Kaçkar medya grubu sahiplerinden Adnan Onay iktidar gücünü eline tutanları ve yargılandıkları davanın hukuksal sürecini kaleme aldı.

“FETÖ’NUN ELİNDE OLAN RTÜK’TEN ÇEKMEDİĞİMİZ KALMADI”

“ Bu yazıyı yeni bir mahkeme dönüşü yazıyorum. Akla ziyan bir dava adına 7 yıldır, mahkeme kapılarındaydık. Sonunda; “yanlış oldu” deyip beraat verdiler…!

Birçok kurum gibi vaktiyle FETÖ’nun elinde olan RTÜK’ten çekmediğimiz kalmadı. Elbette sadece RTÜK değil, iktidar gücünü elinde tutan FETÖ her yerde bizi baskı altına aldı. RTÜK’ün kuruluşumuza yazdığı haksız cezalar yetmemiş gibi iktidardan yana görünen nice şahıs, kurum ve kuruluş da bizi yok etmek için ellerinden geleni ardına koymadı ve sonunda ipimizi çekip rahat ettiler.!

Bize milyonluk cezalar kesen RTÜK, kimi kripto siyasilerin de desteğiyle bazı FETÖ’cu kuruluşlara özel ilgi gösterdi. Onları allayıp, pulladı. Hala onlara olan destek sınırsız şekilde sürüyor.!

“Her dönemin kapı kulu köpekleri elbet kabuksuz bırakılmaz…!”

RTÜK eliyle Kaçkar tv sahipleri olan ben ve Osman Delihasan’a 7 yıl önce açılmış olan bu dava adeta bir ibret vesikası. Benzerleri de var. Yalnızca aşağıda verdiğim bir örnek dahi bize yapılanları anlamaya yeter;

RTÜK’ten karasal yayın izninin yanı sıra bugünkü değeri 3,5 milyon olan uydu yayın lisansı da almış olan televizyonumuz KAÇKAR TV’nin sahipleri olan bizler tam 7 yıldır kaçak yayın yapmak suçuyla yargılanıyoruz.!

“BU ÜLKEDE ORTADA HİÇBİR SUÇ YOKKEN DE HAKİMLER KONJONKTÜRE GÖRE SİZE CEZA VEREBİLİRLER.”

RTÜK kuruluşumuzu lisanssız yayın yapan kuruluşlar gibi kaçak yayıncı göstererek 7 yıl önce hakkımızda suç duyurusunda bulundu. Mahkeme suç duyurusuna istinaden bize dava açtı ve o gün bugün lisanslı bir kuruluş olduğumuzu anlamak istemeyen hakimlerin, savcıların karşısına çıkıyor, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ancak, bugüne kadar mahkemede ne anlatsak da bir işe yaramadı. Anladık ki bize ceza kesmek için birileri yoğun bir çaba içerisinde.!

Bu ülkede ortada hiçbir suç yokken de hakimler konjonktüre göre size ceza verebilirler. Benden söylemesi.!

Bizi ısrarla cezalandırmaya çalışan bir hakim nedeniyle 7 yıl suçlu gibi yargılandık.

HSK’ya şikâyette bulunacağımız bu hakime lisanslı bir kuruluş olduğumuzu, lisanslı kuruluşların kaçak yayıncı olmasının mümkün olmadığını anlatmamıza rağmen anlattıklarımızın hiçbiri dikkate alınmadı. 7 yıl boyunca aynı hakimle muhatap olduk ve bu hakim bize ilk önce, haksız, hukuksuz şekilde 10 ay ceza verdi. Sonucu istinafa götürdük, istinaf yargılamanın basit yargılamayla yapılmasını gerekçe göstererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Bu kez davamıza yeni bir hakim baktı ve basit yargılama sonucu cezamızı 7 aya düşürdü. Bizler cezanın hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle cezaya itiraz edince dosyamız yeniden eski hakimin önüne geldi. Çok ilginç ki, bu hakim  (bize değil beraat vermek) önceki hakimin verdiği 7 ay cezayı yeniden 10 aya çıkardı.

“HZ. MUHAMMED DEVRE DIŞI BIRAKILDI”

“AK PARTİ VE MHP ÜYELERİ ALEYHİMİZE OY KULLANDI…!”

Bu arada RTÜK’ten şikayet kararını geri alma talebimiz de başkanın şerh kullanıp, lehimize görüş belirtmesine rağmen uygun bulunmadı. Çoğunluk şikâyetin geri alınmaması yönünde oy kullandı. Üstelik bunların bazıları yeni üye olup, eski bir olaya oy kullanmaması gerekiyordu. Şunu da vurgulayarak hakkı teslim edeyim; RTÜK Başkanının yanısıra muhalefet üyeleri lehimize oy kullanırken Ak Parti ve MHP üyeleri aleyhimize oy kullandı..!

Verilen bu ceza üzerine tek çare idare mahkemesi kalmıştı ve başvurduğumuz idare mahkemesi ortada kaçak bir yayın tespiti olmadığını, üstelik Uydu yayın lisansı bulunan bir kuruluşa kaçak yayıncı işlemi yapılamayacağını belirterek RTÜK’ten şikayet kararını geri almasını istedi. Ve RTÜK idari mahkemenin kedin kararı nedeniyle hakkımızda mahkemeye yaptığı şikayeti geri almak zorunda kaldı. RTÜK şikayetini geri alınca da yerel mahkeme 7 yıl yargıladıktan, verdiği 10 aylık cezasını yuttu, hakkımızda beraat kararı verdi.

“SAKIN ONLARA GÜVENEREK HAKTAN, HUKUKTAN YANA OLMAYIN.!”

Şimdi 7 yıl mahkemelere gidip gelmenin bir karşılığı olacak mı göreceğiz. Sadece hakimi HSK’ya şikayetle yetinmeyecek şikayet kararına imza atan RTÜK üyeleri hakkında da dava açacağım.

Peki sonuçta ne olacak? Bize yaşatılanlar geri dönecek, uğradığımız zararlar karşılanacak mı?

Elbette ki hiçbir şekilde bu mümkün olmayacak. Eğer, bu mümkün olsaydı, adalet yerine gelseydi suçsuz yere 7 yıl mahkemelerde sürünmez, nice zararlara uğramazdık.

Şunu söyleyeyim ki; Bu ülkede objektif olmaya kalkan, hak, hukuk adına çaba sarf edenler her cepheden düşman kazanırlar ve hepsi birlikte ipinizi çekmeye çalışırlar.

Yaşadıklarınız karşısında destek verdiğiniz iktidarlar da sizin gibilerden hoşlanmaz.

Sakın onlara güvenerek haktan, hukuktan yana olmayın.!

Boşuna; “doğruyu söyleyen, dokuz köyden kovulur” dememişler…!