Trabzon’un Maçka ilçesinde ırkçı saldırıya uğradıkları öne sürülen Ağrı Patnos’lu Kürt inşaat işçileri yaşadıklarını kuzeyteve’den Gençağa Karafazlı’ya anlattı.

GENÇAĞA KARAFAZLI

Trabzon’da 5 yıldan fazla bir süreden beri inşaat işçiliği yaparak yaşamını sürdürmeye çalışan ve saldırıda yaralanan İmdat Gider ve Cengiz Gider adlı işçiler, kendilerine yönelik saldırının yüksek sesle dinlenen müzikle kaynaklı bir saldırı olmadığını saldıranın tam anlamıyla ırkçı bir saldırı olduğunu söyledi.

Trabzon Maçka ilçesi Esiroğlu Mahallesi’nde TOKİ inşaatında çalışan ve Ağrı, Patnos nüfusuna kayıtlı olan 6 işçinin18 Haziran 2023 tarihinde yaklaşık 30 kişinin taşlı ve sopalı saldırısına uğramıştı. Yaşanan saldırı olayında bir işçinin kafasına 8 dikiş atıldı, bir işçi dkolunda bıçaklandı ve burnu kırıldı, bir işçinin kolu çıkmış, vücutlarının çeşitli yerlerinde yaralanmalar olmuştu.

Yaşanan olayın medyada yer almasının ardından Trabzon Valiliği saldırıyla ilgili bir açıklama yapmış valilik açıklamasında:

“Bazı basın yayın organlarında ‘Trabzon’da ırkçı saldırı’ konulu haber ve yorumlarla ilgili olarak, ilçeye bağlı Esiroğlu Mahallesi’nde inşaatta çalışan bir grup işçi, il merkezine seyir halindeyken araçtan yayılan yüksek sesli müzik nedeniyle mahalle sakinleri ile tartışma yaşanmıştır. Olay yerine ivedilikle sağlık ve güvenlik ekipleri sevk edilerek gerginlik sona erdirilmiştir. Meydana gelen tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle iki taraftan hafif şekilde yaralanan 10 kişi çeşitli hastanelere sevk edilmiş, yapılan tetkik ve tedavi neticesinde 8 kişi ayakta tedaviyle 2 kişi de yatılı tedavi sonrası taburcu edilmiştir. Konuyla ilgili başlatılan soruşturma devam etmektedir.”

Kürt işçilere yönelik saldırı olayı sonrası Trabzon valiliği ve bazı yayın organlarında “araçtan yayılan yüksek sesli müzik nedeniyle mahalle sakinleri ile tartışma yaşandığı olayın bu nedenle yaşandığı” şeklinde kamuoyuna duyurulmuştu.

Yaşanan saldırı olayında çeşitli yerlerinden yaralanan Umit ve Cengiz Gider olaydan 1 hafta sonra kuzeyteve den Gençağa Karafazlı’ya konuştu. Saldırı olayının sıradan yüksek sesle müzik dinlenmesinden kaynaklandığı şeklindeki haber ve açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Cengiz ve Ümit Gider adli Kürt işçiler saldırının ırkçı bir saldırı olduğunun altını çizdi.

“BURADA KÜRTÇE MUZİK DİNLEYEMEZSİNİZ”

Cengiz ve Ümit Gider yaşanan olayla ilgili şunları söyledi:

“Saldırganlar kendilerini haklı çıkartmak için bir şeyler uyduracaklardı bunu zaten bekliyorduk. Yüksek sesle müzik açtığımız iddia ettiler. Birincisi biz araçta birbirimiz duyabileceğimiz şekilde anladığımız dilde ki  Kürtçe müzik açmıştık. İkincisi aracımızın camları dahi kapalıydı. Üçüncüsü yolumuzu kesen şahıs bize giderken el salladı bizde kendisinin bir şey soracağını bizde cevap verip yolumuza devam edeceğimizi düşündük. Bu esnada Kürtçe müzik dinlediğimizi duymuş olabilirler bu nedenle bize herhangi bir saldırı gerçekleştireceklerini düşünmedik. Durduk ve Camı açtık bu ke bize “Burada Kürtçe müzik dinleyemezsiniz” dedi. Bizde kendisine, böyle bir kural böyle bir yasamı var Kürtçe müzik dinleyemeyiz diye, biz neden kendi müziğimizi dinlemeyeceğiz? O bize “dinleyemezsiniz burada Kürtçe müzik, ben öyle diyorsam öyle olacak” dedi. Bu esnada yanına bir kişi daha geldi ve camdan yumruk atmaya çalıştı bizde kapıyı açıp aşağıya inip sakin ol gibisinden ona uyarıda bulunduk ve kendisine neden böyle davranıyorsunuz daha farklı dilde bunu söyleseniz belki de kapatırdık böyle saldırgan bir dille davranmanız doğru değil dedik ardından bize saldırdı. Onlar saldırınca haliyle bizde kendimizi korumak için karşılık verdik.

“YOLUMUZU KESTİLER KADIN ÇOCUK 30 KİŞİ TAŞ VE SOPALARLA SALDIRDILAR”

Daha sonra bağırmalar çağırmalar bu kez aşağıda insanlar hazır kıta bekliyorlarmış gibi 30 kişilik bir grup ve bağırarak “yolu kapatın” diye seslendi yolu kapattılar. Ardından biz evlere doğru kaçmaya çalıştık ve sopalar taşlarla bize saldırmaya başladılar kadınlar çocuklar bize saldırdıkça olayda büyüdü. Bir Tofaş araç gelerek bize çarptı saldırıda bizde ellerimizi kullanarak korunmaya çalıştık ardından elimize ne geçtiyse bizde saldırmaktan başka şansımız kalmamıştı ve kavgada karşılıklı yaralanmalar oldu biz araçta 6 kişiydik yanımızda iki kişi çocuktu 4 kişi olayda yaralandık.

Hükümet Yaş Çay Fiyatını Açıklamadı,Yandaşı Açıkladı

“ARAÇLA BİZE ÇARPAN ŞAHİSLARI TESPİT ETTİK ŞİKAYETÇİ OLDUK HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ”

Biz saldırganlardan davacı olduk onlarda bizden davacı oldu. Şimdi bizlere davadan vaz geçmemiz uzlaşma sağlanması için aracı gönderdiler. Biz haklarımız neyse onu sonuna kadar kullanacağız. Saldırıda bize çarpan Tofaş aracı plakasını ve şahısları tespit ettik bunlardan şikâyetçi olduk. Araç sahibi “ben aracımı almaya gittim kim alıp kullanmış onu da bilmiyorum” şeklinde saçma sapan gerçek dişi ifade vermiş kendisini savunmak için. İsimleri de tespit ettik E.A, B.A şahıslar.

“BU OLAY YÜKSEK MUZİK OLAYI DEĞİL AÇIK BİR ŞEKİLDE IRKÇI BİR SALDIRIYA UĞRADIK”

Olay ardından jandarma ifademizi aldı biz, davamızdan vaz geçmiş değiliz. Bu bölgenin yani Trabzon’un tamamını söylemiyoruz bazı insanları tam anlamıyla ırkçı kişiler. Trabzon da 5 yıldan beri ikamet ediyoruz ve çok güzel dostlarımız var bizlere hiçbir zaman ayrımcı gözlerle bakmadılar ancak bunlar farklıydı bu açıkça ırkçı bir saldıydı. Biz 5 yıldan beri çok farklı olaylara tanık olduk saldırılar oldu aramızda bıçaklanan arkadaşlarımız oldu kişisel yani bireysel anlamda kavgalarımız oldu hakaretlerde uğradık ancak böylesine ırkçı bir saldırı le bu süreçte ilk kez karşılaştık bunun adı ırkçı bir saldırıdır.

“BU IRKÇI SALDIYA RAĞMEN TRABZON’U TERK ETMEYECEĞİZ KARDEŞÇE BARİŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Bizim için orada kaldığımızda, yüksek sele müzik dinlediğimiz eğlence yaptığımız ve köyde bulunanlara rahatsızlık verdiğimiz şeklinde söylentiler yayarak bu ırkçı saldıydı haklı çıkartmaya çalışıyorlar. Asla böyle bir şey yok çünkü biz orada değil Trabzon merkezde kalıyoruz çalıştığımız yerde kalmadığımızı oradakilerde biliyor. Kendilerini haklı çıkartmak olayın gerçeğini gizlemek için gerçek olmayan şeyler anlatarak bizleri haksız çıkartmaya çalışıyorlar. Biz kaç günden beri evimizdeyiz kafamızda vücudumuzun çeşitli yerlerinde yaralanmalar var. Biz bu saldırılara rağmen Trabzon’u terk etmeyeceğiz burada çalışmalarımıza devam edeceğiz bizim kimse ile bir alıp veremediğimiz yok. Biz ekmeğimizi emeğimizle kazanmaya çalışıyoruz. Biz ülkemizin dört bir kardeşçe barış içerisinde yaşamak istiyoruz.”

“AYRIŞTIRAN DÜŞMANLAŞTIRAN DİLDEN VAZ GEÇİN”

Trabzon’da Kürt işçilere yönelik saldırıyı değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Rize temsilcisi Günay Karafazlı:  “Siyasi İktidar toplumu ayrıştırıcı ,insanları düşmanlaştırıcı  dilden artık uzak kalmaya davet ediyoruz. Karadeniz bölgesinde binlerce Kürt yurttaşımız yaşamaktadır. Bırakın yaşamayı yüzlerce Kürt yurttaşımızla hısım akraba olduk. Karadeniz insanın Kürt yurttaşlarla bir sorunu asla olmamıştır bu sorunu siyasi iktidarın düşmanlaştırıl dilinden kaynaklı olduğunu artık herkes biliyor ve görüyor bu dil terk edilmelidir. Karadeniz bölgesinde yaşanan bu saldırıları tüm bölge halkına mal edilmeyeceğinin de altını çizmek istiyoruz. Ekonomik şartlardan dolayı yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalan Kürt yurttaşlarımız burada emeğiyle geçinmeye çalışıyor. Burada bu yurttaşlarımızın hiçbirinin benzeri olaylar yaşansın anlayışı içerisinde olduklarını görmedik duymadık. Barış içerisinde kardeşçe yaşam anlayışının hayata geçmesi için siyasal iktidarın bu ayrıştırıcı düşmanlaştırıcı söylemlerden acilen vaz geçmeye çağırıyoruz İHD olarak bu saldırı olayının da takipçisi olduğumuzu bildirmek istiyoruz.”