İkizdereli direnişçiler cumhurbaşkanı ve cengize hakkını helal etmiyor - Nabız Gazetesi - Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

SON DAKİKA

Nabız Gazetesi – Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

 İkizdereli direnişçiler cumhurbaşkanı ve cengize hakkını helal etmiyor

Bu haber 13 Aralık 2021 - 22:28 'de eklendi ve kez görüntülendi.
 İkizdereli direnişçiler cumhurbaşkanı ve cengize hakkını helal etmiyor

İkizdere eskincedere vadisi doğa taşanına karşı çikan direnişçilerden Güngör Baş , cennet vadileri olan eskencidere vadisinin devlet eliyle katledildiğini cumhur başkanı ve cengiz inşaat hakklarını helal etmediklerini açıkladı
Doğanın talanına karşı direniş alanı olarak kullandıkları tapulu arazilerinin gasp edildiğini dile getiren Baş Kendiler ile direnişe katılmayan bazı köylüler ile ikizdere li vatandaşlarada hakkını helal etmediklerini ifade ederek şunları söyledi  :

“Bir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma”

Rize de ölü bir yatırım yapılıyor.

Rize İyidere Limanı.

Neden ölü diyoruz.

Çünkü Rize de bir liman var zaten.

Hemen yanı başında Trabzon da çok daha büyük bir liman daha var.

Bu limanlar hali hazırda zaten kapasitelerinin çok altında %20 civarlarındaki oranlarla çalışıyorlar.

Diyelim ki ileri de yükler çıkacak (ki 50 yıl geçse olasılık yok) ve var olan limanların kapasiteleri yetmeyecek.

Yetmez ise, çok ucuz maliyetler ile bu limanlar oldukları yerde büyütülebilir.
.
Bu yollar tercih edilmedi ve maalesef Türkiye adına yeni ölü bir proje yapılmaya devam ediliyor.

İnat katsayısı yüksek bir şekilde.

İşi yapan Cengiz görünüyor.

Arkasında devletin kolluk güçleri ve mahkemeleri bu proje için seferber olmuş.

Anlaşılıyor ki en üst merciden bizzat idare ediliyor.

Açıkca adını koyalım, Cumhurbaşkanı özel olarak bu limanın, ölü yatırımın yapılmasını istiyor.

Aman Cengiz efendiye bir zeval gelmesin, aman hiç bir şekilde zarar etmesin diye tüm kurumlar, tüm kuruluşlar siperene bir şekilde çalışmaktalar.

Yani, yeniden bir Kütahya-Afyon hava alanı gibi atıl bir yatırıma son hızla devam ediliyor.

Biliyorsunuz dur, bu hava alanımız taahhüt edilen yolcu kapasitesinin %1 ini bile tutturamadı.

Rize İyidere limanı da kapasiteleri tutturması imkanı olmayan bir projedir.

Bu projenin yapımı için Ulaştırma Altyapı Bakanlığı ÇED raporunda “dolgu için kullanılacak taşlar mevcut ocaklardan temin edilecektir” demiştir.

İhale öncesinden kazanacak firma sanki Cengiz olacak gibi çalışmalar devam ediyordu.

İkizdere Eskencidere vadisi gerekli taş dolgusu ihtiyacı için firmaya tesis edildi.

İzinler alındıktan sonra haberdar olan bizler mahkemeye başvurduk ve ruhsatlarını iptal ettirdik.

Hemen akabinde bir diğer firma adına tekrar yeni bir ruhsat çıkarıldı ve acil kıyıma başlandı.

Hiç bir kimseye sormadılar, hiç bir kimseye haber vermediler.

Sadece bizim köyün muhtarının her şeyden haberi vardı.

21 Nisan da katliama geldiklerinde köylüler olarak aktif direnişe geçtik.

İkizdere Taş Ocağı olmasın dedik.

Can hıraş mücadele ettik.

Ölümüne üzerimize geldiler, ellerinden geleni artlarına koymadılar.

Direndik.

Direnişimizi tüm Dünya duydu.

Taş ocağı çalışmaları devam ediyordu. Teknik olarak ana yola ulaşım kısmında eğim yüksekti ve büyük kamyonların bu eğimde çalışmaları imkansızdı, ayrıca yol genişliği uygun değildi. Nitekim bir ay önce kamyonlarından birisi dereye uçtu. Eğer kurgu yapılmadıysa bu uçuş, firma lehinde acil karar vermede çok büyük etkisi olmuştur.

Cengiz’in kamyonları çok rahat gidip gelebilsinler diye babalarımızdan bizlere kalan arazilerimizin gasp edilmesi gerekiyordu.

Arazimiz İkizdere Direnişçilerinin toplanma alanıdır,

Cumhurbaşkanının imzasıyla acil kamulaştırma yapılmıştır.

Acil kamulaştırma savaş durumlarında, afet durumlarında vatandaşın güvenliği, menfaati göz edilerek yapılır.

Savaş yok, afet yok.

Niye acil kamulaştırma yapıyorsunuz?

Cengiz, yüksek maliyetlerle ölü bir diğer yatırım yapsın, yıllar yıllar yıllar boyunca çalışmayan tesislerden devlet güvencesi altında hiç çalışmadan havadan gelir elde etsin diye.

Öyle mi?

Jandarma aradı bizleri 21 Eylülde.

Yerlerimizi yıkmaya geleceklerini söylediler. Gittik, itirazlarımızı yaptık. Yapmakta oldukları işlemlerin tamamen hukuksuz olduğunu anlattık, karşı davamızı açtık, kendileri de anladılar.

Kaymakamlık ve Jandarma Komutanlığı uygunsuzlukları gidermek için yıkmaya karar verilen yerlerin bir an önce yok edilmesi için hukuk’a uygun işlem yapabilmek adına ellerinden ne geliyorsa, çok acil bir şekilde yıkımın gerçekleşmesi için aşırı çaba sarf etmişler. Tebligatlar yapılmış, her şey tamam demişler ve 7 Aralık 2021 Salı günü sabah erken saatlerinde çay fabrikası inşaatımızı yıkmaya geldiler.

Ve yıktılar.

Jandarma komutanı poz verdi yıkım anında.

Çok mutlu, çok gururluydu.

Teessüflerimi belirtirim.

Yıkım anında yanında bizim muhtarda olmalıydı.

Muhtarın gülümsemesi de görünmeliydi.

Hatta Belediye başkanı da görünmeliydi.

İkizderenin yok edilmesine imzası, rızası olanların mutluluklarının fotoğrafları vardır mutlaka arşivlerinde.

Kim bilir belki bizler de görürüz ileride.

Oh beee demişlerdir…

Nihayet sonlandırdık İkizdere direnişini diye seviniyorlardır.

Bitti artık diyorlardır.

Aylardır rahat bir uyku çektiklerine seviniyorlardır.

Ama pardon diyeceğiz!

Sizlerin gücü olabilir.

Şu an hukuk arkanızda olabilir.

Bakanınız “siz yıkın hukuk arkadan gelir” demiş olabilir.

Tüm devletin güçleri yanınızda olabilir.

Ama hukuksuz sunuz.

Yaptığınız her şeyi bugünkü teksas kanunlarına uygun görebilirsiniz ama hukuk evrenseldir.

Yaptığınız işlemlerin, imzaladığınız her kağıdın hesabının sorulacağı gün gelecektir.

Benim rızam olmadan benim arazimi işgal edemezsin.

Her kim olursan ol, benim rızam ortada yok.

Adı acil kamulaştırma olsun, her ne olursa olsun, benim rızam olmadan, isteğim olmadan malıma el koyamazsınız.

Benim bizzat yapımında bulunduğum, her santiminde emeğim geçmiş binayı, ter akıtmadığım noktası kalmamış binayı, bir sabah gelip canavar makinelerinizle yok etme hakkınız yoktur.

Yıktınız her yeri ve mutlusunuz.

Ama hesabını mutlaka vereceksiniz.

Ömrümüzün sonuna kadar bu hesabı soracağız sizlere.

Takip edeceğiz.

Mutlaka ama mutlaka hesabını er geç vereceksiniz.

Hukuk karşısında mahkemede yargılanacaksınız.

Mahkemeye çıkmaktan şanslı olanlar, sizlerde sevinmeyin, mutlaka sizlerde hesap vereceksiniz.

Bana denileni yaptım, ben emir kuluydum, imzası olanlar sorumludur, yok böyle bir şey.

Yok…

Yok böyle bir kaçamak.

Sizler benim cennetimi yok ettiniz.

Hepiniz sorumlusunuz.

Direniş asla bitmez.

Direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Sizleri vadimizden kovmadan asla vazgeçmeyeceğiz.

Direnişimizin içerisinden, İkizdere Çevre Derneği İÇDER kuruluşu gerçekleşti, tüm direnişçileri ile birlikte.

İÇDER olarak ellerimiz her zaman yakanızda olacak.

Yıkımı yapan süper güçler hakkında biraz bilgi vereceğim.

Eklerde paylaştım.

Tapulu arazilerimizin 6.066 m2 sinin 3.999m2 sini kamulaştırmışlar.

Bizlere 2.067m2 sini bırakmışlar.

Mevcut ana yola paralel 2.067m2 alan bizim yani.

Burayı bizlere direniş alanı olarak bıraktıklarının farkında değiller.

Bilirkişiler, Cengiz efendilerine yaranacaklar ya!

Aman Cengizin cebinden bir kuruş (BİR KURUŞ) fazla çıkmasın diye bir dünya taklalar atmışlar.

2.000 m2 ye yakın olan çaylık alanlarımızın sadece 235m2 sini kamulaştırmışlar.

Resimlerde göreceksiniz ki 2.000m2 yakın çaylık alanımız yok edilmiş.

Ama resmiyette 235m2 çaylık alanı istimlak edilmiş görünüyor.

Taşlık, kayalık diye belirtikleri yerlerin maliyetini çıkarmışlar. Çaylık alanları iki misli hesap edildiği için olsa gerek, Cengiz’e kıyak yapalım diye düşünmüşler.

Cengiz’e yaranmak için en düşük bedeli veya açıkca belirtelim yok pahası bedeli nasıl tespit edilir diye iyice uğraşmışlar.

Çay fabrikası için kurulmuş yapı değerlendirmesinde; öncelikle yapıyı II B sınıfına sokmuşlar. II B yapılar prefabrike basit yapılar sınıfındadırlar. Çay fabrikası için yapılmış bu yapının duvarları, çatısı, tesisat kısımları eksiktir doğru ama tamamlanma oranı %65 olması gerekirken raporlarında %45 uygun görülmüştür.

Yıpranma payı koymuşlar %40. Yani yapılan bir şeyin değerinin en alt seviyesine inmişler. Kıymet belirtmişler. Toplam 352 bin.

Ve bu binayı yıktılar. Cengiz’in makineleri yıkımı gerçekleştirdi.

Molozlarından çıkacak demirin hurda değeri 500 bin TL üzerinde.

Yani devlet Cengiz efendinin hiç bir şekilde zarar etmesine gönlü razı olmuyor, illaki cenazelerden bile kar gütmesi amaçlanıyor.

Bizler Eskence’liler, hakkımızı Cengiz’e, Cumhurbaşkanına helal etmiyoruz.

Eskenci olarak köyümüz Ethone halkına hakkımız helal değildir.

İlçemiz İkizdere halkına hakkımız hiç helal değildir. Süreçte bizleri yapayalnız bırakmışlardır.

İkizdere halkı, idam sehpasında kendi sandalyesini devirdiğinin farkında değildir.

İkizdere, gelişme hayalini, turizm hayalini, üretim hayalini, çağdaşlaşma hayalini tepmiştir, çöpe atmıştır.

Geçmiş olsun.

Geçmişler olsun.

İçder olarak bizler asla vazgeçmeyeceğiz.

Direnişimiz asla bitmeyecek.

Bizlere düşen görev kalan tapulu arazimizde yeniden direniş çadırımızı kurarak mücadeleye devam etmektir..

İkizderenin onurlu insanları direnecektir,

Ethone köylülerinin yiğit insanları direnecektir,

Eskenci’nin cesur yürekleri sonuna kadar direnecektir.

Vazifemizdir.

Güngör Baş
İkizdere Çevre Derneği İÇDER / İran Temsilciliği
09.12.2021 Tahran
#içder #ikizdereçevrederneği #idef #ikizderederneklerfederasyonu #ikizderetaşocağıolmasın #defolcengiz

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
betnis giriş
betnis
yakabet giriş