiler gibi bir yıllık çalışma sonrası kıdem tazminatı almaya hak kazanabilecek ve çalışılan her bir gün de kıdem tazminatı hesabına dâhil edilecek.

‘ÇÜRÜME’ DERSEN YILLARIN PİS KOKULARINI ALIRSIN, ‘KİRLENME’ DERSEN LEKEYE TAKILIRSIN!

Türkiye basının büyük bir bölümünde yıllardır, meslek ilkeleri ile halkın haber alma hakkına ihanet edilerek iktidar ve sermayedarların çıkarları doğrultusunda ‘yayıncılık yapılması’nın ulaştığı düzey, her geçen gün daha da karanlık bir hal alarak derinleşiyor.  Bir televizyon yorumcusunun, iktidarı kirli ilişkiler üzerinden tehdit eden bir mafya babası ile içli dışlı görüntüleri…
Bir haber spikerinin, hükümetle arası açıldığı için yargılanan bir iş adamına para karşılığı arabuluculuk teklif etmesi…
Bir gazetecinin, bir belediyenin organizasyonlarında eğitim vermesi…
Bir TV yorumcusunun, yargılanan ve idari olarak yaptırıma tabi tutulan pek çok insanı, bakan ile ilişkisi üzerinden akladığını iddia etmesi…
Bir başka gazetecinin bir başka belediyenin yönetimine, o belediyenin teşkilat şemasında yer alacak kadar yakın olduğunun ortaya
çıkması…
Kendilerinin “duayen” olduğunu, yüksek sesle sürekli tekrarlayarak unutmamamızı isteyen gazetecilerin, geçmişte bir televizyon kanalının kuruluşu ile ilgili kavgası…
Bir gazetecinin, bir haber spikeri üzerinden bir bakana, yazdıklarını onaylatmak istemesi…
Bir mafyanın iktidara parmak sallarken ya onun ağzından ya da onun açtığı tartışma ile ortaya çıkan gazetecilik manzaraları bunlar…
Yaşananların bilgisinin paylaşılmasının sansürlenmesi yoluyla halkın genelinin çıkarlarının aleyhine sonuçlar doğuran gazetecilik meslek
ilkelerine aykırı bu ilişkiler, daha doğrusu sorunlar; bir kirlenmişlikle değil, çürümüşlükle karşı karşıya olduğumuzu kayıtlara geçirdi.
Gazeteciliğin, merkezlerine yerleştiği bu kirli ilişkilerin boy verdiği bir uç yakalayıp düğüm çözmeye başlandığında, karşınıza bir gün
bir gazeteci cinayeti, sonraki gün milyon dolarlık ihaleler, yargı mensuplarına rüşvet, emniyet teşkilatına hâkim isimler eliyle malvarlıklarına
‘çökme’lere tanıklık ediliyor. Aslında bütün olarak müesses nizamla karşılaşılıyor. Kamusal niteliğinden her geçen gün daha
da uzaklaşan; kar hırsıyla gazetecilik meslek ilkelerini çiğneyen ve iktidar ile ticari eksende kurulan ilişkiler uğruna sansür uygulamayı varlık nedeni haline getiren gazete ve televizyon patronları ile onların adeta taşıyıcı kolunu konumunda görev yapan gazeteci görünümlü yöneticiler, artık bataklığın ta kendisidir. Sizler de fark ediyor musunuz bu sistem artık çok fena kokuyor!

KAMU KAYNAKLARI İKTİDAR MEDYASINA SEFERBER EDİLDİ
Kamu bankalarının 2020 reklam bilançosu tek sesli yayıncılığın kamu kaynaklarıyla finanse edildiğini ortaya koydu. Gazeteci Kenan Şener’in Gazete Duvar internet sitesinde yer alan araştırmasına göre; Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve kamu katılım bankaları, iktidarı eleştiren gazete ve televizyonların hiçbirine reklam vermezken, iktidar yanlısı yayınlarıyla öne çıkan basını reklama boğdu. Buna göre; 2020 yılı içinde kamu bankalarından en çok reklamı MHP’nin yayın organı olarak bilinen Türkgün gazetesi (43 bin 102 sütunXsantim) ve Bengü Türk televizyonu (606 bin 519 saniye) aldı. Sözcü, Karar, Korkusuz, Evrensel, Cumhuriyet, BirGün, Yeni Asya, Yeni Mesaj, Yeniçağ ve Milli Gazete’ye yıl boyunca kamu bankaları tek bir santim reklam vermedi. Kamu bankalarının reklam akıttığı medya grupları arasında Turkuvaz Medya öne çıktı. Sabah, Takvim, Yeni Asır gazeteleri tiraj verilerinde geride kaldıkları gazetelerden çok daha fazla reklam aldı. Aynı şekilde özel sermayeli bankaların hiç reklam vermediği A News kanalıyla birlikte Turkuvaz Medya Grubu’na ait 6 televizyon kanalı kamu bankalarından en çok reklam alan televizyon kanalları oldu.  En çok kamu bankası reklamı verilen ilk 10 gazete sırasıyla Türkgün, Sabah, Akşam, Analiz, Takvim, Yeni Birlik, Yeni Şafak, Yeni Asır, Milat ve Hürriyet oldu. Bir dönemin amiral gemisi olarak görülen Hürriyet’in 10, Posta’nın 11, Milliyet’in 12’inci sırada yer alması dikkat çekti.

Manipülasyon İlke İhlaller
2 Haziran 2021: Boğaziçi Üniversitesinde yarı zamanlı ders veren avukat Mehmet Feyzi Erçin’in rektörün kararıyla üniversite ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin Yeni Akit gazetesin de yayınlanan haberde, meslek ilkeleri ihlal edilerek, avukat akademisyen Mehmet Feyzi Erçin hedef gösterildi. “Akademisyen değil provokatör” başlığıyla sürmanşetten verilen haberde, Mehmet Feyzi Erçin’in, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine
protestolar sırasında hukuki destek vermesi suç olarak yansıtıldı. Aynı haberde Erçin’in ‘Gezi Parkı Protestoları’na zamanında destek olması da bir suçlama unsuru yapıldı.
2 Haziran 2021: Siyasetçi, bürokrat, yargı ve emniyet mensuplarıyla ilgili ciddi iddialar da bulunan suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının içeriğine ilişkin iktidar yanlısı gazetelerde hiçbir haber yayınlanmazken, açıklamaların kamuoyunda algılanma şeklini belirlemek amaçlı manşetler atılmaya, haberler yapılmaya devam edildi. Yeni Şafak gazetesinde, “Senaryoyu FETÖ yazıyor, Peker oynuyor” başlığıyla yer alan manşet haberde, Peker’in açıkladığı iddiaların FETÖ’cü olarak bilinen kişiler tarafından daha önceden gündeme getirildiği savunulurken, iddiaların açıklığa kavuşturulması değil üstünün örtülmesi hedefiyle yayın yapıldı.
10 Haziran 2021: AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmanın, iktidar yanlısı gazetelerin birinci sayfalarında aynı haber başlığıyla yer alması dikkatleri çekti. Erdoğan’ın, Sedat Peker’in açıklamalarının içeriğine girmeksizin, bu açıklamalara dayalı olarak eleştirilerde bulunanlara yönelik sözleri; Akşam, Sabah, Türkiye ve Yeni Akit gazetelerinde “Suç örgütlerine bel bağladılar” manşetiyle verildi. İktidar eksenli Hürriyet ve Milliyet de benzeri başlıklarla haberi birinci sayfada görürken, bu yayın organlarının söz konusu iddialara, Erdoğan’ın tepkisinin dışında önceki günlerde yer vermemesi ‘tarafsızlık’ ihlaline neden oldu.
13-15 Haziran 2021: Dönem olarak kritik günlerde gerçekleştirilen NATO Zirvesi öncesi, zirve günleri ve sonrasında Türkiye medyasında çıkan haberlerde, gazetecilik ilke ve sorumluluğu yok sayılarak adeta iktidar propagandası yapıldı. İktidar yanlısı gazeteler, zirve öncesi tıpkı iktidarın yaklaşımı gibi temkinli davrandı ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına dayalı haberler verdi; zirvede ise Türkiye’nin başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkelerde kıran kırana bir pazarlık yapılacağı Türkiye kamuoyuna kabul ettirilmeye çabaladı. Bu doğrultuda iktidar yanlısı medyada çıkan haberlerin başlıkları “ABD’nin müttefiklik sınavı” (Diriliş Postası), “Biden’e
24 Nisan’ı ve F-35’i soracağım” (Sabah) oldu. Aynı gün aralarında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da bulunduğu bir grup sivil, asker, üst düzey yöneticinin Libya’nın başkenti Trablus’ta yaptığı temaslarına ilişkin haberlerde “Bizsiz hesap olmaz” (Türkiye) başlığıyla verilmesi, iki haber arasındaki sıkı korelasyonun yoğunluğuna işaret etti. Zirve günü ve sonrasında yayınlanan haberler ise, gazetecilik mesleğinde ayrı öneme sahip fikri takibin duruma göre nasıl hatırlanmadığını gösterdi. Erdoğan’ın zirve öncesi yaptığı açıklamaların hiçbirine ilişkin net bir sonuç elde edilmemesine karşın bu konuyu sayfalarında sorgulamayan iktidar yanlısı gazeteler; zirvenin, özellikle de ABD Başkanı Biden ile yapılan görüşmenin Türkiye’nin lehine sonuçlar doğuracağı algısına yaratma çabasına girişti. Bu kapsamda Akşam gazetesi zirvenin bir gün sonrası “NATO’da sıcak mesajlar”; Diriliş Postası “NATO Zirvesinde Türkiye Duruşu”; Hürriyet ve Milliyet “Çözülmeyecek Sorun Yok”; Sabah “İşbirliğimizi Artıracağız”; Türkiye “Buzları Eriten 90 Dakika”; Yeni Akit “Zirvenin Yıldızı Başkan Erdoğan”; Yeni Şafak “Her Şeyi Konuştular” manşetiyle çıktı.
25 Haziran 2021: Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti arasında imzalanan ve askeri sağlık alanında eğitim ve iş birliğini öngören protokol, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak, Resmi Gazete’de yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Protokolün yayınlanmasının ardından Katarlı gençlerin protokol çerçevesinde Türkiye’deki tıp fakültelerinde sınavsız eğitim alacağı yönünde sosyal medya kaynaklı haberler yayınlandı. Konuya ilişkin muhalefet partisi temsilcilerinin de sosyal medya paylaşımları yapmasıyla birlikte bazı internet haber siteleri haberi, bu yönüyle sayfalarına taşıdı. Konuyla ilgili haber ajansları üzerinden açıklamalar yapan Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı kaynakları, protokolün askeri işbirliğini kapsadığı, yayınlanan haberlerde iddia edildiği gibi sivillere tıp eğitimi yolunun açmadığını bildirdi. Bunun üzerine T24 haber sitesi, sosyal medya hesabından “T24’TEN ÖZÜR: T24’teki ilk yayında ‘Protokol onaylandı, Katarlı gençler Türkiye’de sınavsız tıp okuyabilecek’ başlığıyla verilen haberi düzeltir; T24’e güvenerek referans veren kurlarımızdan ve haberi muhataplarından özür dileriz” mesajını yayınladı.