12:04 pm - karavin “Meğer,Allah Rizespor şampiyon olsun diye bizlere bir fırsat sunmuş”
11:19 am - CHP’de parti içi demokrasi isyanı: Olağanüstü çağrı
11:13 am - DEVA, GELECEK VE SAADET VEKİLLERİ DE KENDİ PARTİLERİNE DÖNDÜ
10:59 am - Cumartesi Anneleri’ne ters kelepçeli gözaltı
10:50 am - FLASH FLASH FLASH HEZİMETE BAKANLIK MÜKÂFATI MI?
6:16 pm - Seks spor kabul edildi şampiyonu belirlenecek
3:26 pm - Davutoğlu, Sinan Ateş’i hatırlatarak Erdoğan’a seslendi: Allah’ın yolundan ayrılma Erdoğan
3:21 pm - Fatih Erbakan yeni yasama döneminin ilk gününde kadınlara taktı..!
3:18 pm - Ermenistan Başbakanı da Erdoğan’ın törenine katılacak
10:40 pm - Fındıklıda MECİ var
TMMOB Rize inşaat mühendisleri oda temsilcisi Murat Yazıcı’nın görevden alınmasına yönelik TMMOB İnşaat mühendisleri odasına gösterdiği tepkiye TMMOB’den anlamlı cevap gecikmedi.
“HİÇBİR TEMSİLCİMİZ ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ GEREKÇESİYLE HAK MÜCADELESİ VERENLERİ ‘BÖLÜCÜ’ ‘TERÖRSİT’ GÖSTEREMEZ”
GENÇAĞA KARAFAZLI HÜSEYİN ALTUN
AKP ye yakınlığıyla bilinen Cengiz inşaatın ,İyidere lojistik merkezi inşaatına taş temini için için Rize’nin İkizdere İlçesi Cevizlik köyü Eskencidere vadisinde yapmak istediği Taş ocağına karşı direnen yurttaşlara yönelik AKP yanlısı STK ve meslek örgütleri ile birlikte başlatılan kara propagandaya ortak olan ve direnişteki yurttaşları ‘ bölücü’ ‘Terörist’ olarak hedef alan TMMOB İnşaat mühendisleri Rize oda temsilcisi Murat Yazıcı’nın geçen ay görevden alınması sonrası açıklama yapan TMMOB İnşaat mühendisleri odasını ‘düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı’ olmakla suçlayan Yazıcı’ya TMMOB İnşaat mühendisleri odasından cevap gecikmedi.
TMMOB İnşaat mühendisleri odasından yapılan açıklamada, İnşaat Mühendisleri Odası özgür bir Türkiye talebini savuna gelen önemli kurumlardan birisidir. Hak mücadelesi verenlerin “bölücü” “terörist” diye yaftalayanlar düşünce ve ifade özgürlüğüne sığınmaya haklarının olmadığına vurgu yapıldı.
““HİÇBİR TEMSİLCİMİZ ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ GEREKÇESİYLE HAK MÜCADELESİ VERENLERİ ‘BÖLÜCÜ’ ‘TERÖRSİT’ GÖSTEREMEZ”
Yapılan açıklamada; “Odamız tarafından Düşünce Özgürlüğü, Demokrasi ve İnsan Hakları mesleğimizin icrasında ve meslek uygulamalarının sonuçlarının değerlendirilmesinde olmazsa olmaz bir kural olarak kabul edilmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası özgür bir Türkiye talebini savuna gelen önemli kurumlardan birisidir. Hak mücadelesi verenlerin “bölücü” “terörist” diye yaftalanmadığı, kolluk güçlerince engellenmediği, tutuklanmadığı yani düşünce ve taleplerini özgürce dile getirdiği bir ülke hayali camiamızın ortak beklentisidir.
Bu çerçevede, Odamızın üyelerine karşı kısıtlayıcı veya baskıcı bir tutum takınması söz konusu dahi olamaz. Üyelerimiz her türlü görüş ve değerlendirmelerini sosyal medya veya iletişim kanallarıyla doğrudan açıklayabilmekte, Odamızın yaptıklarını veya yapamadıklarını özgürce eleştirebilmektedir. Hakaret ve tehdit içermediği sürece tüm eleştiriler tarafımızdan dikkatlice değerlendirilmektedir.
“TEMSİLCİMİZ SIFATI SORUMLULUK GEREKTİRİ HALKI YANILTICI MANÜPÜLATİF BEYANLARDA BULANAMAZ”
Ancak, Odamızda görev yapan her düzeydeki yönetici veya temsilci yaptığı açıklamalara özen göstermek zorundadır. TMMOB ve İnşaat Mühendisleri Odası bir STK değil kamu yararını gözeten akademik nitelikli bir meslek örgütüdür. Bizim gibi kurumların yaptığı değerlendirmeler rasyonel olmalı, bilimsel ve teknik temellere dayanmalıdır. Bir başka kurumun verileri veya iddiaları sorgusuz sualsiz kabul edilip savunulamaz. Halkın bizden beklentisi, yanıltıcı veya manipülatif beyanlarda bulunmadan meselelerin İnşaat Mühendisliğinin gereklilikleri çerçevesinde objektif kriterlere göre değerlendirilmesidir. Odamızın toplumsal güvenirliği buna bağlıdır. İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi sıfatını taşımak bu sorumluluk çerçevesinde davranmayı gerektirir. İnşaat Mühendisleri Odasının hiçbir temsilcisi “düşünce özgürlüğü” gerekçesiyle halkı yanıltma ve Odamızın güvenirliğini sarsma hakkına sahip değildir.
Aşağıda Odamızın Rize İl Temsilcisi Murat Yazıcı’nın hangi nedenlerle görevden alınıp hakkında soruşturma açıldığına dair 24.05.2021 tarihli gerekçeli kararımız bulunmaktadır.
MURAT YAZICI’NIN BU YATIRIMA KARAR VEREN BİR DEVLET BÜROKRATI VEYA SİYASİ TEMSİLCİ GİBİ MESELEYİ SAVUNDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR.
Oysa, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisini savunacak Bakanı, Valisi, İlgili Teknik Müdürleri, hatta söyleminde yer alan “bölücülere” karşı Savcısı ve Jandarma Komutanı gibi yetkilileri mevcuttur. Bu yetkililerin veya siyasilerin beyanlarını tekrar ederek kamuoyunu yönlendirmeye çalışmak Odamız yöneticilerinin görevleri arasında yer almamaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilcisinden beklenen, yapılmakta olan yatırımın, bilim ve fen kuralları çerçevesinde yapılıp yapılmadığını, Anayasa, Kanunlar ve Hukuk dahilinde olup olmadığını, gerek yatırım kararı verilirken, gerekse bu yatırımın hayata geçirilmesi için gerekli kaynakları tespit ederken ilgili prosedür, tetkik ve değerlendirmelere tabi tutulup tutulmadığını, dolgu miktarını azaltacak liman inşa tekniklerinin değerlendirilip değerlendirilmediğini, fizibilite ve ÇED çalışmalarının var olup olmadığını açıklaması veya sorgulamasıdır.
Murat Yazıcı yapmış olduğu açıklamada, devletin çevreci ve hassas olduğunu, alana gelirken güzergah üzerinde yaptığı tünellerle ortaya koyduğunu belirterek, “…Bazı yatırımlar doğaya ve çevreye zarar verebilir. Bu çevresel etkiler ve zararlar devlet güvencesi ile düzeltilebilir…” demektedir.
Oysa, bir yatırımın çevreye ne kadar zarar verebileceği, (kendisinin de zarar verileceğini kabul ettiği gibi) verilen zararın telafi edilip edilemeyeceği, telafi edilebilecekse uygulama öncesi ve sonrası nelerin, nasıl yapılabileceği gibi konuları değerlendirmenin bilimsel ve hukuki yöntemi; “Çevresel Etki Değerlendirmesi” çalışmasının yapılmasıdır. Dünyada koruma altındaki 200 vadiden birisi olan İkizdere vadisinde açılmakta olan taş ocağı ile ilgili yapılan çalışmaların vereceği zararı bilimsel ve teknik çalışmalar (ÇED Raporu) olmaksızın, “devletin telafi edeceği” gibi nesnel olmayan beyanlarla, “yapılan tünelleri” çevreciliğe örnek göstermekle, mesleki açıdan etik dışı ve gayrı ciddi bir tutum takınarak kamuoyunu “mesleğimizin temsilcisi” sıfatıyla yanılttığı görülmektedir. Kaldı ki, Doğu Karadeniz yöresinde açılan taş ocaklarının rehabilite edilerek doğanın eski haline döndürüldüğüne dair herhangi bir örneğin bulunmadığı/bulunamayacağı bilinmektedir.
Oysa, Cumhurbaşkanlığının 20.03.2021 tarih ve 3678 no’lu kararıyla “Rize İyidere Lojistik Limanı İnşaatı Projesi kapsamında deniz dolgusunda kullanılacak hammaddenin temini amacıyla ihtiyaç duyulan taşocağı ile bağlantı yoluna isabet eden ve ekli plan ile listede bulundukları yer ve ada/parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ile muhdesatın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (Altyapı Genel Müdürlüğü) tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi gereğince karar verilmiştir.” demek suretiyle acele kamulaştırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Rize temsilcisinin doğru olmayan bu beyanıyla kamuoyunu yanılttığı ve taşıdığı sıfat gereği temsilciliğimize gölge düşürdüğü görülmektedir.
Oysa, ilgili şartnamelerde dolgu malzemesi olarak kullanılacak kayalarla ilgili “tuzlu su etkisi” türünde herhangi bir kriter ve test ölçütü bulunmamaktadır. Temsilcimiz Murat Yazıcı’nın uzmanlığı olmadığı konularda görüş belirterek kamuoyunu yanılttığı görülmektedir. Kaldı ki, yetkililerin beyanlarında bile İkizdere’nin seçilmesindeki temel kriterin en yakın mesafede olduğu vurgusu yapılmaktadır.
13,5 hektarlık bir alandan 20 milyon ton’luk malzemenin çıkarılması oldukça sorunlu olduğu kadar fizibil de değildir. Dolayısıyla 97 hektarlık taş ocağı ruhsatı bulunan işletmecinin/müteahhidin 13,5 hektarlık bir alana sıkıştırılmasının mümkün olmayacağı aşikardır.
Rize temsilcimizin, 13,5 hektarlık bir alanda çalışma yapılacağı iddia edilen müteahhide neden 97 hektarlık ruhsat verildiği veya ikinci bir taş ocağı için izin verilip verilmediği sorularına cevap araması gerekirken, bir hesap adamına yakışmayan ifadelerle kamuoyunu yanılttığı görülmektedir.
Rize Temsilcisi, Rize’nin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında olup ayrı hukuku ve ayrıcalıkları varmış gibi davranmaktadır. T.C. Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planında yer almayan İyidere Limanının, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kamu kaynaklarının kullanılarak yapılacağı ve bu kaynaklarda Türkiye Cumhuriyeti’nin her yurttaşının payı ve dolayısıyla sorgulama hakkı olduğunu, ayrıca İkizdere Vadisinin doğası ve habitatının sadece yöre halkının değil tüm dünyanın ortak değeri olduğunu yok saymaktadır. Murat Yazıcı bu projeyi eleştiren, bu projeye karşı çıkan başta TMMOB ve bağlı Odaları olmak üzere herkesi “bölücü” nitelemesi ile kriminalize ederek etkisizleştirmeye çalışmakta ve bölgeye gidecekleri tehdit etmektedir. Bu sözleriyle Murat Yazıcı’nın, İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilcisi gibi değil, bir suç örgütü temsilcisi gibi davranış sergilediği görülmektedir.
Yukarda belirtilen hususlar çerçevesinde Rize Temsilcisi ve Odamız üyesi 50879 Sicil No’lu Murat Yazıcı’nın 6235 Sayılı TMMOB Yasasının 2. Maddesine, Odamız Ana Yönetmeliğinin 5. Maddesine, Odamız Temsilcilikler Yönetmeliğinin 4. Maddesine aykırı davrandığı tespit edilmiş olup,