İŞÇİLER 1 MAYIS’TA ALANLARA ÇAĞIRIYOR! - Nabız Gazetesi - Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

SON DAKİKA

Nabız Gazetesi – Rize Haberleri, Artvin Haberleri,Karadeniz Haberleri,Kadın,Çevre,Bölge Haberleri,insan hakları,cinsellik,dünya,siyaset,emek

İŞÇİLER 1 MAYIS’TA ALANLARA ÇAĞIRIYOR!

Bu haber 18 Nisan 2022 - 8:00 'de eklendi ve kez görüntülendi.
İŞÇİLER 1 MAYIS’TA ALANLARA ÇAĞIRIYOR!

Gıdadan enerjiye, konuttan ulaşıma gelen zamlarla geçim derdinin arttığını belirten Kayseri’den işçiler, 1 Mayıs’ta taleplerinden birinin de zamların geri çekilmesi olacağını belirtiyor.

Tekstil işçisi
Kayseri

Yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda bu yıl hangi taleplerle alanlarda olacağıma ilişkin görüşlerimi paylaşmak istedim. Yaklaşık 20 yıldır tekstil işçisiyim. Kayseri’nin en büyük fabrikalarında uzun yıllar çalıştım. Bu fabrikalarda çalışırken Öz İplik-İş üyesiydim. Bu sendikanın çağrısıyla hiç 1 Mayıs’a katılmadım. Çünkü ben biliyorum ki Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’te patron kuklası bir sendikal anlayış var. Şimdi de yine bir tekstil fabrikasında çalışıyorum ve sendika yok.

Şimdiye kadar 1 Mayıs’a ailemle ve yakın arkadaşlarımla katıldım. Bu yıl da 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı yaklaşırken yine yasaklanacak mı tereddüdü var içimde. Çünkü geçtiğimiz yıllarda pandemi bahane edilerek yasaklanmıştı. Tüm Türkiye’de işçiler sanayi bölgelerinde yaygın bir şekilde, evlerinde balkonlarda coşku ile kutlandı.

Bu sene 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı büyük coşku ile alanlarda kutlayacağız, taleplerimizi haykıracağız. Şu an gündemimizde aşırı pahalılık ve zamlar varken her geçen gün daha da artan fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalan işçiler geçim mücadelesi verirken, bu mücadeleyi hep birlikte haykırmak için bütün işçi ve emekçileri, kendini mücadele içinde bulmak isteyen herkesi 1 Mayıs’ta alanlarda görmek istiyoruz.

Simfer işçisi
Kayseri

Yaklaşık 10 yıldır Simfer’de çalışıyorum. Maaşlarımız asgari ücretten ortalama 500 TL fazla. Bu maaşla geçim sıkıntısı çekmeden yaşamak çok zor. Evliyim ve iki çocuğum var. Çocukların aylık okul masrafları 300 TL, ev kirası 1000 TL, doğal gaz yüzde 35 zamlı geldi. Yine oturduğumuz ev merkezi ısıtmalı. Bina aidatına yılda iki defa zam yapılıyor. Bina aidatı ve ısınma parasıyla ödediğimiz 500 TL yapıyor. Faturaları ödemekten ne çocuklara ne kendimize kıyafet alabiliyoruz. Çünkü enflasyon altında eziliyoruz. Pazarda ve markette her şey ateş pahası. Domates, salatalık, biber el yakıyor. Mutfakta tencereler zor kaynıyor. Ama birileri de çıkıp şunu yiyin, bunu şöyle yiyin diye tavsiyede bulunuyor. Halk tam Hz. Ömer gibi, idareciler karun gibi yaşıyor. Birileri de çıkıp her evde araba var diyor. Yalan söylüyorlar, her evde yok. Benim arabam da yok evim de yok. Bazı yaşlı amcalar telefonunu çıkar diyor. Amcalar bilmiyor ki telefon zorunlu ihtiyaç haline geldi. Telefonumuzu 5 yılda bir bile yenileyemiyoruz. Zaten benim gibi insanlar tatili unutsun. Biz burnumuzun dibindeki Erciyes Dağı’na bile gidemiyoruz. Biz işçiler için her şey lüks sayılıyor. Ama patronlar ve AKP için her şey ulaşılabilir, ucuz ve kolay oluyor.

Benim fabrikam dahil haksızlık diz boyu. Fakat haksızlık zirveden başlıyor. Cumhurbaşkanı 100 bin lira maaş alsın, halk 4 bin 250 lira maaş alsın. Böylesi adaletsizlik ve eşitsizlik olur mu? Avrupa ülkelerinde bu kadar adaletsizlik ve eşitsizlik olduğunu düşünmüyorum. Avrupa ülkelerindeki vatandaşın alım gücüne bakın. Bir de bizim alım gücümüze. Bizim memleketin çivisi çıkmış. Ama böyle yönetilmek de bizim yüzümüzden. Bizim ülkemizde takım tutar gibi parti tutuluyor. Bence böyle olmamalı. Tüm bu anlattıklarımın değişmesi için herkesi birlik olmaya çağırıyorum.

MÜCADELE VE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALIYIZ

Bir genç işçi
Kayseri

Merhabalar, ben Kayseri’de yaşayan 28 yaşında genç bir işçiyim. Lise yıllarından itibaren mağazacılık, depo ve hizmet sektörlerinde çalışmış bir işçiyim. Şu an bir ileri teknoloji şirketinde çalışıyorum. İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl çalışarak geçireceğim.

Dünya genelinde bir ekonomik krizden bahsedebiliriz fakat ülkemizde pandemiyle birlikte ekonomik krizin daha fazla derinleştiğini görüyoruz. Bu süre zarfında ekonomik krizden en çok etkilenen işçi sınıfı olmuştur. Yılbaşında asgari ücrete yapılan zam daha yılın ilk çeyreği tamamlanmadan vergiler ve zamlarla eriyip, yok olmuştur. Bu süreçte ithalat rekorları kıran patronların, büyük şirketlerin vergi borçları silinirken, yaşam mücadelesi veren işçi ve emekçilerin borçları silinmek şurada dursun vergilerle zamlarla geçinemez hale gelmiştir. Patronlar hiçbir zaman işçinin hak ettiği maaşı vermez. Patronlar işçileri hem fiziksel olarak daha çok çalışması için zorlayıp hem de haklarını gasbetmektedir. Öte yandan işsizliğin de giderek arttığı süreçte patronlar işten atma tehditleri yaparak işçileri ağır koşullarda çalışmaya zorluyor. Yine diğer taraftan ücretsiz izne çıkarılan işçilerin sayısı da az değil.

Ulaşım, gıda, elektrik, doğal gaz gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar karşısında artık geçinemez hale geldik. Yoksulluk sınırının bile altında olan asgari ücret ile geçinmeye çalışan işçi bırak ayağını yorganına göre uzatmayı soğuktan korunacak yorgan bulamaz oldu!

İçerisinde olduğumuz yılın başlarında motokuryelerin, depo işçilerinin ve metal iş kolundan işçilerin başlattığı eylemler peş peşe devam etti. Bu eylemlerde birlik olan işçiler kazandılar. 1 Mayıs Mücadele ve Dayanışma Günü olduğu için her iş kolundan her alandan her atölyeden işçi ve emekçilerin bir araya gelip kendi alanlarında yaşadıkları sorunları ve talepleri haykıracağı yerdir. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemde işçi sınıfının sadece 1 Mayıs’ta değil, her gün dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Bu birlik dayanışma bilincini artıracak her türlü faaliyetlerde buluşmalı ve örgütlenerek örgütlülüğümüzü güçlendirmeliyiz.

Yaşasın işçi sınıfının 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!

(evrensel)

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA