GENÇAĞA KARAFAZLI

Trabzon’un Hayrat ilçesine bağlı Balaban Mahallesi’nde dün meydana gelen içme suyu isale hattı çalışması sırasında yaşanan göçük faciasında hayatını kaybeden 3 işçiden biri olan Mehmet Sultan Allahverdi’nin cenazesi bugün Rize’nin İyidere, Kalecik köyünde düzenlenen cenaze törenin ardından aile mezarlığına defnedildi.

Trabzon Hayrat’ın Balaban Mahallesi’nde meydana gelen içme suyu isale hattı çalışması sırasında yaşanan göçükte hayatını kaybeden 3 işçiden biri olan Mehmet Sultan Allahverdi’nin cenazesi Rize’nin İyidere ilçesi Kalecik köyünde ikindi namazının ardından aile mezarlığına defnedildi. Cenaze törenine  Allahverdi’nin yakınları ,komşuları siyasi parti temsilcileri ile İyidere ilçe kaymakamı katıldı.

Göçükte hayatını kaybeden diğer 2 işçi İbrahim Keskin’in cenazesi Trabzon’un Arsin ilçesindeki Yeniköy Mahallesi’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi, Dinçer Uzunosmanoğlu’nun cenazesi ise yarın kılınacak cenaze namazı ile son yolculuğuna uğurlanacak. Yaşanan göçük faciasıyla ilgili olarak Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Açlık Sınırı 3 bin 403 Lira, Yoksulluk Sınırı İse Yüzde 11 bin 368 Lira Arttı

“BU KAZA DEĞİL CİNAYETTİR”

Türkiye İşçi Partisi Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Süleyman Hacıbektaşoğlu ise olayın yaşandığı yerde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu gördüğünüz yerde dün 3 kardeşimiz toprak altına kaldı. Gazete ve ajanslarda sadece 3 satır haber olarak geçti; ‘3 işçi toprak altında kaldı’ diye hepsi bu. İşçi ölümleri artık o kadar kanıksanacak hale geldi ki hiçbirinin hiç kimsenin umurunda değil. İş kazaları işçi ölümleri maalesef durulmuyor bunların hepsi bir cinayettir kimse bu kazaları ve ölümleri kader ve fıkrat diye açıklamaya çalışarak birilerinin suçlarını kapatmasın. Dün burada 3 işçi kardeşimizi maalesef iş kazasında kaybettik, Türkiye de her gün işçiler birileri daha fazla kar elde etsin diye katlediliyor bizleri ise ‘kader, kaza, fıtrat’ söylemleriyle buna alıştırmaya çalışıyorlar. Bizler bu duruma alışmayacağız çünkü artık biliyoruz ki, bu kazaların ardında alınmayan tedbirler işçi güvenliğinin hiçe sayılması ve yüksek kar elde etme hırsı var. Üç işçi kardeşimiz hayatını kaybettiği bu içme suyu şebeke hattındaki kaza bizlere derin bir üzüntü ve öfkeye sebep olmuştur. Bu kaza sadece ihmal nedeniyle değil taşeron sistemin müteahhitlerin yüksek kar hırsının işçi emeğiyle bedeninin sistematik olarak ta sürdürülmesinin de vahim sonuçlarını gözler önüne bir kez daha sermiştir. Türkiye ve Dünyada güvensiz çalışma koşulları altında her gün işçiler hayatını kaybetmektedir bu kabul edilemez bir durumdur. Hem müteahhitlerin patronların hem de taşeronların kar mantığıyla işçi sağlığı ve güvenliğinin ihlal edilmesinden kaynaklanmaktadır. TİP olarak bu olayın takipçisi olacağız.”