12:39 pm - Rize’de Şehir İçi Yolcu Taşımacılığı Fiyatlarına Zam Yapıldı
12:14 pm - Covid-19 Pandemisi Sırasında Kullanılan Antibiyotiklerin Süper Mikropların Oluşmasını Sağlıyor
10:59 am - KIZ ÖĞRENCİLERİ TACİZ ETTİĞİ İDDİA EDİLEN ÖĞRETMEN TUTUKLANDI
10:18 am - Açlık Sınırı 3 bin 403 Lira, Yoksulluk Sınırı İse Yüzde 11 bin 368 Lira Arttı
10:06 am - ABD kampüslerinde Filistin Direnişi:57 yaşındaki kadına polis şiddeti tepki çekti
9:56 am - Akşener’den veda konuşması: “Bugün bu kürsüden son kez sesleniyorum”
5:57 pm - Erdoğan, seçim sürecindeki sözleri üzerinden Yeniden Refah Partisi’ne de yüklendi
5:53 pm - Özgür Özel:” Kavga Edeceksek Çiftçiler İçin Edeceğiz, İşçiler İçin Edeceğiz”
4:12 pm - Rize Pazar’da 2250 Adet Aronya Fidanı Dağıtıldı
12:29 pm - AKP Seçim Öncesi Belediye’yi Borç Batağına Düşürdü
İsmailağa Cemaati‘nden İsmail Hünerlice, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin Gazze’de yaşanılanlara verilen tepkilere rağmen devam etmesiyle ilgili kamuoyundaki tepkilere hakkında konuştu. Hünerlice, “Türkiye’nin İsrail’e ürün göndermesine karşı olmadığını” ifade etti. Hünerlice sosyal medyada paylaştığı videosunda şunları söyledi:
“Bazılarımız diyor ki, ‘Vay efendim ülkemiz oraya niye malzeme gönderiyor?’ Ya hu tamam da burada savaş durumunda bile, İslam hukukumuz diyor ki, ‘Vatandaşın suçu yok.’ Savaş yapıyorsan 50 bin kişiyle orada 5 milyon insan var… 5 milyon insan açlıktan mı ölsün? İslam böyle bir şey yapmaz, insanları açlıktan öldürmez. Onun için ülkemizin oraya (İsrail’e) ürün göndermesine karşı değilim. Yahudi’ye silah gönderse, orada tamam… Oturulur, tartışılır”
Hünerlice’ye tepki ise yine İsmailağa Cemaati’nden geldi. Cemaat’in en popüler ismi olup ‘Cübbeli Ahmet Hoca‘ lakabıyla tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, sosyal medya platformu Twitter’dan bir paylaşımda bulundu. Cübbeli Ahmet paylaşımında Hünerlice’nin sözlerine ithafen, “Zâlim olan kâfirlerin devletlerinin düşmesi için yaşam kaynakları olan hurma ağaçlarının kesilmesine Allâh-u Te’âlâ izin vermiştir. Dolayısıyla bugün kâfirler içerisinde en büyük zâlim olan Yahûdînin düzeninin bozulması ve bir an önce Ğazze halkının kurtulması için, Yahûdîye menfaat verecek bütün ilişkilerin kesilmesi ve onlarla asla ticâret yapılmaması farzdır. Aksi takdirde Müslümanların katline ve Yahûdînin güçlenmesine yardım edenler, dünyâda belâdan, âhirette de azâbdan kurtulamazlar. Üstelik yakında yardım ettikleri Yahûdînin zulmüne kendileri de ma’rûz kalırlar” dedi.
Ahmet Mahmut Ünlü’nün paylaşımı şöyle:
“Yahûdîye fayda sağlayacak en ufak bir ticârî mu’âmele, Ğazzelilerin ölümüne yardım etmektir! Yahûdînin devletinin içerisinde mâsûmların yaşıyor olması onlarla ilişkiyi kesmeye mânî gösterilemez.
Nitekim Rasûlüllâh Sallellâhu Aleyhi ve Sellem’in, Yahûdîlerin maddî güçlerini bozmak maksadıyla Hayber’deki hurmalıkları kestirmesiyle ilgili Rabbimiz: “O değerli hurma ağaçlarından hangilerini kestiyseniz yahut onları kökleri üzerinde ayakta durur bir halde bıraktıysanız, (bunların hiçbiri sizin kendi tasarrufunuzla değildir, bilakis) Allâh’ın izniyledir ve (O’nun tâ’atından çıkmış olan) o fâsıkları rezîl etsin diyedir!” (el-Haşr Sûresi: 5) buyurmuştur.
Bundan anlaşıldığı üzere; zâlim olan kâfirlerin devletlerinin düşmesi için yaşam kaynakları olan hurma ağaçlarının kesilmesine Allâh-u Te’âlâ izin vermiştir.
Dolayısıyla bugün kâfirler içerisinde en büyük zâlim olan Yahûdînin düzeninin bozulması ve bir an önce Gazze halkının kurtulması için, Yahûdîye menfaat verecek bütün ilişkilerin kesilmesi ve onlarla asla ticâret yapılmaması farzdır. Aksi takdirde Müslümanların katline ve Yahûdînin güçlenmesine yardım edenler, dünyâda belâdan, âhirette de azâbdan kurtulamazlar.
Üstelik yakında yardım ettikleri Yahûdînin zulmüne kendileri de ma’rûz kalırlar. Nitekim: “Kim bir zâlime yardım ederse Allâh(-u Te’âlâ) onu ona musallat eder.” (es-Süyûtî, Câmi’u’l-ehâdîs, rakam: 21315, 19/ 494) hadîs-i şerîfi bu hakîkati nâtıktır”