Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Merkezi tarafından 68 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara’da yapıldı. Toplam 4 gün boyunca devam eden ve çeşitli sunum, çalışma, program ve tezlerin sunularak..
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Merkezi tarafından 68 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara’da yapıldı. Toplam 4 gün boyunca devam eden ve çeşitli sunum, çalışma, program ve tezlerin sunularak değerlendirildiği kurultay kapsamında bir de ‘Toplum ve Doğa İçin Su Paneli’ düzenlendi.
Ankara’da Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) Kültür Sitesinde 6-10 Nisan tarihleri arasında devam eden Kurultay kapsamında düzenlenen, ‘Toplum ve Doğa İçin Su Paneli’nde, Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Şan, ‘Su ve Yaşam Mücadelesi’ konulu bir sunum gerçekleştirdi.
MTA Kültür Sitesi Sadrettin Alpan Salonunda düzenlenen panelin oturumunu JMO eski başkanlarından Dündar Çağlan yönetti. Panele, DEKAP YK’dan Ömer Şan’ın yanı sıra, WWF Türkiye Direktörü Eren Atak, Türkiye’deki sulak alanlar ve koruma alanları konusunda; Hidropolitik Akademi’den Dursun Yıldız, Türkiye’nin su potansiyeli ve su yönetimi konusunda; JMO İzmir Şube Başkanı Alim Murathan ise, Türkiye’nin yeraltı su varlıkları konusunda sunumlar yaptı.
Paneldeki sunumu, katılımcıların yoğun ilgisini çeken DEKAP YK Üyesi Ömer Şan, suyun yaşamın kaynağı olduğunu ifade ederek, panel başlığındaki gibi sadece ‘toplum ve doğa için su’ değil, yaşamın tümü için su mücadelesi verdiklerini kaydetti.
Başta HES’ler olmak üzere, suyu ve doğal yaşam alanlarını hedef alarak, geri dönüşümsüz zararlar veren nükleer ve termik santraller, maden aramaları, çimento tesisleri ve taşocakları ile Yeşil Yol gibi projelere karşı verilen mücadeleyi anlatan Şan, “Bu mücadele salt bir çevre mücadelesi değil. Tam anlamıyla bir yaşam mücadelesidir. Bizler, yaşamın kaynağı olan suyun salt bir enerji kaynağı, alınıp-satılan bir meta gibi görülmesine ve ticarileştirilmesine karşı bir mücadele ağı ördük. Yaşamın vazgeçilmesi olan su, ekosistemin hakkı olduğu gibi hiçbir canlı, suya ulaşım hakkının diğerlerinden öncelikli ve elzem olduğunu ileri süremez, iddia edemez” diye konuştu.
Sunumlarını, HES ve benzeri projelerin doğal yaşam alanlarında yarattığı tahribatı, bunlara karşı yerel halkın verdiği mücadele ve direnişi gösteren fotoğraf ve görüntülerle destekleyen Şan’ın, “Unutulmasın ki, bugün suyuna, havasına, toprağına sahip çıkmayanlar, yarın bağımsızlığına ve özgürlüğüne de sahip çıkamaz; gelecekte uğruna mücadele edecek hiçbir şey bulamaz” ifadesi salonda büyük coşkuyla karşılandı.
Panel, daha sonra geçilen soru-yanıtlı forum ve tartışma bölümü ile devam ederken; panele katılan konuşmacılara birer de 68.yıl katkı plaketi verildi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.