Hopada efsane devrimci, fiiliyat devrimbaz – Mustafa Alp Dağıstanlı - Nabız Gazetesi - Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

SON DAKİKA

Nabız Gazetesi – Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

Hopada efsane devrimci, fiiliyat devrimbaz – Mustafa Alp Dağıstanlı

Bu haber 02 Ocak 2021 - 22:09 'de eklendi ve kez görüntülendi.
Hopada efsane devrimci, fiiliyat devrimbaz – Mustafa Alp Dağıstanlı

 

Mustafa Alp Dağıstanlı

Hopa, eskiden beri, solun kalesi olmakla ünlüdür. Bu ün 12 Eylül 1980 darbesi öncesine dayanır. 2004 belediye seçimlerini ÖDP adayı Yılmaz Topaloğlu kazanınca, bu eski ün güncellendi, canlandı. Bu canlanma sadece bir sol bilinçle, uyanışla ilgili değildi, ama olsun, sol için iyi bir fırsattı. Ama bu fırsat harcandı, Yılmaz Topaloğlu ve ÖDP, sol adına hiç de iyi bir sınav vermedi, dahası, solun inandırıcılığı, ikna kabiliyeti bakımından törpü işlevi gördü.

Mayıs 2011’de Hopalılar Tayyip Erdoğan’a haddini bildirince bu ün bir efsaneye dönüştü. 31 Mart 2019 belediye seçimlerini CHP adayı Taner Ekmekçi işte bu efsaneleşen solun desteğiyle kazandı. Belediye meclisinde solun hakimiyeti var şimdi.

Hopa Belediyesi’nin beş aylık performansı, devrimci bir geleneğin varlığını değil, devrimbaz bir zihniyetin, bir çıkar çarkının hakim olduğunu gösteriyor. “Solcu” etiketiyle mecliste yer tutanlar da demin söz ettiğim törpü işlevini üstlenmiş görünüyor.

Somut, önemli birkaç meseleyi ele alalım. Deniz Topaloğlu, Hopa Belediyesi’nin suya zam yapması üzerinden benzer bir eleştiri getirdi (https://www.artvinden.com/cacik/) geçen gün. Deniz, çok önemli iki konuya daha dikkat çekiyor: “Borç devraldık, kaynak yok, bir şey yapamıyoruz” diye özetlenebilecek bahaneyi mahkum ediyor, biir. İkincisi çok temel bir zihniyet belirtisi: Hopalıların taleplerini, önerilerini, uyarılarını iletecekleri, daha ötesi, katılımcı bir mekanizmanın çalıştırılmasına önayak olması gereken halk meclislerinin, mahalle meclislerinin “halkı bilgilendirme toplantısı”na dönüşmesi.

Erdoğan sizden iyi bilgilendiriyor halkını, ne farkınız var?

Bu arada, bazı meclis üyelerinin belediyeye su, kira borcu olduğunu biliyoruz. Kimdir bunlar, borçları ne kadardır?

Hopa Belediyesi’nin pısırıklığını, meclisteki devrimbazların solu törpüleme işlevi gördüğünü, çıkar çarkının dişlileri olduklarını gösteren en iyi örnek, Kopmuş halk plajının başına gelenler.

“Deli” Turan Altuntaş merhum (1989-94) Kopmuş plajı için Milli Emlak’tan tahsis çıkarmış, tesisin yapımına başlamıştı. Sonra Yılmaz Topaloğlu işi sürdürdü, sonra da Turan Kasımoğlu. Plajın adı “Turan Altuntaş Halk Plajı”ydı, belediye işletiyordu. AKP 2014’te belediyeyi alınca plajın işletmesini bir kişiye verdi. Plajın adından “halk” kelimesi çıkarıldı. Son seçimden sonra Karayolları plajı İl Özel İdaresi’ne devretti, İdare de tesisi işleten kişiye kiraladı.

Kopmuş, bütün Karadeniz sahili yolla katledildiği için, Hopalıların denize girebileceği tek yer. (Minik Azlağa sahilini saymıyorum.) İşte buranın AKP-MHP melezi birine teslim edilmesine belediye sesini çıkarmadı. Halbuki, bütün o tesisi belediye yapmıştı. Mahkemeye gidip plajı çatır çatır alabilirdi, hala alabilir. Peki neden bu işin üstüne gitmedi, ısrar etmedi?

Belediyeye ve solculara sorular:

Plajın işletmecisi, AKP döneminde bazı şeyler yaptı o tesise. Bu işlerin parası belediyeden mi çıktı?

Tesisin işletmecisinin kira, elektrik, su parası ödemediği söyleniyor, doğru mu?

CHP belediyesi çıkmasını söylediğinde tesisin işletmecisi Başkan Taner Ekmekçi’yi “İkinci Turan Kasımoğlu vakası olur” diye tehdit etti mi? (Turan Kasımoğlu silahlı saldırıya uğramıştı.) Bu tehdite belediye pabuç mu bıraktı? Erdoğan’a haddini bildiren Hopa, bu tesis işletmecisine haddini bildirmekten aciz mi?

Kaymakam’ın aynen şunu söylediğini duydum: “Kopmuş’a rant diyorsanız, Hopa sahilindeki kafeler rant değil mi?” Doğru mu? Bu yüzden mi “solcu” meclis üyeleri süt dökmüş kedi tavrı takınıp Kopmuş’un peşkeş çekilmesine razı oldu?

Sahildeki kafelerin yasal statüleri nedir? Kira vermedikleri söyleniyor, doğru mu? Kendilerine tahsis edilen alanı kat be kat aşarak işgalci durumuna düştükleri doğru mu? (Bu arada, ben o kafelerin ihtiyaç olduğunu, mimarilerini de genel olarak beğendiğimi, oralarda oturduğumu da söyleyeyim.) 

Mesela meclisin solcu üyelerinden Taylan Kaya, İstasyon kafenin sahibi olduğu için mi Kaymakam’ın sözünü susuz yutmak zorunda kaldı? Solcular, Kopmuş’un AKP-MHP melezi işletmecisiyle fiilen aynı konuma düşmekten utanmıyor mu? Solcu gibi konuşup işini bilir sağcı gibi davranmak kime, neye yarar?

Daha da önemlisi, ÖDP, HDP, Halkevleri’nden niye çıt çıkmıyor? Bunlar örgüt içi tartışma konuları değil ki, herkesi ilgilendiren meseleler. Herkes görüp notunu veriyor zaten. Açık tartışmadan kaçınmak, sözünü sakınmak örgütleri de, kişileri de kirletir, temizleme imkanını da yok eder. Zaten devlet-millet-belediye el ele mahvedilmiş Hopa’yı cehenneme çevirir. (Hopa nihayetinde CHP’nin belediyesi, başkanın yetkileri dolayısıyla en azından. Başkanın ve ekibinin basiretsizliklerinden, donanımsızlığından pek bahsetmedik bile.)

Hopa’da solcular, devrimciler yok mu? Var tabii. Ama Hopa’da gerçek bir sol geleneğin izi görünmüyor. Sol efsanesi aşırı şişmiş, patlamak üzere bir balon. (Bence patlak balon.) Devrimci tavır yok, kendi dümenine bakan devrimbazlık var.

İtirazı olan?

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
betnis giriş
betnis
yakabet giriş