9:06 am - Aleyna Tilki sosyal medya hesabından esti gürledi:Bu sektörün a.ına koyayım
8:49 am - Binali Yıldırımın oğlu ister de gazeteciye yasak gelmez mi?
8:41 am - Faşist İsrail’in zulmü bitmiyor: Erkekleri soyup gözlerini bağladılar
9:39 am - Bakın aileye seçmeli ders olarak ne öneriliyor..!
9:12 am - Memur, İstanbul’un hayat pahalılığından illallah etti, çareyi becayişte buldu.
9:03 am - AKP, kritik illerdeki aday belirleme sürecinde ise anketlere büyük önem veriyor.
8:59 am - Rize de kaçak sigara operasyonu
10:47 am - Esra Alemdaroğlu bu kez Düzce’ye atandı
10:22 am - KARAFAZLI “DEMOKRATİK, ÇAĞDAŞ, KAPSAYICI YÖNETİM İÇİN SARIYER ‘E TALİBİM”
“Pendik’te bir hurdacıyı aradım. Gerçekmiş! Değeri 100 TL olan 5 kuruşluk bozuk paralar hurdada 400 TL’ydi.” Bu sözler İstanbul’da üniversite okuyan iki gence ait. Ailelerin gönderdikleri harçlıklar ve devletin verdiği kredi ile geçinememekten dert yanan gençler, “Ülke öyle bir hal aldı ki, yarından korkar olduk. Bir gelecek göremiyoruz kendimize. Öğrenciyiz, ayakta kalmakta zorlanıyoruz” dedi.
Biri mühendislik bir diğeri işletme okuyan iki genç, İstanbul’a geleli henüz çok olmamış. Kalacak yer problemi yaşamışlar önce. Yurt da çıkmayınca, aylarca ev arayan gençlerden mühendislik fakültesi öğrencisi, “Kaç hafta memlekette evde kaldım. Ev olmayınca nereye geleyim? Koca İstanbul! Önce memleketten tanıdık bir arkadaşın yanına geldim. Biraz idare ettim. Şimdi bir evim var. Kiralar yüksek, çok pahalı bir kent İstanbul” diyor.
Hem okuyup hem de harçlık kazanmanın derdine düşen üniversiteli gençlerden biri “Paranız yetmiyor mu?” sorusuna şöyle cevap veriyor: “Yetmiyor, her şey çok pahalı. Ekmek arası yedim uzun bir süre. Ekmek aldım eve, içine koyulabilecek her şeyle yedim.”
Peki hurdacıya gidip bozuk paraları vermek fikri nereden geldi diye sorduğum gençlerden biri “Medyadan, daha doğrusu internetteki haberlerde gördük. Türk lirası yüksek enflasyon karşısında eriyor. Madeni para hurdada daha değerli haberini görünce gerçek mi diye numarasını bulduğumuz bir hurdacıya sorduk. Gerçekmiş!” dedi.
Okul harçlıklarını çıkarmak için bu yola başvurduklarını anlatan öğrenciler, hem okuyup hem çalışmayı da denemişler. “Okuldan arta kalan zamanda part-time çalışalım dedik, bu kez derslere yetişemedik. Pendik’te bir hurdacıyı aradık. Adam dedi ki önce ‘Gramını 70 kuruştan alırım. 5 kuruş, 10 kuruş ne varsa getirin. Bizim için getirdiğin paranın gramı önemi. İlk olarak değeri 35 TL olan 5 kuruş ve 10 kuruşlar vardı elimizde. Siz de biliyorsunuz; ne market alıyor bu paraları ne de başka bir yer. Kenarda birikmişti öyle. Onları verdik, 91 TL aldık. Paradan para kazandık. Valla biz de anlamadık bu nasıl iş. Sonra 100 TL değeri olan bir poşet bozuk parayı götürdük, 400 TL verdiler. Böyle oldu yani.”
Halkın ‘bozuk para’ olarak nitelendirdiği 1, 5, 10, 25, 50 kuruşların ve 1 liranın maliyetleri son dönemde inanılmaz ölçüde yükseldi. Paralardaki maden değerlerinden yola çıkarak hesaplama yapan Yalım, 1 kuruşun basımında 96 kuruşluk maden kullanıldığını saptadı.
Merkez Bankası, 1 kuruş basmak için 26 kuruşluk bakır ve nikel madeni satın alıyor. 5, 10, 25, 50 kuruşluklar ve 1 TL’lik madeni paralarda ise bakır ve nikele ek olarak çinko da kullanılıyor.
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın çalışmasına göre 5 kuruşun maden maliyeti 1 lira 3 kuruşa, 10 kuruşun maliyeti 1 lira 12 kuruşa, 25 kuruşun maliyeti 1 lira 42 kuruşa ve 50 kuruşun maliyeti de 2 lira 42 kuruşa yükselmiş durumda. 1 TL’nin maden maliyeti ise 2 lira 92 kuruş olarak hesaplandı.
Evrensel’e konuşan bir hurdacı ise, bozuk para satmaya gelen yurttaş sayısının arttığını söyledi. Sıfır beyaz eşya satışlarının düşmesine bağlı olarak kendilerine getirilen ‘hurda’ beyaz eşya sayısının da ciddi oranda düştüğünü kaydeden hurdacı, “Böyle olunca hurdacıların kârı düştü. İşler geriledi. Bozuk para alıp onu dönüştürmek hurdacıların da işine geliyor. Hurdacılar da bu işten kazanç sağlıyor” dedi.
(KÜBRA KIRIMLI – EVRENSEL)